BANA İKİMİZİ ANLAT

SAFLIK

'Ben sana aşığım Rüya. Gerçekten aşığım. Bunu göremeyecek kadar kör olamazsın.'

'İnsan aşık olduğu hatta birazcık değer verdiği birine bu kadar yalan söylemez Pars.'

'Anlamıyorsun değil mi. Bunları bilsen beni sevmezdin. Gerçek beni asla sevmezdin. Ben beni sev istedim. Ya da hayal edip sevdiğin adam olmak istedim.'

'Olmak isteseydin olurdun Pars. Hayal ettiğim adam olmak zor değildi. Bunun için ne paraya ne güce ihtiyacın yoktu. Sıradan hayatımızda beni sevdiğini hissettirsen yeterdi.'

'Bütün paramı hayır kurumlarına bağışlarım istersen. Senin için yaparım Rüya.'

'Peki ya güç. Yaptığın işler. Onlardan vazgeçer misin benim için. Gerçekten bunu yapacak kadar aşık mısın bana'

Sustu. En çok konuşması cevap vermesi gerektiği anda sustu.

' Cevap ver. Madem aşıksın. Bırakırım her şeyi de. Burda tutayım elini sonsuza dek birlikte olalım. Bir daha asla ayrılmayalım.'

....

Bana baktı. Gözünden önce bir ışık geçti.

' Gerçekten bugüne kadar yaptığım her şeyi affedebilecek misin '

' Evet. Her şeyi. Şu ana kadar ne yapmış olursan ol. Yepyeni bir sayfa açacağız birlikte. Hırsa güce yer olmayan bir sayfa.'

Gözündeki ışık birden söndü.

'Gücümüz hırslarımız olmadan bir hiç oluruz Rüya. Ne yapacağız bir köye yerleşeceğiz kendimiz ekip kendimiz mi yiyeceğiz. Bütün lükslerin kolaylıkların uzağında.'

Ben Pars için bunu yapabilirdim. Gerçi o kadarına gerek yoktu. Mesleklerimiz vardı. Evlerimiz arabalarımız. Ama evet pars için öyle bir hayatı da memnuniyetle yaşardım. Pars ın yüzü iyice düştü.

' Meğer ben yanılmışım Rüya. Ben senin şu hayatta bir tek senin beni gerçekten sevdiğini sanmıştım. Senin sevginle yaşamıştım bunca yıl. Senin hayal ettiğin adam gibi olmak istemiştim gözünde. Ama senin hayallerin benden çok uzakmış. Ben Pars Çetiner im. Senin kafandaki adamla uzaktan yakından ilgim yok. Bu beni sevmek değil Rüya. Sen pars Çetiner i hiç sevmemişsin. '

Durdum. Sanki bütün zaman bütün dünya durdu. Beni onu sevmemekle suçluyordu. Beni. Başkasına aşığım diye bağırıp çağırırken bile ona aşık olan kişiyi.

.....

Arabaya bindim. Kafamı camdan uzattım.

' Beni iş yerime geri götür. '

'konuşuyoruz Rüya. Beni delirtme. O patronunu iki dakikada satın alırım.'

Yerimden kalkmadan cevap verdim.

'Bu saatten sonra ne konuşacağız Pars. Söylediğinden sonra ne konuşacağız. Benim sevdiğim adam bir lise öğrencisiydi. Tamam biraz sertti. Biraz havalı. Biraz kendini beğenmiş. Şımarık. Ukala. Ama bir katil değildi. Arkadaşının katili hiç değildi. Kendi çıkarları için can alacak biri değildi. '

Gökyüzüne baktı bir süre. Ne düşünüyordu. Yapacak mıydı. Hadi Rüya m. Sen haklısın. Huzurlu bir hayata kaçalım diyecek miydi. Arabaya binip çalıştırdı. Ağzını bıçak açmıyordu. Delirmiş gibi kullanıyordu. Bir an madem birlikte yaşayamıyoruz birlikte öleceğiz diyeceğini düşündüm. İtiraz eder miydim. Sanmıyorum. Hayatımın en büyük yerini pars kaplıyordu. Arkamdan Ateş üzülürdü. Bülent çok üzülürdü. Sedef. Ve tabi ki nerede olursa olsun Hande. Ve beni en iyi Hande anlardı. Sevdiğim adamla yalanların olmadığı bir yere gittiğimi bir tek hande hissederdi. Çünkü elinde olsa o da aynı şeyi yapardı. Ateş le onu kaybetmeyeceği bir yere seve seve giderdi.