Until Midnight - 28

464 57 10
                                    

Sessizlik, son birkaç gün içinde yaşananların karşılığı olan tek sözcük. Saray, buraya geldiğinden beri ilk kez bu kadar sessiz. Sanki ölüm var, geliyor ve herkes bunu biliyor.

Gün ve gece birbirlerini kovalarken sen bile ne yaptığını bilemiyorsun. Sanki son günlere dair hafızan silinmiş. Hatırladığın son şey... Woohan'ın öpücüğü.

Ne hissedeceğini bilemiyorsun. Bir vatan hainine kaptırmak istemiyorsun, zaten çoktan birine kapılmış olan kalbini. Bu yüzden, her hece Taehyung'un hayaliyle yatıyor, onun hayaliyle kalkıyorsun. Tek istediğin onu tekrar görmek. Bu bir çeşit kendini koruma aracı, çünkü her ne kadar Woohan'layken ona karşı garip duygular hissetsende Taehyung'u gördüğün an tüm o duygular uçup gidiyor.

O gece, duaların kabul oluyor. Taehyung açık balkondan içeri giriyor, bitkin bir yüz ifadesiyle sana doğru ilerliyor. Sen ise heyecandan ne yapacağını şaşırmış, yorganını bir kenara atmış kocaman gözlerle ona bakıyorsun.

"Merhaba y/n," diyor Taehyung, gözlerinin içine bakarak.

"Merhaba," diyorsun.

Çok geçmeden, sana plandan bahsetmeye başlıyor. Woohan'ı nasıl pusuya düşüreceğinizden, onu öldürüş şeklinizden ve olayların nasıl çözüleceğinden.

Anlattıklarını dinlerken kalbinin acımasına engel olamıyorsun. Muhtemlen seni seven bir insanın ölmesi acı veriyor, ama bu kişinin Kral'ı öldürmek istemesini de unutmamaya çalışıyorsun.

Fakat bazı geceler, neden bunu yaptığını da sorguluyorsun. Neden Kral adına çalıştığını, neden Woohan'ın tarafında değil de, Injong'un yanında durmayı seçtiğini. Sonuçta, neden Injong'u öldürmeye çalıştıklarını tam olarak bilmiyorsun, değil mi? Karanlık ve sessiz bir odada boşça dolanıyor gibi hissediyorsun kendini. Hissedebildiğin tek şey, beline bağlanmış olan kalın halat ve seni nereye çekerlerse oraya gidiyorsun. Seçme şansın yok, sadece emredileni uyguluyorsun. Ajan veya casus kelimeleriyle anılman bir şeyi değiştirmiyor, esasında sen, sadece küçük bir kuklasın.

Taehyung anlatmayı bitiriyor ve sana bakıyor. Dalgın gözlerin onunkileri buluyor ve birkaç saniye için sadece birbirinize bakıyorsunuz.

"Geçen gün ne olduğunu gördüm," diyor ve bir darbe daha alıyorsun.

Taehyung, öpüşmenizi görmesini istediğin son kişi.

"Ama onu sevmediğini biliyorum," diyor ve yutkunuyor. Yorulmuş olduğu yüzünden belli ve öne eğik durduğu için adeta bayılacak gibi.

Vücudu yavaşça öne doğru eğilmeye başlayınca refleks olarak ona doğru uzanıyorsun ve bir elini göğsüne, diğerini omzuna koyuyorsun.

Taehyung'un sıcak kahverengi tonundaki gözleri, seninkilerden bir saniyeliğine bile ayrılmıyor. Tekrar yutkunuyor. "Sevmiyorsun, değil mi?"

Taehyung, uyumak üzereymiş gibi, iyice üzerine doğru geliyor ve sen onu desteklemek için kendini öne doğru ittiriyorsun.

Gözleriniz birbirinden ayrılmıyor.

"Sevmiyorum," diyorsun yavaşça ve Taehyung'un aralanmış dudaklarının seninkilerle birleşmesine izin veriyorsun.



Merhabalar! Artık eminim sizde farkındasınız ki, olaylar hızlanmaya ve planın son kısımlarına gelinmeye başlandı. Eh, bu da, kitabın sonu demek oluyor.

Okuyucular için kötü, benim için sevindirici haber: kitabın son üç bölümü içerisindeyiz. Bundan sonra üç bölüm daha yayınlayacağım ve güzel bir final yapacağım.

Neyse, zamanınızı almıyayım. Finalde görüşürüz!

Until Midnight | Kim Taehyung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin