Save Me | TAEKOOK |

Birbirimizindik..

Multimedyada ki müziği açmanız gereken yeri gördüğünüzde dinleyin lütfen..

İyi okumalar..

Sabah berbat alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda yüzümü buruşturdum ve kafamı yastığa gömdüm. Her ne kadar her zaman erken uyansam da garip bir şekilde bu aralar sürekli uyumak istiyordum.

Alarm inatmış gibi sanki daha da yüksek bir seste çalmaya devam ederken derin bir nefes bırakıp gözlerim açtım başımın dibinde ki alarmı kapatıp yerimde doğruldum. Ellerimle gözlerimi ovuşturup yerimden kalktım. Paytak adımlarla banyoya ilerledim. Tuvalet işimi halledip sonra ellerimi yıkadım ama hala uykuyla karışık hareket ediyordum ki gözlerim bile yarıya kadar kapalıydı. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra kurulayıp içeri geçtim.

Biraz daha kendime gelmeyi başardığımda esneyip dolabımın karşısına geçtim ama sonra aklıma gelen şeyle dolabın kapağını açan elim hava da kalmış ve tüm hücrelerimi uyandıracak şey dolmuştu.

Bugün jungkook'un doğum günüydü!

Tanrım.. Onların bu planlarına uyduğum için kafayı yemiş olmalıydım. Jungkook beni öldürecekti. Bu saçma plana uyduğum için asıl kendimi öldürmem gerekiyordu.

Nasıl olur da evimizi kullanmalarını izin verirdim ki? Gerçi resmen emri vaki yapmışlardı ve bende bir şey diyemediğim için kabul etmiştim. Ne deseydim ki? Evet o benim sevgilim ama evimde parti veremezsiniz mi?

Kafamı iki yana sallayıp içeri doğru adımladım. Markın ısrarları sonucunda yugyeom amcasını arayıp kütüphaneyi açmamamızı rica etmişti. Ki o da hemen kabul etmişti. O yüzden bugün parti işiyle uğraşacaktık. Bende dahil. Dün yardımcı bir ajummaya evi temizletmiştim. Bu konuda sıkıntı yoktu. Ama.. eve birilerini almayı pek istemiyordum açıkçası. Çünkü alışık değildim. Ama sanırım buna alışmam gerekiyordu artık.

Mutfağa gidip kendime bir kahve yaparken kenarda ki ilaçlar gözüme ilişmişti. 3 gündür kullanıyordum. Fazla bir yan etkisi olmasa da jungkookun bahsettiği şu sıcaklama meselesi ve yanaklarımın kızarması durumu yavaştan kendini gösteriyordu. Bu iş canımı sıkıyordu ama buna mecburdum. Ayağımda ki sargıyı bugün çıkaracarak olmam beni mutlu eden şeydi sanırım. Ki zaten tamamen iyileşmişti.

Kahve olduğunda fincana koymuş ve salona doğru ilerledim. Fincanı sehpaya bırakarak yatak odasına gidip telefonumu aldım. Tekrar salona gidip kanepeye oturdum. Bir yudum kahve aldıktan sonra telefonumu elime aldım. Yabancı olan numaranın üzerinde durmuştu parmaklarım kararsızlıkla.

Kararsızdım çünkü bunun saçmalık olduğunu düşünüyordum. Ama öyle olmasına rağmen jungkook için bir hediye yaptırmıştım bile..

Bunu neden yaptığım hakkında bir fikrim yoktu. Belki gerçekten doğum günü içindir, belkide sevgili olduğumuzu düşündükleri içindi yada belki de.. ona minnettar olduğum içindi.

Bilemiyorum ama yapmak istemiştim. O yüzden boş verip numaranın üzerine bastım. Bir kaç çalıştan sonra açılmıştı.

'' Alo?''

'' Merhaba.. ben Kim Taehyung. İki gün önce size yapmanız için verdiğim tasarım için aramıştım.''

'' Evet. Bay Kim. Verdiğiniz tasarım hazır. Kararsız kaldığınızdan bahsetmiştiniz. Bir karara vardınız mı?'' derken duraksasam da konuştum hemen.

'' Evet. Lütfen size verdiğim adrese gönderir misiniz?''

'' Elbette. Zaten hazırda bekliyordu. Bir iki saat içinde evinize teslim edeceğiz.''