-56-

4.7K 407 157
                                    

Multi diyip susuyorum...

Bu bölüme bol bol yorum istiyorum çünkü çok canım sıkılıyor

tşk

İyi okumalar çxcövçmxcçöbc

***


Derin bir nefes alıp saatime baktığımda içimi garip bir heyecan kaplamıştı. Birazdan babamın bana tercih ettiği insanlarla tanışacaktım. Gerçi henüz olayların iç yüzünü bilmiyordum ama yine de kendimi onu suçlamaktan alıkoyamıyordum. 

Ellerimin üzerinde hissettiğim sıcaklıkla başımı çevirip Doğaç'ın gözlerine baktım. Tedirgin olduğumun farkındaydı ve beni sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu. Keşke beni sakinleştirmek yerine daha da heyecanlanmama sebep olduğunu anlayabilseydi.

Bize doğru yaklaşan topuklu sesleriyle elimi Doğaç'ın ellerinin altından çekip ayağı kalktım ve yüzüme sakin bir ifade yerleştirip bakışlarımı geniş salonun kapısına çevirdim. Bu salon neredeyse bizim oturduğumuz ev kadardı. Ben bazı geceler aç yatarken babam ve ailesinin böyle iyi şartlarda yaşaması koyuyordu.

Babamın öldüğünü öğrendiğim gün gördüğüm asık suratlı kadın odadan içeri girerken arkasından bizim yaşlarımızda son derece bakımlı bir kız da onunla birlikte içeri girmişti. Kızı gözüm bir yerden ısırıyordu ama...

Tabii ya! Bu kızı Melisa'yla denize gittiğimiz gün Doğaç'ın odasından çıkarken görmüştüm.

Ne yani, biz aynı babadan...

Sikeyim böyle işi.

Aşağılayıcı bakışlarıyla beni süzdükten sonra ikisi de şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerle arkamda bir yere bakmaya başlamıştı.

"Doğaç?" Kızın Doğaç'a seslenmesiyle içimde sıcak bir şeyler hareketleniken bunun kıskançlık olmamasını ummak aptallık olurdu. Ben basbaya kıskançlık krizi geçiriyordum şu an.

İnatla başımı arkaya çevirmeyi reddediyordum. Sanki onu kıskanmam onun suçuymuş gibi ona bakmayarak onu cezalandırıyordum.

"Senin buraya uğrar mıydın?" Kızın yüzünde oluşan gülümseme sinirlerime dokunurken hızlı adımlarla Doğaç'a doğru yürüyüp resmen çocuğun üstüne atladığında  ağlamamak için üstün bir çaba sarf etmem gerekmişti. Şu an burada sinirden ağlayabilirdim.

"Gülçin'le birlikte geldim." İkisi de belirgin bir şekilde bozulurken göz ucuyla Doğaç'a baktığımda onun da halinden pek memnun olmadığını görmüştüm. Oysa o gün o kız kim diye sorduğumda 'arkadaşım' dediğini hatırlıyordum. Bir insan arkadaşını görmekten bu kadar rahatsız olmazdı, değil mi?

Sakladığı bir şey vardı.

"Beni görmek istemişsiniz?" Aradaki gereksiz sessizliği bozduğumda birden üzerime dönen bakışlar beni fazlasıyla rahatsız etmişti. Çünkü burada olmamı istemediklerini hissetmiştim.

"Ah, evet. Oturmaz mısınız?" Başımı hafifçe sallayıp az önce kalktığım koltuğa geçtiğimde Doğaç da sonunda kızı kendinden uzaklaştırıp yanıma oturabilmişti.

Kadın tüm zarafetiyle karşımızda bacak bacak üstüne oturduğunda kızı olacak yelloz da Doğaç'la aramıza oturmuştu.

Yemin ederim bu kızı parçalayacaktım.

"Bir şeyler içmek ister misiniz? Size ne ikram edelim?"

"Çok fazla vaktim yok, işten bekliyorlar."

BİLİNMEYEN HAYATLAR (texting)Where stories live. Discover now