-30-

5.1K 435 142
                                    


İyi okumalar millet!

***


Melisa'nın karanlık odasında oturmuş ve odanın atmosferine tamamen zıt olan pembe tüylü yastığı izliyordum. Bunu beğendiğine inanmak gerçekten çok zordu ama beğenmekle kalmamış odasının baş köşesine yerleştirmişti.

"Unikorn kusmuğuna benziyor, iğrenç."

"Bence de."

"Neden odanın baş köşesinde duruyor o zaman?" Bu kızı anlamak gerçekten imkansızdı.

"Halam gördükçe sinirleniyor. Bu da benim hoşuma gidiyor." Kıkırdamama engel olamamıştım. Benziyorduk.

"Halanla neden anlaşamıyorsun?"

"Çok açık değil mi sence? Her şeyime karışıyor. Bazen cidden nefes alamadığımı hissediyorum."

"Nefes alamamanın sebebi bence bu değil dedim başımı pencere tarafına çevirerek. Tüm gün bu karanlık odada nasıl yatıyordu, anlam veremiyordum. Ben bir saati bile zor geçiriyordum.

"Işıktan hoşlanmıyorum. Temiz havadan da. Dışarıya çıkamayacağımı hatırlatıyor bana." Benimle yavaş yavaş bir şeyleri paylaşması hoşuma gidiyordu.

"Neden çıkamayasın ki?"

"Çünkü özgür değilim." Dedi yatağının yanındaki Tekerlikli sandalyeyi göstererek. Yanaklarımı ellerim arasına alıp düşündüm. İçinde bulunduğu durum cidden zordu. Bir araba kazasından sonra böyle olduğunu biliyordum ve bu daha da acıydı. Normal insanlar gibi yürüyüp koşabilirken bir günde bunların hepsini kaybediyordun ve odanda hapis hayatı geçiriyordun.

Bu odaya tıkılı kalmak zorunda değildi.

Ama onu telaşlandırmak istemiyordum. Bunu yavaş yavaş yapmalıydım. Onu yavaş yavaş dışarı çıkma fikrine alıştırmalıydım.

Bunun için ilk olarak dışarıyı odaya taşıyabilirdim.

"Özgürlük sana bahşedilmez, onu sen kazanırsın." Diyerek ayaklandım ve pencerenin kenarına geçip tereddütle ona baktım.

"Bunu yapma."

"Yapacağım." Eğer ona karşı gelmezsem asla cesaretini toplayamayacaktı. Belki ilk başta kızardı ama daha sonra neden yaptığımı anlayacağını düşünüyordum.

Perdeleri çektiğimde elleriyle yüzünü kapatıp çığlık attı.

"Yapma dedim sana! Defol odamdan." Onu dinlemeyip pencereleri de sonuna kadar açtığımda odaya temiz hava akın etmişti.

Duyduğum ağlama sesleri beni olduğum yere sabitlerken hızla arkama dönüp ona baktım.

"Git, git buradan!" Yutkundum. Şu an vereceğim her tepki çok önemliydi. Usulca yanına gidip bileklerinden tuttum ve konuşmaya başladım.

"Melisa, sen gençsin. Dünyanın tadını çıkarmalısın." Ellerimden kurtulurken açığa çıkan yüzü beni hazırlıksız yakalamıştı. Yüzümdeki şaşkın ifadeyi gizleyememiştim ve Melisa beni yakalamıştı.

"Çok çirkin, değil mi? Senin aksine çok çirkin Gülçin. Ne var biliyor musun? Sen kendi gençliğinin tadını çıkar. Ben insanların acıyan bakışlarını görmek istemiyorum." Yüzünün yarısı yanmıştı ve gerçekten korkunç görünüyordu. Onu anlayamayacağımın farkındaydım ama bu yüzden kendini odasına kapatması çok saçma geliyordu.

BİLİNMEYEN HAYATLAR (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin