-18-

5.3K 389 121
                                    

Odamda yatağıma oturmuş kıyafet dolabımı izlerken kendime acımakla meşguldüm. Annemi haftalar sonra ilk kez evde görmüştüm. Küçük bir çocuk gibi heyecanlanıp ona sarılacakken o beni durdurmuş ve hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Hem de ne için? Zengin sevgilisiyle tanışmam için. İşte bu haftalardır evde olmamasını açıklıyordu...

Elime basit bir kot etek ve tişört alıp üzerime geçirdim. Bana güzel bir şeyler giyinmemi söylemişti ama bu kesinlikle umrumda değildi.

Odamın kapısı hızla açılırken gelen çığlık sesiyle yüzümü buruşturdum.

"Bu halin ne senin?!"

"Ne varmış halimde?" Dedim anlamamış gibi. 

"Çabuk üzerine doğru düzgün  şeyler geçir." Bir yandan dolabımın karşısına geçip kıyafetlerime bakarken bir yandan da bana söylenmeye devam ediyordu.

"Sana verdiğim paraları ne yapıyorsun sen? Bu dolabın hali ne böyle?"  Gözlerimi devirip masaya yaslandım ve onu izlemeye koyuldum.

Çok güzel bir kadındı annem, kadın gibi kadındı. 

Sarı saçlarından çıkan birkaç tutam bile kusursuzdu. Sanki özenle dökülmüştü her biri alnına. Yaşının ona kattığı kıvrımlı vücuduyla etkileyemeyeceği erkek yoktu. Nefes kesen güzel bir kadın...

Bu konuda anneme çektiğimi inkar etmeyecektim. Hiçbir zaman mütevazi bir kişiliğim olmamıştı zaten. 

"Bunu giyin." Dedi mavi gece elbisemi bana doğru uzatırken.

"Nereye gideceğiz ki?" Diye sordum şaşkınca. Bu elbise bir yemek için fazla gösterişliydi. Annemin üzerindeki de öyleydi gerçi ama o her zaman gösterişi severdi zaten.

"Gidince görürsün. Makyajını da fazla abartma." Daha fazla konuşmadan odamdan çıktığında planımın bozulmuş olmasına üzülmüştüm. 

Üzerimi çıkartıp elbiseyi üzerime geçirdiğimde gelen mesaj sesiyle irkilip telefonuma baktım. Mesaj Doğaç'tan geliyordu.

Gözlerimi kocaman açarak telefon erkanına baktığımda bir şok daha geçirmiştim.

Doğaç: Özür dilerim.

Mesajına cevap yazmayıp telefonumu kapattım. Tamam, bütün kızların dibini düşürecek kadar yakışıklı ve gizemli olabilirdi ama son söylediklerinden sonra mesajla özür dileyip yırtacağını sanıyorsa yanılıyordu. Gururum kırılmıştı ve ben bunu kolay kolay affetmezdim.

Dudaklarıma kırmızı bir ruj sürdükten sonra yanaklarıma hafif bir allık sürüp saçlarımı ellerimle şekillendirdim. Saçlarımın en sevdiğim özelliği kolayca şekil almasıydı sanırım. 

Hazırlanıp odamdan çıktığımda annem elindeki sigarayı söndürüp ayağı kalktı ve beni beğeniyle süzdü.

"İşte benim kızım." Dudaklarıma zoraki bir gülümseme yerleştirip ona baktım. Benimle gurur duyduğu tek konu güzel olmamdı ve bu hoşuma gitmiyordu. 

Elime bir çanta tutuşturup evden çıktığında peşinden ben de çıkmıştım. Telefonumu da bana verdiği küçük çantaya koymayı ihmal etmemiştim.

Evimizin önünde duran lüks arabayı gördüğümde adımlarım geri geri gitmek istemişti. Hele arabadan inen o yakışıklı adam... Annem cidden işini biliyordu.

Adam tüm karizmasıyla yanımıza kadar geldiğinde annemin elini nazikçe öpüp bakışlarını anında bana yöneltmişti.

"Kız kardeşin de en az senin kadar güzel." Kız kardeş?

BİLİNMEYEN HAYATLAR (texting)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora