Instagram : Sope / YoonSeok

alışveriş yapalım prezervatifte alalım

( Bölüm başlığı dşsapsı bence yazarınız şair olmalı )

( Billboard'da Jungkook'un kaşlarını açtığı saniyeyi 92622826 kere izleyen Army ❤️)
Ayrıca, lütfen okuyun şu kitabı.. dşsjs
Sürekli yorum yazan tayfa bu aralar yok, üzülüyorum :(

\\\\\\\\\\<>\\\\\\\\\\\

Yoongi'den...

Sabah, her zamanki gibi, alarmsız bir şekilde uyanmıştım. Erken uyanmaya alışan bünyemi sevmemi sağlayan tek şey, Hoseok'u izleyebiliyor olmamdı.
Siyah çarşafta yayılan pembe ve gri
tutamları, kapalı göz kapakları, büzülmüş dudakları ile, güzel kelimesinin vücut bulmuş haliydi.
Elimle, saçlarını okşamaya başladığımda, biraz kıpırdandı.
Yatakta kayarak, kolları belimi bulana kadar kıpırdadı. Kıkırdayıp kollarımı omzuna sardım ve kafasını göğsüme yasladım.

"Ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı, günaydın meleğim."

"Sanada." diye mırıldanmıştı. Fakat bu uyanmak o kadar samimiyetsiz bir uyanmaktı ki...

"Bebeğim, uyuyacak mısın daha?"

"Uykum var Yoongi."

"Okul var güzelim."

Hoseok kafasını kaldırıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Yine beni kandırmaya çalışmaya başlayacaktı. Ve, bunu başarıyla yapacağından oldukça emindim.

"Bugün gitmesek mi sevgilim?"
Burnunu burnuma sürtmüş, kollarını göğsüme koymuş, kendini yukarı kaldırmıştı.

"Sen, sen bir şeytansın. Beni kandırmaya çalışıyorsun."

Hoseok kafasını iki yana salladı.

"Yooo, sadece sevgilisiyle zaman geçirmek isteyen bir insanım."

Hoseok dudaklarıma minik bir buse kondurunca belini tutup onu daha çok üstüme çektim.

"Almasan şöyle beni etkin altına..."

Hoseok mırıltımla ellerini boynuma dolayıp iyice kucağıma çıkmıştı. Kırmızı dudaklarına dudaklarımı bastırıp, gözlerimi kapadım. Hoseok ellerini arsızca ensemdeki saçlarda gezdiriyordu. Belini kolum ile daha sıkı sararken, dudağının kutsal tadının keyfini sürüyordum. Dudaklarından ayrılıp, yanağına, kulağına ve oradan boynuna geçerek öpücük kondurdum.

"Ihm! Y-yoongi!"

Hızla ters dönüp onu altıma aldım ve boynuyla olan işimi devam ettirdim. Hoseok, sessizce inlerken ensemdeki saçları çekiştiriyordu.

"Yoongi, ah!"

İnlerken sürekli adımı sayıklaması, daha fazla istememi ve hızlanmamı sağlarken boynundan dudağına geri çıktım. Öpüşmemizi kesmeden ellerimi kollarında gezdirirken, Hoseok kendini yatakta yukarı kaldırıp bana sürttü.

"Ahğmm, Hoseok!" Son hareketiyle kendime gelmemle hızla kendimi yana attım. Hoseok dağılmış görünüyordu. Kötü hissetmesinden korktuğum için, kollarımı ona dolayıp kafamı boynuna gömdüm.

"Durmalıyız bebeğim, fazla hızlı ilerlersek, pişman olmandan korkuyorum."

Hoseok'un eli saçlarımla oynarken, huzur doluyordum.

"Pişman olmam."

"Pişman edersem?"

"Etme, olur mu?"
Tebessümle bana bakan suratını ısırmamak için, kafamı yeniden boynuna gömdüm.