Until Midnight - 15

537 56 32
                                    

Sarayda düzenlenecek büyük yemeğin haberi, mutfakta çalışan kızları öyle bir heyecanlandırıyor ki, her sabah saat üç buçukta mutfakta dikiliyorlar. Sürekli kıkırdayıp öyle dedikodular çeviriyorlar ki aralarında, onlara katılmadan edemiyorsun.

Kendi aralarında konuşup en heyecanlandıkları konu, ülkenin öbür tarafından gelecek olan çok yakışıklı askerler. Söylediklerine göre, Jeju'dan gelecek askerker o kadar yakışıklılar ki, onları bir kez gören bir daha gözlerini alamıyor.

Heyecanlanmıyor değilsin. Çünkü her kız, genç ve yakışıklı bir erkeği etkileme düşüne kapılır. Fakat gelecek askerleri her düşündüğünde, kalbinde garip bir duygu hissediyorsun. Kime karşı olduğunu anlayamıyorsun. Sadece garip bir suçluluk duygusu.

Tencere bir o tarafa bir bu tarafa doğru karıştırdığın soğanlar, neredeyse kahverengi olmuşlar. Tam tuzu ekleyeceklen, "Leydi Um Daeyeol!" Diye bağırıyor birisi. Herkes hızla toparlanıp eğiliyorlar, sen dahil.

Um Daeyeol, duyduğuna göre, Kral Injong'la evlenmek isteyen adaylardan en güzeli. Neredeyse herkes, ikisinin evlenmesine kesin gözüyle bakıyor. Fakat dediklerine göre, Kral Injong, sürekli bir şeyleri problem ediyor ve evlilikten kaçıyor.

Um Daeyeol, mutfakta birkaç şeye bakıyor, kızlarla konuşuyor ve ardından çıkıp gözden kayboluyor.

Herkes rahat bir nefes alıp işlerine geri dönüyorlar.

Sende, soğan karıştırma işine dönüyorsun. Soğan, neye koyarsan koy mıhteşem bir tat veriyor. Soğanları tavuk suyunda karıştırmayı da Kyeonju'dan öğrendin. Fakat kafanı kurcalayan bir soru var. O da Kyeonju'nun bu kadar güzel yemek yapmayı nereden öğrendiği. Kraliyet mutfağındakilerin bile şaşırdığı yemek sırları, normal bir köylü kadının elinden çıkmış olamaz, öyle değil mi?

İşine devam ederken, üst rütbelilerin, mutfağı kilere bağlayan koridorun kapısının yanında fısıldaştıklarını duyuyorsun. Kulak kesiliyorsun.

"Ajan olduğunu söylüyorlar," dediklerini duyuyorsun. Ses çok kısık olduğu için, kim olduğunu anlayamıyorsun.

"Kral bu yüzden sürekli reddediyormuş."

"Aynen, babasının Japon tarafına geçtiğini söylüyorlar.''

Başka bir şey konuşmuyorlar. Ya da konuşuyorlarsa bile, senin duyamayacağın kadar kısık sesle konuşuyorlar. Neden seslerini kısmış olabilirler? Fark edilmiş olmaktan korkuyorsun. Ama eğer konuştukları o kadar gizli olsa, ortalıkta konuşmazlardı, değil mi?

*

Gece olduğunda, odana gidiyor ve rutin işlerini yapıyorsun. Saraya geleli haftalar olmuş. Masanın yanına bir çizgi atıyorsun.

Mum, iki buçuğa indiğinde şifrelediğin notu da alıp balkona çıkıyorsun. Taehyung, aşağıda, heyecanlı bir şekilde seni bekliyor. Heyecanlı olduğu, gözlerinden ve duruşundan belli. Onu yaklaşık iki aydır tanıyorsun, ama kişiliğini çoktan anladın bile.

Attığın notu havada yakalıyor ve bir çırpıda okuyup yazdığı cümleyle sana gönderiyor.

Seni fark ettiler mi?

Yazıyor. Hayret, diyorsun içinden. Böyle bir olasılık hiç aklından geçmemişti ya(!).

Sanırım hayır.

Notu attığında, yine aynı şekilde havada yakalayıp sana geri gönderiyor.

Sana kendine dikkat etmeni söylemiştim. Ne konuştukları o kadar da önemli değilmiş. Hem neden mutfak görevlilerini dinliyorsun? Ölmek mi istiyorsun?

Kaşların çatılıyor.

Bende bir mutfak görevlisiyim, Taehyung. Ama görevim sarayda dönenleri size ulaştırmak. Konuştukları şeyler önemli olabilirdi, ben de işimi yaptım. Beni buraya neden gönderdiğinizi hatırlamıyor musun?

Taehyung, bir süreliğine kızgın bir yüzle sana bakıyor. Ardından kağıdı tekrar sana gönderiyor.

Görevi devam ettirebilmemiz için yaşaman gerek, y/n. Fark edilmemeye çalış, hem senin için, hem bizim için.

Biz kelimesinin yanında, ufak bir karalama var. Belli ki başka bir şey yazmış fakat sonradan silmiş.

Tamam.

Yazıyor ve kağıdı aşağıya atıyorsun. Tam içeri girecekken, kağıt sesi duyuyorsun.

İyi geceler y/n.

Şaşkın bir yüz ifadesiyle kağıda bakarken, gözlerini Taehyung'a çeviriyorsun. Ses çıkarmadan iyi geceler diyorsun. Yine aynı garip ifadeyle sana bakıyor ve hızla ortadan kayboluyor.

Bir süre kağıda bakıyorsun. Taehyung, sana ilk iyi geceler dilediği geceden beri, garip davranıyor. Sürekli kendine dikkat etmeni söyleyip duruyor ve yüzüne boş bir ifadeyle bakıyor. Bu yaklaşan bir tehlikenin habercisi olabilir mi? Aylarca yanında kaldığın ve seni bu işin içine atan insanlar, senin için tehlike arzedebilecek bir şeyi senden saklıyorlarsa ve söyleyen tek kişi Taehyung'sa? Ya bunu kimseye fark ettirmeden yapmaya çalışıyorsa?

Başını iki yana sallıyorsun.

Bunları yapmasını Jimin istemiş olmalı.

Until Midnight | Kim Taehyung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin