43-Safety Pin

3.3K 198 112
                                    

43-Safety Pin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

43-Safety Pin

Karnımın sancısı bir türlü geçmiyordu. Daha Mayıs ayı bitmemişti bile ve şimdiden sancı dönemine girmiştim.

Elimi karnımın üstünde gezdirerek inledim. Gerçekten berbat bir acı karnımda ve hassas bölgemdeyken kımıldayamıyordum bile. Gözlerim dolmuştu. Calum beni, dokunsam ağlayacakmış gibi izlerken evde sadece Ashton olduğu için doğum gerçekleşirse bizi nasıl hemen hastaneye götürmeyi planlıyordu.

Ama erkendi. İki gündür sancı çekiyordum ama yine de ne suyum gelmişti ne de doğurmaya kendimi hazır hissediyordum. "Bebeğim."

İnleyerek duvara tutundum. "Hastaneye gidebiliriz."

Gözümün kenarından bir damla yaş gelirken birden altımdan su aktı. "Aman tanrım."dedim suya bakarak. Calum ve Ashton'da bana bakıyordu. "Altına mı işedin az önce?"

"Hayır geri zekalı. Suyum geldi."

"Bu altına işemek olmuyor mu?"

Kasıklarımdaki ağrı iyice arttı ve boğazımdan boğuk bir çığlık yükseldi. "Geliyor!"

"NE?!" İkisi de aynı anda bağırıp ayağa fırlarken Calum hemen yanıma gelmiş, beni kucaklamıştı. Ama kasıklarımdaki yanıcı his çok canımı acıtıyordu. "Ashton, arabayı al!"

Ashton hızlıca kapıyı açıp önceden çıktı ve Calum'da beni evden çıkartıp kapıyı kapattı. Bağırmadan edemiyordum çünkü şimdiki ağrı daha kötüydü. İki gün boyunca çektiğim ağrı, regl dönemlerindeki gibiydi ama şimdi, yanıcı bir his kasıklarımdaydı. Yırtılıyor ya da ayrılıyor gibiydi.

Hemen arka tarafa bindik ve Calum beni kucağına yatırırken bacaklarım istem dışı ayrıldı. "Araba da doğum yapmaz, değil mi?"

Buna sadece çığlıkla cevap verebilmiştim. "Bir şey olursa parasını öderim! Kahretsin, hastaneye kadar dayan bebeğim."diyerek Calum elimi tuttuğunda elini sıkarak karnımdaki histen ve kasıklarımdaki acıdan kurtulmaya çalıştım ama tam tersi daha fala ağrı bahşetti bana. Çığlık atar gibi inlerken dolu gözlerimle Calum'a baktım. "Annemi... Ara. Çantayı getirsin..."dedim ve tekrar inledim.

"Tamam, tamam, tamam."dedi hızla. Ardından da diğer eliyle telefonumu cebinden çıkardı ve püfledi. Ben ise hala acıdan kurtulmaya çalışıyordum ama tam tersi daha fazla ağrıyordu kasıklarım.

"OCEAN DOĞUM YAPIYOR!"diyerek Calum birden bağırdığında annemde bağırdı ve ikisi bağırarak konuşurken bende çığlık attım. Kasıklarım parçalanıyor, karnımda patlamalar oluyordu ama hiçbirinin acısına engel olamıyordum, acı gitmiyordu.

"Acıyor!"diye bağırdım ağlayarak. "Çok acıyor!"

"Şşt, güzelim. Korkutma beni."diyerek Calum terlemiş saçlarımı okşadı ve sıktığım elime uzanıp elimin üstünü öptü.

"Çok acıyor Calum."dedim acıyla inlerken.

Ashton'ın,"Geldik."dediği ve araba durduğu an hemen Calum elimi bırakıp arabadan indi. Beni kucağına aldıktan sonra Ashton'ın doğum yapan biri var, yardım edin çağrısıyla içeri girmek için hareketlendiğimiz acil kapısından iki kişi elinde sedyeyle çıktı. Calum beni oraya yatırdı ve gözlerimi sildi.

Adelaide'in bu kadar zorlayıcı olacağını biliyordum ama bilmek ile yaşamak çok farklı şeyler olduğu için şimdi dayanılamayan bu ağrı yüzünden ağlıyordum.

Beni koyu yeşil renklerin ağırlıkta olduğu ve başka insanlarında doğum yaptığını duyabildiğim bir odaya soktuklarında, "Calum!"diye bağırdım. Peşimden gelememişti. Bir doktor ve bir kadın hemen yanıma gelmişti ve bacaklarımı ayırmıştı. Angela bile yoktu!

"Hey, beni çağırıyor! İzin ver geçeyim!"diyerek birisine kızdığında bacağımı tutan kadına tekme attım. "Onu getirin!"diye bağırdım acıyla. Gerçekten çok canım yanıyordu ve Calum olmadan doğum yapmak, bebeğimi kucağıma almak istemiyordum.

Doktor ve kadın birbirlerine baktıktan sonra, "Onu içeri alın!"diye kapının dışındakilere seslendi kadın. Ve Calum anında içeri girdi. "Normal doğum mu istiyorsun?"diye sordu doktor eldiven takarak. O kadar sakindi ki onu öldürmek istiyordum.

"EVET! LANET OLSUN ÇIKARTIN ARTIK BEBEĞİMİ İÇİMDEN!"diyerek çığlıkla onlara bağırdığımda Calum hemen yanıma gelmiş ve elimi tutmuştu. "Sakin ol. Ve derin derin nefes al."

"Bu kadar acı varken nasıl derin nefes alayım!"diye onlara kızdığımda kadının kendisi derin bir nefes aldı. "O zaman... Ikın!"

Ve dediğini yaptım. Calum'ın elini sıkıp, dişlerimi birbirlerine bastırarak karnımdaki varlığı kasıklarıma doğru ittirmeye çalıştım ama hareket dahi etmemiş gibiydi. "Ikın!"

Nefessiz kalıncaya kadar, tekrar ve tekrar bunu yaparken sanki o bölgemi ayırıyorlarmış gibi de hissetmiştim. Sanki bebeğimi çıkarmak için, yol açmak için ayırıyorlarmış gibi. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi ondan fazla kez ıkınmıştım. Ama bitmiyordu.

Yüzümün kıpkırmızı olduğunu ve kan ter içerisinde kaldığımı hissediyordum. Saçlarım yüzüme yapışmıştı ve bedenim acıyla titriyordu. Calum'ın elini ısırmak istiyordum.

"Geliyor! Az kaldı, biraz daha!"

Kadının söylediklerinden cesaret alarak ıkınmayı sürdürdüm ve Calum eğilip alnımı öperken tamamıyla içimdeki varlığını kaybetmiş gibiydim bebeğimin.

Ve sonra, tiz ağlama sesi bulunduğumuz ortamı doldurdu. Kızımdan cesaret alarak bende ağlamaya başladım. Calum halime ağlamaklı bir edayla gülerken kadın bebeğimi bir battaniye ile sardı. "Al bakalım."diye mırıldanarak kadın Calum'ın yanına geçip bana bebeği uzattı. "İşlemler için birisi dışarıdaki kayıt kısmına gelmeli." Kafamı sallayıp gözlerimi kolumla sildikten sonra hemen bebeğime uzandım ve çok sıkmamaya çalışarak göğsüme doğru onu çektim. Gözleri kapalıydı ve dolgun dudaklarını birbirlerine bastırmıştı. Teni şimdi yanık gibiydi ama teni veya güzelliği kimin umurundaydı ki?

Şimdi benim kollarımdaydı.

"Adelaide..."diye fısıldadım. "Merhaba bebeğim."

Calum'a gözlerimi çevirdiğimde onunda duygulandığını ve eğilmiş, kızına baktığını gördüm. Ona baktığımda o da bana döndü ve gülümsedi. "Soy ismi Hood olsun."diye mırıldandığımda şaşırdı ama bu onu daha fazla mutlu etmişti. "Babamın soy ismini alsın istemiyorum. Babasının soy ismini hak ediyor."diye mırıldanıp tekrar kızıma döndüm. Teni kızarmıştı ve küçük burnunu kırıştırıp dururken çok güzel görünüyordu. "Adelaide Kacey Hood."

*

final is coming

Daddy Issues. [Calum Hood]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin