Until Midnight - 16

490 59 16
                                    

"Lord Sangryeo soju istiyor," diyor Goonhye, koşarak içeri girerken. Herkes, deli gibi etrafta koşturuyor ve davetlilerin isteklerini yerine getirmeye çalışıyor.

Mutfakta görevli olduğun için şanslısın, ne servis yapmak, ne de soyluların kaprisleriyle uğraşmak zorunda kalıyorsun. Çünkü dediklerine göre, özellikle kadınlar, yapılan hiçbir hizmetten memnun kalmıyorlar.

Etraf renk cümbüşü gibi. En düşük rütbeli olan ve servis yapanlar, rengarenk giysiler giymişler. Kızlar arı gibi çalışıyorlar. Ama hiçbir şekilde çuvallamıyor ve karışıklık çıkarmıyorlar. Tam olarak arı gibi işte. Hepsi koordine bir şekilde çalışıyorlar.

Mutfakta olan, sonsuzmuş gibi görünen işin, ilerleyen saatlerde yeterince tatlı yaptığında -ki bu üç bin adete tekabül ediyor- bittiğinde, salonun kapısından görünmeden soyluları süzmeye başlıyorsun.

Çoğu kibirle bakıyor onlara hizmet eden kızlara. Zenginliğin içine doğmak, böyle bir şey demek ki. Ama maalesef herkes onlar kadar şanslı değil.

Şu sağ tarafta oturan kadın, güzel olan. Dudaklarını nar çiçeği rengine boyamış, saçında ise beyaz çiçekler var. Üzerine giydiği elbise, pembe ve sarı ağırlıklı. Yanındaki ise kocası olmalı, kadından çok daha yaşlı görünüyor. Eğer kadın 30 yaşındaysa, adam 50 olmalı. Oldukça bilge bir görünüşü var, kendinden emin olduğu, dik duruşundan belli.

Salonun tam karşısındaki mavili kadın ise, hayatında görsüğün en kibirli yüze sahip insan olabilir. Öyle bakışları var ki, kızların, yanına giderken tereddüt etmelerine şaşmıyorsun. Daha odanın karşısından bile seni ürkütmeye yetiyor.

Gece ilerliyor, tatlılar yeniyor, herkes, tatlıları hazırlayan yetenekli aşçıyı evlerine almak istiyor. Fakat Kral Injong, adını kimseye söylemiyor ve seni kendi için saklıyor. Mutlu oluyorsun, çünkü saraydan gitmek, tüm planları, dolayısıyla hayatını alt üst eder. Gerçi kimsenin bir saray aşçısını alabileceğine inanmıyorsun ya.

Sen yine birilerini izlerken, bahçeden bir çığlık yükseliyor. Arka bahçeden.

Salondaki tüm sesler, bir süreliğine kesiliyor. Müzik yapmakla sorumlu olanlar bile çalgılarını susturuyorlar. Tek duyulan, bahçedeki kadının çığlığı.

Birkaç saniye sonra herkes bahçe kapısına doğru yığılıyor.

Sen ise, diğer hizmetçilerin yaptığı gibi mutfak kapısından bahçeye çıkıyorsun.

Kadın, yerde yatan adamın yanında duruyor. Adamın etrafı, kapkara bir sıvıyla çevrili. Mumlar güzelce aydınlatmıyor etrafı fakat gökte kocaman parlayan Ay, o siyah sıvının kan olduğunu gösterecek kadar güçlü ışık yayıyor.

Kendini kana bakmayı bırakıp, adamın üzerine doğru bakmaya ikna ediyorsun.

Tam gövdesinin üzerine çizilmiş kırmızı renkteki çarpı işaretini o zaman fark ediyorsun.




















Kapağa yorum yapmayarak beni üzüyosunuz ama...

Until Midnight | Kim Taehyung Where stories live. Discover now