16 "İsteme"

234K 11.8K 1.6K
                                    

BELİZ

Eve geldiğimizde rahatça koltuğa yayıldım.

"Ben duş alacağım anneciğim." Anneme baktım ve başımı tamam anlamında salladım.

Kurt'la birlikte karakola gitmiştik ve yalnızca bir ifade vermişti. Dövdüğü adamlar ise şikayetçi olmamıştı ve olay başımıza dert olmamıştı.

Telefonumun çalmasıyla birlikte ekrana bakmadan açtım.

"Beliz?" Kurt'un sesini duymamla gülümsedim.

"Efendim?" Dedim.

"Bugün karakoldan çıktıktan sonra arkadaşımı aradım. Acilen hastaneye gidip evlilik için gerekli olan testleri yaptırmamız gerekiyor." Dedi.

"Ne zaman gideceğiz ki?" Diye sordum.

"Yarın sabah erkenden hemen gitmemiz lazım. Hemen seni alır almaz hastaneye gideceğiz güzelim, tamam mı?" Kaşlarımı çattım.

"İyi de annem anlamaz mı?" Kurt derin bir nefes aldı.

"Kuzenimin yakın bir arkadaşı hastanenin sahibinin oğluymuş, her şeyi konuştum ve ayarlattım. Acilden gireceğiz ve işlemlerimizi halledip çıkacağız. Yani anlayacağın annen uyanmadan eve geri geleceksin." İçimi bir heyecan kaplamıştı. "Bir de kimliğin bende kalacak, oradan da gidip nikah tarihi almaya çalışacağım." Gözlerimi kıstım.

"Hemen o güne tarih verirler mi?" Diye sordum.

"Aslında vermezler ama ben devletin başarılı bir savcısıyım. Bana verirler diye düşünüyorum, vermezlerse bile bir şekilde araya birilerini sokarım ve o tarihi alırım." İnledim.

"Kurt daha annemi bırakacağız, biz nasıl yetişeceğiz?" Kurt ofladı.

"Erkenden kabul etseydin böyle olmayacaktı!" Sitem etmesiyle birlikte göz devirdim.

"Beni tehdit etmiştin!" Dedim.

"Her neyse, bunları konuşmak istemiyorum. Yarın sabah erkenden kapının önünde olacağım, sende anneni uyandırmadan gelmeye çalış." Dedi.

"Tamam." Diye mırıldanmamla telefonu kapattı.

Birkaç dakika sonra annem banyodan çıkmıştı ve üstünü giyinmişti.

"Kuzum?" Dedi beni görür görmez.

Yavaşça esnedim ve zoraki gülümsedim.

"Benim çok uykum geldi." Dedim mırıldanarak.

"Bugün çok yorulduk fıstığım." Annem bana baktı. "Uyuyalım istersen?" Başımı olumlu anlamda sallamamla odamıza geçtik ve annem yatağı açtı.

Yatağa uzandığımızda anneme sımsıkı sarıldım.

"Prensesim..." Annemin sesinin titrediğini hissettiğimde kaşlarımı çattım. "Gitmek istemiyorum, seni bırakmak istemiyorum." Anneme baktım ve gülümsedim.

"Zaten yanıma taşınacaksın." Annem iç çekti.

"Ona daha bir yıl var, ben seni çok özlüyorum!" Dedi ve alnımı öptü. "Anneciğim benim, bir karar verdin mi? Umarım benimle gelmeyi ve yeni bir hayata başlamayı seçersin." Yutkundum.

"Burada kalacağım." Dedim.

"Neden ama Beliz? Daha dün hüngür hüngür ağlıyordun, hem benim yanımda güvende olacaksın." İç çektim.

"Ben burayı bırakamam anne, bu şehiri bırakamam..." Annemin gözlerine baktım. "Kolay mı öyle memleketini bırakıp gitmek? Çocukluğumdan beri bu şehirde yaşıyorum ben. Bu havaya alıştım, buranın insanına alıştım... Her şeyi bırakabilirim ama İstanbul'u bırakamam, özür dilerim..." Annem burukça güldü.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin