YENİ BİR OYUN

712 49 177
                                    

Sonunda mesai saati bitmişti. Pars inatla hala oradaydı. Pencereyi bile açmadım. Ben gidiyorum diye işaret ettim. Omuz silkti. Pencereyi işaret etti. Olumsuz anlamda kafamı sallayınca ben bekliyorum diye işaret etti. Kapıyı kapatıp odadan çıktım. Sabaha kadar bekleyecek hali yoktu.

Sabah...

Uyandığımda yapmak istediğim son şey işe gitmekti. Ama başka çarem yoktu. Aklıma eski okul günlerim gelmişti. Okula gitmek için de sabah uyanmaktan nefret ederdim. Elçin her şeye rağmen erken kalkıp bir de süslenirdi. Normal hayat buydu demek ki. Zorunluluklar. Elçin i özlüyordum. Aslında onu da Pars la olmak için kaybetmiştim. Belki de geri bulma vakti gelmişti. Sedef te ortalıkta yoktu. Telefonuna ulaşılmıyordu. Sanırım numarası değişmişti. Çok yalnızdım.

Evden çıktığımda yine o arabanın beni takip ettiğini fark ettim. Hızlanmaya başladım. Arabaların arasından makas atarak geçiyordum. Amacım arkamdaki arabadan kurtulmaktı ama o da benim gibi makas atarak peşimden geliyordu. O an anlamıştım. Bu arabayı gönderen pars tı. Ve beni o kadar iyi tanıyordu ki arabayla neler yapabileceğimi de önceden tahmin etmişti. Dikkatim dağılınca yavaşladım ve ani bir fren sesi duydum. Arkamdaki arabadan biri camdan sarkmış ağza alınmayacak küfürler ediyordu. Duymazdan gelerek hareket ettim. Sürekli arkamdan sıkıştırıyordu. Kenara çekip durdum. Arkamda durdu. Arabadan indi. Bende indim. İri yarı bir adamdı. Ve bağırıp duruyordu. Ben de altta kalmayı bilen biri değildim. Sonunda Elindeki sopa ile üzerime yürümeye başladı. Ve o anda birden durdu.

.......

Beni takip eden arabadaki adamlar yaka paça yakalamıştı. Sadece izliyordum.

'Bırakın lan. Kim salıyor bu kadınları trafiğe. Koruması size mi düştü. İşinize gidin. '

Adamlar bana döndü.

'Siz yolunuza devam edin Rüya Hanım.'

O an nerden bulduğumu bilmediğim bir cesaret gelmişti.

'Bırakın adamı.'

'Ama Rüya hanım.'

'Bırakın dedim size.'

Adam bir bana bir de onu tutanlara bakıyordu.

' Vay amına koyayım karıya bak.'

Ağzından çıkan bu laftan sonra onu tutan adamlardan biri kafasını tutup arabama sertçe yapıştırdı.

'Özür dile Rüya hanımdan'

'kim lan bu karı. Niye ondan özür diliyorum.'

Beni takip eden adamların ikisi de belindeki silahları gösterince adamın gözlerinde korkuyu gördüm. Elindeki sopa yere düştü.

'Özür dilerim.'

'Duyamadı. Bir daha dile.'

Adam daha yüksek sesle söyledi.

'Özür dilerim hanım efendi.'

'Tamam özür de diledi. Bırakın adamı'

Adamı sürükleyerek arabasına bindirdiler. Adam hızla hareket edip uzaklaştı. Yanıma geldiler.

' iyi yolculuklar Rüya hanım'

BANA İKİMİZİ ANLAT Where stories live. Discover now