Until Midnight | Kim Taehyung

Until Midnight - 06

Vücudun, korkuyla titremeye başlıyor. Yapabildiğin tek şey, yaşaran gözlerinle Jimin'e bakmak. O da sana bakıyor. Kısa bir süre sonra, herkes bakışlarınızı farkediyor ve sana dönüyorlar. Jimin yanına geliyor.

''Ne oluyor?'' Diyor Yoongi. Kyeonju bile korkuyla seni izliyor.

Titremeye devam ediyorsun. Yapabileceğin tek şey, normale dönmeye çalışmak fakat zihninin kontrol edemediğin kısmı kontrolü ele geçirmiş durumda.

Kyeonju, sorulara cevap veriyor. ''Bugün... Onu oraya gönderecektim,'' diyor. Kimsenin tepkisini göremiyorsun. Jimin'in bir eli sırtında seni rahatlatmaya çalışıyor fakat hiçbir şey hissetmiyorsun bile. Yerdeki hasırlar, seni boğmak için bilerek oraya konulmşu sarmaşıklara benziyorlar artık. Etraf daha karanlık. Yaşayan bir kabusun içindesin.

''Kim yapmış?'' Diyor Namjoon, sinirli bir sesle. Kimse cevap vermiyor.

''Kim yapmış!'' Diyor tekrardan, elini yere vurarak. Bir damla yaş, yere damlıyor. Jimin, Namjoon'a susmasını söylüyor fakat Namjoon daha da sinirleniyor.

''Hyung, dur,'' diyor Jungkook. Namjoon ayağa kalkmış, Jimin'e, dolayısıyla sana doğru ilerliyor. Refleks olarak geriye çekiliyorsun. Jimin seni kolunun altından arkasına geçirerek önüne geçiriyor. Bu sırada ağlaman duruyor, ama dehşet, hâlâ seninle. Namjoon hiddetle bağırıyor.

''Hyung,'' diyor Jungkook. Göz ucuyla ona bakıyorsun. Birkaçı daha ayağa kalkmış, Namjoon'un bir şey yapmasından korkar gibi ona doğru eğilmişler. Jungkook ise, kocaman açılmış gözleriyle yere bakıyor. Çenesini ve yumruklarını sıkmış.

''Onu korkutuyorsun!'' Diyor Jimin, olabildiğince sakin sesiyle. Sen hâlâ, bu korkunç ortamda Jungkook'a bakıyorsun. Oda adeta yanıyor, öfke, her yerde.

Jungkook, gözlerini kapatıyor.

''NAMJOON!'' Diye bağırıyor.

Herkes susuyor.

Jungkook, yumruğunu yere vurmuş ve yüzünü Namjoon'a kaldırmış. Herkes ona bakıyor. Jimin, başını Jungkook'a çevirdiğinde, Namjoon'a kısa bir bakış atıyorsun. Sinirli olduğu, boynunda ortaya çıkmış damardan belli.

''Onu korkutuyorsun,'' diyor Jungkook, daha sakin bir sesle.

Namjoon sessizce duruyor. Sadece birkaç saniyeliğine.

''Sence umrumda mı?'' Diyor, tamamiyle Jungkook'a dönerek. Hoseok, Namjoon'a yaklaşmış.

''Onu neyin içine attığının farkında değil misin?'' Diyor Jungkook. ''Senin yüzünden burada, ve bugün ölebilirdi.''

Namjoon'dan, hırıltıya benzer bir ses çıkıyor.

''Kral ölmesin diye burada,'' diyor. ''ama şimdiden korkudan ağlamaya başladı bile.''

Jungkook cevap vermiyor. Vermesi için, içinden yalvarıyorsun.

''Onu yakın gitsin,'' diyor Namjoon. Yerdeki silahını alıyor ve evden çıkıyor.

Bir süreliğine, herkes olduğu yerde duruyor. Fakat bir süre sonra, herkesin gözleri sana ve Jimin'e dönüyor.

''Sinirli olduğunu biliyorsunuz,'' diyor Jimin. Sesi endişeli ve çaresiz gibi çıkıyor. Bedenini sana doğru eğmiş, arkasındasın. Omzunun üstünden odadakilere bakıyorsun.

''Şu halimize bak,'' diyor Seokjin. ''Kral'ı korumak için aptal bir fareyi seçmişiz.''

Senden iğreniyor gibi gözlerine bakıyor ve silahını aldıktan sonra evden çıkıyor. Jungkook, hâlâ yerde. Hoseok Jungkook'un yanına gidiyor ve Jimin yüzünü sana dönüyor.

''y/n,'' diyor, sessizce. Yoongi ve Taehyung, Jungkook'un yanında. ''sinirli olduğu için öyle söyledi, sana hiçbir şey yapmayacak.''

Yoongi, yanınıza geliyor ve Jimin'in yanına oturuyor. Uzaktan korkutucu görünüyor, ama şimdi bakışları, yavru bir kediye bakar gibi sana bakıyor.

''Masumlara birşey yapmaz,'' diyor, birkaç kez gözlerini kırparak. Jimin, ona hak verircesine başını sallıyor. Ellerini yüzüne yerleştiriyor ve seni kendine çeviriyor.

''Hem bize lazımsın, bir aylık emeği boşa harcayamayız, değil mi?'' Diyor, gülümseyerek.

Tek yaptığın, korkudan kocaman açılmış gözlerini Jimin'in gözlerine sabitlemek.

eğer hard namjin shipper olduğumu anlamadıysanız <3 birden bire içimde dışarıda ne konuştuklarını yazmak gibi bir istek belirdi kxnsxkznsn

bu arada hikayenin %20 okuyucusunun amerika'dan olmasını garipsiyorum, hadi %3 falan anlarımda %20'ne yahu napıyosunuz?