20 "Çeyiz"

242K 11K 2K
                                    

BELİZ

Akşam yemeğinde Kurt'un tam karşısına oturmuştum, yanımda ise Loya ve Eylül oturuyordu.

Loya'nın Ali'ye attığı kaçamak bakışları görünce gülümsedim. Ali hiçbir şekilde karşısına bakmıyordu ve Kurt'la bir şeyler konuşuyorlardı.

Loya gerçekten üzgündü, bana neler olup bittiğini anlatmıştı. Ali İspanya'ya gidecekti ve Loya onu kırdığı için vicdan azabı çekiyordu.

"Beliz?" Hasan dedenin sesini duyduğumda ona baktım.

"Efendim?" Dedim.

"Artık şu düğün hazırlıklarına başlayalım diyorum." Dediğinde Kurt'a baktım.

"Olur dedem." Demesiyle birlikte bu sefer Berva ve annesine baktım.

Yüzleri asıktı ve bana öldürecek gibi bakıyorlardı fakat onlar benim umrumda bile değildi.

"Dedeciğim Berva'nın Ataman'la adı çıkmadı mı zaten? Şimdi bunlar hemen evlenecek ve benim kızıma laf gelecek!" Kurt'un yengesine baktım.

"Berva'nın Ataman'la adı çıkmadı Leyla Hanım. Bunu yalnızca siz çıkardınız, kocamın bundan haberi bile yoktu!" Dediğimde kadın bozulduğunu belli etmemek için alayla güldü.

"Biz çıkardık öyle mi?" Dedi ve dedeye baktı. "Biz mi çıkardık dedem?" Arkama yaslandım ve alayla onları izledim.

"Evet biz çıkardık Leyla!" Dedi Hasan dede. "Bunu isteyen sizlerdiniz ve bende bunu kabul ettim. Berva kızımın oğlumu mutlu edeceğini düşündüm." Kendimi gülmemek için sıktım.

Eylül ve Loya'ya baktığımda onların da benden farkı olmadığını gördüm.

"Dedem ne güzel konuştu ya!" Dedi Eylül bize fısıldayarak.

"Leyla Hanım böyle bir cevap beklemiyordu!" Dedim ben de fısıltıyla.

"Oh iyi oldu, sürekli seninle uğraşıyorlar!" Loya'ya baktım ve gülümsedim.

"Hasan dede haklı olduğumu görüyor galiba!" Dedim hafif bir alayla.

"Kızlar!" Diye gürleyen babaanne ile birlikte sesimizi kestik. "Kendinize gelseniz iyi olur, burada sizden kaç yaş büyük insanlar var! Sofrada böyle fısıldayarak konuşulması hoş değil! Burada sizden başkası fısıldaşıyor mu?" Bakışlarım tabağımı bulurken sustum.

Kadın haklıydı, bu şekilde fısıldaşmamız biraz yanlış olmuştu...

"Özür dileriz babaannem." Dedi Eylül.

"Bir daha tekrarlanmasını istemiyorum!" Başımı salladım.

"İsteyerek olmadı gerçekten, çok özür dileriz." Dedim.

"Tamam Gülten, uzatmayın artık!" Diyen Hasan dedeye baktım.

Berva ve annesi ise yalnızca sırıtıyordu, bu ise göz devirmeme sebep oldu.

"Herkesin de bildiği üzere bu evdeki her karar bana bağlı. Bunu açıklamama gerek yok değil mi artık?" Dedi Hasan dede sertçe. "Ben evlilik hazırlıkları başlayacak diyorsam başlayacak, sözümün üstüne söz söyleyen var mı da?!" Herkes sustuğunda dede arkasına yaslandı ve bakışları bana döndü. "Senin bir itirazın var mı kızım?" Alaylı sesiyle birlikte başımı olumsuz anlamda salladım. "Ataman senin bir itirazın var mı?" Kurt'a baktığımda o da başını hayır anlamında salladı. "İyi zaten bir itirazınız olamaz, çünkü ben böyle istedim ve böyle olacak!" Berva ofladı.

"Ama dede bana yaptıklarını görmüyor musun, bu onların yanına mı kalacak?" Dedi.

"Berva!" Diye uyardı onu babası, Berva ise babasına bakıp göz devirdi.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin