BANA İKİMİZİ ANLAT

EVLİLİK TEKLİFİ

Sadece bakıyordu.

'Sonun başlangıcı burasıydı. Aramıza ne girerse girsin biz birbirimize aittik. Sen burada. O şerefsiz Bülent in sözleri ile benden kopmaya başladın. Her şey burada sona erecek.'

Rüya nın gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Koştu boynuma sarıldı. Onu kaybettiğimi sanıyordum. Bu kez gerçekten bittiğini. Öyle bakıyordu çünkü. Ama yine dayanamamıştı. Sanırım havaya ateş ettiğim için siren sesleri vardı. Rüya nın elini tuttum. Her şey rüya gibiydi. Her şey yıllar önceki gibi. Yine onu kaybettiğimi düşündüğüm anda onu kazanmıştım. Hızla uzaklaştık oradan. Evimize gittik. Rüya bebek konusunu açarsa ne diyeceğimi bilmiyordum. Onu kaybetmemek için söylemiştim ama İclal i zor koruyordum. En zoru çocukları korumaktı. Ve benim Rüyam zaten bir çocuk kadar masumdu. İki masum korumak oldukça zordu. Üçüncü nerdeyse imkansızdı. Ama Rüya ma kavuşmuştum. Gerisi teferruattı.

......

1 Ay sonra...

Rüya ma her şeyi parça parça anlattım. Bazen çok şaşırıyordu. Aslında haklıydı. Arkasından o kadar çok dolap çevirmiştim bilmediği o kadar çok şey yapmıştım ki. Bazen bana kızıyor bazen vuruyordu. Çoğu tartışmamız yatakta bitiyordu. Rüya mın kahkahaları evi dolduruyordu. Bugüne kadar hep o anlatmıştı hikayemizi. Ama anlatma sırası bana geçmişti artık..

Rüya m artık işe gitmiyordu. Aslında ona bu konuda bir şey dememiştim ama alışma sürecindeydi. Önceleri korktu. Artık tanımaya başladığı tanıdıkça daha da aşık olduğu pars Çetiner in nişanlısı olmak o kadar kolay bir şey değildi. Birilerini öldürdüğümü öğrenince intikam için ona zarar verebileceklerini düşünmüş bir süre evden çıkmamıştı.

Sonra kimsenin ona zarar vermeye kolay kolay cesaret edemeyeceğini anladı. Ama sanırım evde olmayı sevmişti. Çalışmak zorunda değildi. Sıkılırsa istediği işte zaten çalışabilirdi. Ondan ayrılıp işe gittiğim günlerde beni heyecanla bekliyordu. Bana yemekler yapması kapıda karşılaması zili çalmama bile gerek kalmaması çok güzeldi.

......

Yine daha kapıya gelir gelmez kapı açılmıştı.

'Hoş geldin aşkım'

'Hoş buldum Rüya m'

Uzanıp dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Boynumu büktüm. Koskoca Pars Çetiner aşkının yanında çocuk gibi bile davranabiliyordu. Burası benim özel alanımdı. Bizim özel alanımız dışardaki hiçbir şey buraya giremezdi.

'Hiç bükme o boynunu. Önce yemek yiyeceğiz.'

'Yaa. Ama ben yemek olarak seni yesem olmaz mıydı. Yetmedi bana o öpücük. Zaten çok küçüktü. Anlamadım bile.'

Rüya m güldü. Dünyanın en güzel en özel en anlamlı gülüşüne sahipti. Gülüşü resmen hadi be ordan ben senim niyetini bilmez miyim diyordu.

'Önce yemek sayın Pars Çetiner. '

' Peki. Yapacak bir şey yok. Ama önce '

Elimi cebime attım. Hediyesini çıkardım. Dünyanın en güzel hediyesi değildi ama Rüya m gibi zarif ve narindi. Kutunun içinden kolyeyi çıkardığımda Rüya boynuma sarıldı.