-12-

5.3K 421 94
                                    


Bilinmeyen Numara: Kıçın cidden güzelmiş dhdkffkgllh

Gülçin: Kıçıma mı baktın lan djkdfklh

Bilinmeyen Numara: O giydiğin şey yüzünden ben bile baktım. Affet Gülçin baba shdjfkkglh

Gülçin: Ben bile derken?

Gülçin: Gay misin yoksa sen?

Gülçin: Bu beni çekici bulmamanı kanıtlar işte.

(İletilmedi)

Gülçin: Engelledin mi lan yoksa dhxjkglb

(İletilmedi)

Gülmekle ağlamak arasında bir ifadeyle telefona bakarken bilinmeyenin gay olmadığını hatta bu konuda katı sınırları olduğunu anlamıştım. Telefondan engellemediğini umarak numarasına tıklayıp onu aradım. Engellediyse de gizli numaradan arardım. Bende çareler tükenmezdi.

"Ne var?"

"Ya bir insanın sinirli sesi bile mi güzel olur?"

"Ne diyorsun?" Az önce söylediğim şeyi fark ettiğimde ufak çapta bir kalp krizi geçirip kendime geldim. Onu sesli mi söylemiştim ben?

"Ciddi değildim, şaka yapıyordum."

"Sulu şakalardan hoşlanmam."

"Neden bu kadar alındın ki hem. Gay olsan ne olacak sanki?"

"Siktir git Gülçin ya." Bu kelimeyi gün içinde çok fazla duyuyordum belki ama nedense ondan duymak beni biraz incitmişti.

"Özür dilerim. Bir daha rahatsız etmem."

"Dur."

"Efendim?"

"Sinirim geçti." Kesinlikle ikizler burcuydu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı...

"Neden bu kadar sinirlendin?"

"Çünkü sırf sapık ve abaza değilim diye gay olduğumu düşünen ilk kişi sen değilsin ve ben bunu kanıtlama çabasına girmekten bıktım."

"Nasıl yani?"

"Yaşıtlarım karı sikerken benim daha önemli sorunlarım vardı. Bu yüzden kızlarla ilgilenmiyordum ve gay olduğumu düşünüyorlardı. Ben de yanıldıklarını ispatlamak için hoş olmayan şeyler yaptım. Yadırgamıyorum ama öyle olduğumun düşünülmesinden nefret ediyorum."

"Bu yüzden bu kadar sinirlendin?"

"Evet."

"Tamam... Bilmiyordum. Beni affettin mi?"

"Affedilecek bir şey yapmadın. Ters bir anıma denk geldi."

"Anlıyorum. Yine de özür dilerim."

"Şunu söylemeyi kes." Aklıma birden Doğaç geldiğinde bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünüp hemen üzerine atladım. Mesajlardaki gibi konuyu değiştirmesine izin vermeyecektim.

"Bana biraz Doğaçtan bahsetsene."

"Gülçin. Sen sabrımın imtihanı mısın?"

" Ne zaman onu sorsam beni geçiştiriyorsun..."

"Sorma o zaman."

"Lan 34 saattir sigara içmiyorum senin yüzünden. Ne demek sorma? Hatta 34 saat 22 dakika!" Telefonun diğer ucundan bir kahkaha sesi duyduğum da istemsiz olarak ben de gülümsemiştim. Ne güzel gülüyordu be...

"Ne bilmek istiyorsun?"

"Nasıl kızları çekici bulur?"

"Zeki kızları. Yani sen bu kategorinin dışındasın."

"Matematikten 18 almam beni aptal yapmaz..."

"18 mi?!"

"Herkes şu amına koyduğum dersinde iyi olmak zorunda değil, tamam mı?"

"Hayır, aslında ben hoca 18 puanı nereden vermiş diye şaşırmıştım."

"10 puanını ismimi doğru yazabildiğim için verdi... Acı ama gerçek." Tekrar kahkahasını duyduğumda bu kez gözlerimi devirdim.

"Komik mi?"

"Evet." Bunun üzerine ben de gülmeye başlamıştım. Cidden komikti...

"Eee, sonra nasıl geçtin."

"Ay, onu hiç sorma. Bizim sınıfta inek bir çocuk var, adını unuttum. Neyse işte ona kur yaptım beni çalıştırsın diye. Bu anlatıyor ama ben hala anlamıyorum. En sonunda çocuğu kağıtları değiştirmeye ikna ettim."

"Hocalar anlamadı mı?"

"Aptal değilim herhalde. Tüm soruları yapmadı. O sınavdan hayatımın en yüksek notunu aldım, orası ayrı." Birkaç saniye duraksayıp ne yaptığını anladığımda gözlerimi kocaman açıp bağırmaya başladım.

"Sen yine konuyu saptırdın!"

"Günaydın ve hatta iyi geceler."

BİLİNMEYEN HAYATLAR (texting)Место, где живут истории. Откройте их для себя