26. BÖLÜM "ESKİ FİLMLERDE DENK GELDİM BİZE, ORADA DA GÜZELDİK."

20 4 0
                                    

"İyi akşamlar millet. Ben Yağmur ve en sevdiğim mevsim yaz. Toplanın bakalım, beş dakikaya yayına başlıyoruz."

Hayatımın en enteresan günlerini yaşıyordum ve bu yüzden yüzümdeki aptal gülüş asla silinmiyordu. İki haftadır Burak'ı uzaktan takip ediyordum ve bir yandan da spora gidiyordum. Hem yakın hem uzaktan takiple adam hakkında öğrenebileceğim her şeyi öğrenmeye çalışıyordum. Okuldaki derslerime bu kadar çalışsam şu an kesinlikle ödül kazanmıştım.

Dört senelik lisans bölümünü iki buçuk yıl gibi rekor bir sürede bitirebilen öğrencimiz Yağmur Arslan'ı tebrik ediyor ve direk rektörlük koltuğuna aday gösteriyoruz. Daha yüksek mevkilere geleceğine inancımız tam. Tebrikler Yağmur!

Hayallerde biraz abartıyor muydum? Kesinlikle evet.

"Evet arkadaşlar, bugün sizinle bolca sohbet etmek istiyorum. Gelişmeleri ha bire anlatırken aramıza duvarlar örmüş olmayalım. Sizinle benim aramdaki bağı bir erkek eritmemeli, değil mi? *kahkaha efekti* İsteyen arasın, isteyen mesaj atsın ve beni yönlendirin bakalım, bugün ne konuşalım?"

ŞARKI : ZEKİ MÜREN – BİZ AYRILAMAYIZ

Eller ayırsa bile
Yollar ayırsa bile
Yıllar ayırsa bile
Biz ayrılamayız...

"Bakın burada size duyduğum aşkı anlatıyorum, kıymetimi bilin. *alkış efekti* Evet, yayın elimde olduğu için kendi kendimi alkışlayabiliyorum. Çok zevkli, değil mi? Bakalım mesajlarda ne demişsiniz? Hım..." dedim bir yandan mesajları kontrol ederken. 

"oksijensevdalısı bana olan güzel sevgilerini ifade etmiş. Ben de bilmukabele diyerek karşılık veriyorum canım. Şu an hepinizde bir eski Türkçe konuşma isteği yok mu, ya da ben hemen asimile olabiliyorum demek ki. Aaa! Hadi filmlerden konuşalım. Güzelim eski Türk filmlerimizden... Böyle ha bire yanlış anlaşılan Hülya Koçyiğit'leri, bir türlü dinlemeyen Tarık Akan'ları, Edis Hun'ları konuşalım mı? Biraz sohbet edelim, sonra konumuz bu olsun, anlaştık mı?"

ŞARKI : NEŞE KARABÖCEK – İNTİZAR

Düşmanımdır seni kim
Bulursa cana yakın
Annen bile okşasa
Benim bağrım taş olur

"Alo," dedim son heceyi tekrarlayarak. "Hatta kim var acaba?"

"Hatta seni tanımayan ama konun yüzünden takılı kalmış biri var. İyi yayınlar diliyorum öncelikle, ve teşekkür ediyorum. Şu an çaldığın şarkıyı ne kadar dinlerdim, biliyor musun? Şu an elli dört yaşındayım ve beni o günlere götürdün. Hey gidi gençlik, duyunca bir aramak istedim. Eşimle evlenene kadar hep bu şarkıyı dinlerdim."

İşte benim için hayatın en güzel dönemlerinin insanları... O kadar güzel denk gelmiş bir dinleyici ki, asla kaçırmadan hikayesini öğrenmem gerekiyordu.

"Aramanıza o kadar sevindim ki, ben teşekkür ederim. Ben hep o dönemde yaşamayı isteyen bir zamane genciyim. Eski şarkılar, eski filmler... Hayatım hep böyle geçiyor. Çok özel olmayacaksa eğer eşinizle tanışma hikayenizi anlatabilir misiniz? Bu şarkıyı dinlemiş olduğunuza göre siz daha erken onu görüp sevmişsiniz, doğru muyum?"

Dinleyicimin kibar kıkırdamalarına bakarsam doğru yoldaydım. Ben de Burak'la o dönemlerde tanışmayı o kadar isterdim ki, hele ki böyle oyunlarla değil ama bizim hikayemizin belki de böyle başlaması gerekiyordu. Ben yine de onu cana yakın bulanları düşman bellerim.

HAYAL RADYOSUDär berättelser lever. Upptäck nu