17 "Güç"

232K 11.3K 2.6K
                                    

BELİZ

Korkuyla kendimi Kurt'a yasladım.

Herkes büyük bir şaşkınlıkla bize bakıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

"Bir dakika!" Diye ayağa kalkan yaşlı adama baktım. "Sen az önce ne dedin?" İsteme konuşmasını yapan adam buydu, büyük ihtimalle Kurt'un dedesiydi.

"Ben evlendim." Dedi Kurt. "Sevdiğim kadınla." Diye eklediğinde titredim.

"Nasıl yani?" Diye ayağa kalkan kıza baktım. Küçük bir burnu vardı ve gözleri yeşildi. Saçları sarıya yakın bir tondu ama rengi tam olarak sarı değildi. Cildi beyazdı ve kıza yakışmıştı. Berva umarım bu kız değildir diye geçirdim içimden...

"O-Oğlum?" Diye ayağa kalkan kadını görünce şaşkınlıkla bakmadan edemedim. Esmerdi ve simsiyah saçları vardı. Saçları beline kadar uzanıyordu ve göz rengi siyaha yakındı. Gözlerinin çekik olduğunu fark etmemle bu kadının Trabzonlu olmadığını düşündüm. Çünkü buranın insanına pek benzemiyordu, anlaşılan oydu ki Kurt tamamen annesine benziyordu.

"Anne?" Dedi Kurt.

Kadın koşarak Kurt'un boynuna atladığında Kurt hemen sarılışına karşılık verdi.

"Seni çok özledim oğlum..." On yıldır birbirlerini görmüyorlardı...

Ben bile annemi yılda iki veya üç kez görmeme rağmen eksikliğini her zaman hissediyordum. On yıldır hiç görmeden yaşamak çok zor olmalıydı.

"Bende annem." Dedi Kurt, annesi uzanıp yanağını öptü.

Geri çekildiğinde annesinin gözlerinden yaşlar süzüldüğünü görmüştüm, kaç yıldır evladını görmüyordu kadın...

"Ataman on yıl oldu! Koskoca on yıl, beni nasıl hiç aramadın? Zaten abinin acısını atlatmış değilim, aradan kaç yıl geçti hâlâ ağlıyorum. Sen nasıl bu kadar canı yanmış olan anneni üzersin, tekrar evlat acısı mı yaşatmak istedin bana?!" Kalbim sızlarken karşımda ağlayan kadına baktım.

Abisine ne olmuştu ki?

"Anne saçmalama ne olur, böyle bir şeyi ister miyim? Savcı olmak istediğimde sende bana karşı çıktın, çok istediğimi biliyordun!" Kurt'un annesi alayla güldü ve gözünden akan yaşları elinin tersiyle sildi.

"Senin benden uzaklaşmanı istemedim çünkü, seni bırakmak istemedim! İyi bir üniversite için İstanbul'a gidecektin ve bende bunu istemedim! Burada mesleğin hazırdı zaten, hep bizimle olacaktın..." Kurt annesine yaklaştı ve gözünden akan yaşları sildi.

"Savcı olacağım dedim ve oldum. Hayalimdi ve ben bunu köpek gibi çalışarak gerçekleştirdim. Eğer o üniversiteye gitmeseydim çalıştığım yıllara yazık olacaktı." Bakışlarımı kaçırdığımda birkaç kişinin bana baktığını fark ettim.

"Yani bir meslek yüzünden beni üzmene değdi?" Dedi annesi.

"Hayır anne, asla öyle bir şey söylemiyorum! Yalnızca istediğime saygı duysaydınız zaten ben okul bitince yeniden buraya yerleşecektim. Bana saygı duymadığınız için bu hâle geldik." Annesi kırgınca Kurt'a baktı.

"Bunu şimdi tartışmak istemiyorum Ataman!" Dedi ve bakışları bana döndü. "Bu kız kim?" Sertçe yutkundum.

"Karım." Dedi Kurt.

"Ne demek karım?" Dedi annesi ve şaşkınlığını üzerinden atamadığı belli olan kızı gösterdi. "Sen zaten Berva ile evlenecektin!" Yaşlı adam başıyla koltuğu gösterdi.

"Yerine geç Zerrin!" Demek ki Kurt'un annesinin adı Zerrin'di.

"Ama baba-" Adam sözünü kesti.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin