12.BÖLÜM "BİZ SENİNLE TANIŞTIK."

124 27 17
                                    

Arkadaşlarrrrrrr... Geriii geldiiimmmm... Zamansız bir ara vermek zorunda kaldım ama yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirseniz. Diğer bölümlerde görüşmek üzere.

"Allahım hayatımın en heyecanlı günlerini yaşıyorum resmen."

Hale'nin yüzüne bakınca da çocuklar gibi şen olduğunu görmek mümkündü. Yerinde duramıyordu adeta. Ona kalsa şu an yaptıkları,  spordan önceki ısınma hareketleriydi. Tabii, tabii spordan önce. Şu an kapısında durduğumuz, daha kayıt dahi yaptırmadığımız, Burak'a ait olan spor salonunun önünde.

"Hale, sence de ilk günden spor mu yapacağız? Amaç, Burak değil mi?"

"O kadar parayı enişte beyin kaşına, gözüne vermiyorum ben valla. Paşa paşa da sporumuzu yapacağız. Hem biraz sıkılaşsak fena mı olur?"

Eh, haksız da sayılmazdı bir yerde. Burası epey popüler bir yerdi. Hayır, bunu dış görünüşünden de anlardınız da zaten, biz yine de hummalı bir araştırma ile de gelen giden tayfayı öğrenmiştik. Çoğu da ensesi kalın tiplerdi.

Şu an da bizse spor kıyafetlerimizin, spor çantalarımızla beraber, kayıt  yapsak mı, yapmasak mı telaşı içinde öylece duruyorduk. Tabii, bu telaş daha çok bendeydi. Diyorum ya, Hale hoplamaya zıplamaya başlamıştı bile.

"Korkarak yaşayamazsın kızım Yağmur." diyerek içeri doğru yürümeye başladım. Hemen yanımda da Hale.

İçeri girince serince bir hava karşıladı bizi. Klimalar köklenmişti. Danışma gibi bir yerde, haliyle, kaslı insanlar vardı ve bize bakıyorlardı. Yanlarına yaklaşıp gülümsedik.

"Merhaba, iyi günler. Biz arkadaşımla beraber kayıt yaptırmak istiyoruz da."
"Tabii ki hanımlar. Hoşgeldiniz. Öncelikle bir tur atıp salonumuzu görmek ister miydiniz, yoksa direk kayıt yapalım mı?"

Hale ile göz göze gelip bir an düşündük. İnternetten buraya gelen kişilerin çekildikleri resimlere kadar bakmıştık bile ama Burak'ın bugün burada olup olmadığını görmek için iyi bir seçenek olabilirdi.

"Ön bir bilgi almamız daha faydalı olabilir tabii ki. Çok seviniriz." Yaka kartında Begüm yazan kadın hocayla beraber salonun içine girdik.

Kocaman bir mekandı gerçekten ve içerisi doluydu. Herkes ne zaman bu kadar sağlıklı yaşam meraklısı olmuştu? Hayır oldunuz, neden bize haber vermediniz?

Begüm Hanım bize içerideki aletlerden, üye sayılarından bahsederken Hale ilgi ile dinliyordu ama ben etrafa bakıyordum.

Elma dersem çık, armut dersem de çık Burak. Elma, armut hatta bütün meyveler. Hadi ama!

"Siz nasıl bir program düşünüyorsunuz?" Yanımdakilere dönünce bana baktıklarını fark ettim.

"Efendim?"

Sağolsun, çok kibar bir insan olan Begüm Hanım, gülerek tekrarladı. "Hale Hanım pilates yoğunluklu çalışmak istediğini belirtti. Yani benim grubumla çalışacak. Siz ne düşünüyorsunuz?"

Ben ne mi düşünüyorum? Burak'ı tabii ki. Acaba onun da çalıştırdığı insanlar var mıydı, yoksa o sadece patron muydu? O ilgilensin diye ekstra para falan mı veriyorduk? Bu kibarca nasıl sorulurdu ki?

"Aslında ben daha düşünmedim. Kayıt yaptırırken hocalarınız hakkında bilgi alsam olur mu?"

"Tabii tabii. Dilediğiniz hocamız ile çalışabilirsiniz ancak belirteyim, hepimiz işini özenle yapan kişileriz. Seçtiğiniz kişi sizinle çok iyi ilgilenecektir."

Böylece yirmi dakika civarı salonu gezip, durduk. Hale mutluluktan dört köşe olmuştu bile ama ben o kadar da mutlu değildim. Burak ortalıkta yoktu. İnsan işinin başında olmaz mı ama?

HAYAL RADYOSUحيث تعيش القصص. اكتشف الآن