Until Midnight | Kim Taehyung

Until Midnight - 26

Dev gibi askerlerin yanında küçücük kalıyorsun. Üstünü değiştirmene bile izin verilmiyor. Çuval rengindeki geceliğin ve çıplak ayaklarınla, aşağılanmış bir şekilde mahkemenin yapılacağı yere doğru yürüyorsun. Askerlerden bazen seni yönlendirmek için omzunu dürtüklüyorlar, sen ise onlara omuz silkerek cevap veriyorsun.

Sonunda mahkemenin yapıldığı odaya geliyorsunuz.

Her yer gri mermer döşeli ve odanın tam karşısında, kararı veren beş kişinin oturduğu yüksekçe bir yer var. Sol tarafında kalan askerler yüzlerini kaldırıp sana bakıyorlar, sen ise odayı incelemeye devam ediyorsun. Sağ tarafında Kral Injong, muhtemelen Ujiharu ve akıl hocasıyla beraber oturuyor. Ujiharu, kılıcına davranmaya hazır bir şekilde, diken üstündeymiş gibi duruyor.

Askerler arkandan çekiliyor ve kapının iki yanına geçiyorlar. Sen Kral'ı selamlıyorsun, o ise sana tiksinmiş bir ifadeyle bakıyor. Şaşmamalı, eğer her gün yemeğini yediğin kişi bir casus çıksa, sen de öyle bakardın.

"Y/n-shi," diyor, karşındakilerin en yaşlı görüneni. Sakalı oldukça uzun, neredeyse kucağına toplanmış bir şekilde duruyor. Solunda oturanlardan biri kadın, ve aralarında en kibirli görüneni o. Sahi, neden tüm soylu insanlar kibirli görünüyor?

"Ne ile suçlandığınızı biliyor musunuz?"

"Bilmiyorum efendim," diyorsun. Kral gözlerini senden ayırmıyor fakat Ujiharu'nun salonun içindekileri teker teker süzüp güvenilirlik haritası çıkarttığına yemin edebilirsin.

Yaşlı adamın yanındaki kadın boğazını temizliyor ve oldıkça rahatsız edici bir sesle konuşmaya başlıyor. "Saray ve Yüce Majesteleri Kral Injong aleyhine casusluk yapmakla suçlanıyorsunuz," diyor ve tekrar boğazını temizliyor. Küçücük, kırmızıya boyanmış dudakları arasından ses çıkabildiğine şaşırıyorsun.

"Öyle bir şey yapma-"

"Lütfen dinleyin," diyor yaşlı adam. Solunda duran askerlere ufak bir el hareketiyle işaret veriyor.

Askerlerden sana yakın olanı öne çıkıyor ve konuşmaya başlıyor.

"O gece çok karanlıktı. Hiçbir şey göremedik. Fısıldayan bir erkek sesi duyduğumuza eminiz."

Yaşlı adam başını sallıyor ve sana dönüyor.

"Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" Diyor. Konuşmuyorsun. Diyebileceğin bir şey yok. Eğer itiraz edersen, daha fazla gözlerine batabilirsin.

Yaşlı adam tam konuşmaya başlayacakken, Ujiharu lafa dahil oluyor.

"Hangi gece?" Diye soruyor. Sesini ilk kez duyuyorsun. Kulağa güzel geliyor, ne fazla tok, ne ince. Tam olması gerektiği gibi.

Askerler bir süre duruyorlar.

"Cumartesi," diyor az önce konuşan.

Başın bir onlara, bir yeni sorusunu hazırlayan Ujiharu'ya dönüyor.

"Kadın sesi duydunuz mu?" Diyor.

"Hayır," diyor yine aynı asker ve bu sefer başını sallayan Ujiharu oluyor.

"O zaman ne hakla y/n-shi yi suçlayaniliyorsunuz?"

İşte bu! Aynen böyle devam! Çok yaşa Ujiharu!

İç sesin adeta çığlıklar atıyor. Seviniyorsun. Ujiharu seni biliyor olabilir mi?

Askerler bir süre duruyorlar. Ortada oturan yaşlı adama dönüyorlar fakat o da ne diyeceğini bilmiyor. Ujiharu konuşmaya devam ediyor.

"Erkek sesi duyduklarını söyledikleri zaman, Cumartesi gecesi. Y/n-shi'nin saldırıya uğradığı gün. Eğer kadın sesi duymadıklarını da eklersek, muhtemelen duydukları kişi, y/n-shi'ye saldıran veya onun suç ortağı olan kişi. Biliyorsunuz ki yüksek rütbeli aşçıların konutuna yabancı birinin girmesi imkansız, bu yüzden, bu iş incelikle düşünülmüş olmalı. Bu askerler de, bu ayrıntılı planın açık uçlarından birini yakalamış olmalılar."

Ujiharu, az fakat öz konuşuyor. Söylediklerinden herkes etkilenmişe benziyor, sen ise, saldırı lafını duyar duymaz titremeye başlıyorsun. Gözlerin sulanıyor.

"O zaman," diyor karşındaki kadın.

"Suçlamalar düşer," diyor yaşlı adam." ve y/n-shi aklanır."

Titremelerinden dolayı aklama kelimesine dikkat etmiyorsun. Tek düşündüğün, rolünü düzgünce sergileyebilmek. Nedense Ujiharu'nun birkaç cümlesiyle her şeyin bu kadar çabuk ve kolay bir şekilde çözülebileceğine inanamıyorsun.

"Onu odasına götürün," diyor Kral Injong, "suçsuz birini böyle bir baskı altında bırakmak yanlış."

Kral'ın dediği yapılıyor ve askerlerin eşliğinde odana çıkarılıyorsun. Az önce sana tiksinerek bakan kişinin şimdi birden bire iyilik meleğine dönüşmesi, uzun süredir aklını kurcalayan kimin iyi kimin kötü olduğu sorularının tekrar baş göstermesine yol açıyor.

Bir gün için bu kadar heyecan, biraz fazla.