ATEŞ

1.1K 67 253
                                    

Pars ın yüzünün bu kadar tuhaf olmasına neden olan kimdi acaba. Dayanamadım. Uzanıp baktım. Arayan hande' ydi.

' Bak sevgilin arıyor açsana. '

Öyle bir baktı ki sanki acı çekiyordu.

' Ne diyeceğini biliyorum. Kesin yine kafayı buldu. '

' Git. Git işte yardım et sevgiline. Kurtlar kapmasın. Güzel kız. Kapmak isteyen çok olur '

' Yine beni aldattığını ima ediyorsun değil mi. '

Sadece ima etmiyordum. Aynı zamanda biliyordum. Acaba Hande zengin olduğu için mi Pars ile birlikteydi. Ama Hande nin de pek paraya ihtiyacı var gibi değildi

' Beni ilgilendirmez. '

' Anlamıyorsun. Hande beni aldatıyorsa buna dayanamam. Anlamıyorsunuz hiçbiriniz . '

' madem bu kadar seviyorsun. Git yanında ol. Gözünün önünde tut. Neden telefonunu bile açmıyorsun. '

İçmeye hala devam ediyordu. Bana yaptıklarından sonra şu an oturup bunları konuşmam saçmaydı ama öylece bırakıp gidemiyordum.

' Gitmek istemiyorum bu bir bağımlılık gibi bazen kurtulmak istiyorum ama olmuyor. Bilemezsin o kadar çok şey feda ettim ki kendimden. Eskiden böyle değildim. O günden sonra çok değiştim. '

......

' Kurtulmayı dene o zaman. Madem böyle hissediyorsun. '

Bir an dalıp gitti. Önündeki bardakla oynuyordu.

' Onu da deneyemem. Bunu yapmaya da hakkım yok. Hemde hiç yok '

Ne desem olmaz diyordu. o salak sevgilisinin ihanetlerini görmeden yaşamaya devam edecekti. Çünkü kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamazdı. Birden ayağa kalktım. İçimden gelen ' Ne halin varsa gör ' demek sonra da çekip gitmekti. Pars ta aniden ayağa kalktı. Ama sarhoş olmuştu. Beni tutmaya çalışırken sendeledi. Masaya tutunurken şişeyi yere düşürdü. Garsonlar koşuştururken Pars gözlerime bakıyordu.

' otur lütfen. Lütfen. '

Lütfen ondan duymayı beklemediğim bir kelimeydi. Müşteriler garip garip bakıyor garsonlar ortalığı toparlamaya çalışıyordu. Pars sarhoştu. İnsanlara daha fazla rahatsızlık vermek istemediğim için oturdum.

' Ne istiyorsun Pars. Derdin ne. Bırak gideyim. Sende sevgiline git. . '

' Bekle. Hande yi arayayım. Ben seni taksiye bindiririm. '

Başımı olumlu anlamda salladım. Burdan ne olursa olsun gitmek istiyordum. Taksi parasını Elçin den alırdım. Sevgilisine gidecekti. Beni bırak diyemezdim. Telefonu eline alıp Hande yi aradı. Hande nin ne söylediğini duyamıyordum

' Nerdesin. '

' Söyle işte gelip seni alayım. '

' Peki tamam haber veririm ben '

' Tamam Hande gelir. Merak etme.'

Pars önce hayal kırıklığı yaşadı sonra öfkelendi. Telefonu kapatınca Yüzü allak bullak oldu. Gözleri doldu. Ama ağlamıyordu. Bir şey sormak istemedim. Hiç iyi görünmüyordu.

Bir şişe şarap daha söyledi. Ama zaten çok içmişti. Ve şu durumda daha fazla içmesi hiç iyi olmayacaktı.

......

BANA İKİMİZİ ANLAT Where stories live. Discover now