|Sessiz çığlıklar|

142K 9.6K 32.3K
                                    

İyi okumalar :)

Taehyung~

" Jungkook"

Elini uzattığında yine tereddütle bakıp elinin içine yerleştirdim elimi. Elleri soğuktu yine. Bakışlarımı gözlerine çıkardım.

" Taehyung"

Geldiğimden beri tüm bakışlar üzerimdeydi ve bu beni fazlasıyla geriyordu. Onunla karşılaşmamız ve onun şu anki inceleyici bakışları da bu gerginliği arttırmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Bir iki saniye daha bakıştıktan sonra elimi çekip bakışlarımı yere indirdim. Eğer tanışıyor olduğumuzu belli etseydi ve Jimin bunu bilseydi eminim rahat durmazdı.

Zaten Jimin'in hala onu nasıl tanımadığıyla ilgili kafamda sürekli tartışma halindeydim. Nasıl onu tanımamıştı ki? Benim için randevuyu o almıştı ve onu bana o kadar çok övmüştü ki arkadaş olabileceklerini bile düşünmüştüm. Ama ne birbirlerini görmüşlerdi, ne de Jimin onu tanıdığına dair bir belirti göstermişti.

Elbette onu tanımasını istemiyordum. Eğer tanırsa onunla görüşmek isteyecektir ve ona yakın olup benimle ilgili bir şeyler anlatıp ondan bilgi alacaktır. Bunu diğer psikologlarıma da yapmaya çalışmıştı ama gitmemekle tehdit edince bundan vazgeçmişti. 

Elbette ki onun inadını sadece ben bildiğimden bu durumu söylemeyi düşünmüyordum. Psikikolog'un da tanımamazlıktan gelmesine minnettar olmalıydım sanırım.

" Gelmek istemen tam bir sürpriz oldu. Beklemiyordum. Söylesene jimin seni nasıl ikna etti?" dedi Mark.

Bakışlarımı kaldırıp ona baktım. Herkesin bana bakıyor olması cidden beni geriyordu ve Jimin'in arkadaşlarıyla konuşmak tuhaftı. Sıcak kanlı olduklarını söylemişti ama bu benim çekingenliğimi kesinlikle alıp götürmüyordu. Biraz beklediğim için Jimin yerime konuşmuştu.

" Açıkçası bana da sürpriz oldu. Birden gelmek istediğini söyleyince şaşkınlıktan az kalsın yediğim yemek boğazım da kalıyordu," dedi gülerek.

O hali gözlerimin önüne gelince ister istemez gülümsemiştim. Bazen olaylara aşırı tepki veriyordu ama bu seferkin de haklıydı tamamen. Yemek yerken böyle bir şey söylemem tamamen benim suçumdu.

Bakışlarım karşımda oturan doktoruma kaydığında gözleri kısık bir şekilde bana baktığını gördüm. Yüzümde ki gülümseme yavaşça kaybolurken bakışlarımı kaçırdım.

Onunla göz göze gelmeyi istemiyordum. Bana öyle bir bakıyordu ki sanki aklımdan neler geçtiğini anlayabiliyormuş gibime geliyordu. Sürekli diken üzerinde durmamı sağlıyordu.

" Nasıl yani kendisi mi gelmek istedi? Onu anlattığında bizimle takılmak istemediğini düşünürdüm."

Dedikleriyle hızla başımı yerden kaldırdım. Jimin onlara ne anlatmıştı ki böyle söylüyordu?

" Jimin size ne anlattı ki? "

" Aslında fazla bir şey anlatmıyor ama bu tür ortamları sevmediğini ve onu bizden kıskandığın için gelmek istemediğini falan söylemişti, " dedi sarışın bir çocuk.

Rahat bir nefes vermiştim rahatlayarak. Benimle ilgili bir şeyler anlatmayacağını biliyordum ama istemeden ağzından kaçırmış da olabilirdi.

Diğer yandan rahatlayamamamın sebebiyle Jimin'e  ters ters baktım. Onlara kıskandığım ve güzel olduğumla ilgili şeyler söylemesi bile onu evde pataklamam için sanırım yeterli bir sebepti. Evde de sürekli bunları söyleyip duruyordu.

Save Me  | TAEKOOK |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin