töbe töbe tanrım bir kaşara taptım

3.4K 316 372
                                    

iki sorum var :

KİTAP ADI VE KAPAĞINI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUM.

KAPAK VE İSİM SİZCE NE OLABİLİR?

\\\\\\\\\\\<>\\\\\\\\\\

Yoongi'den...

Hoseok sakinleştikten sonra, oradan çıkmıştık. Kafasından geçen şeylerin bu kadarla sınırlı kalmadığını anlamıştım, ama onu zorlamak istemiyordum. Konu aramızdaki hislerin boyutu olabilir miydi, diye düşünüyordum. Hoseok'a aşık değildim. Ama, bir şekilde ondan hoşlanıyordum. Hatta bu his, onu tanıdıkça ilerliyor ve katlanıyordu. Ama, aldığı cevaptan memnun olmamış gibiydi.

Yanımdaki adama baktım. Ayakkabılarına bakara yürüyordu ve ben bunu istemiyordum. Çenesine dokunmamla kafasını kaldırdı. "Hı?"

"Meleğim, lütfen iyi ol."

Hoseok gülümseyip elini elimin içine bıraktı. "Üzgünüm, günü mahvettim."

"Günümü güzelleştirdin meleğim."

Hoseok utanarak gülmüş ve kafasını eğmişti.

"Ne yapsak ki?"

"Keyfinin yerine gelmesi için, lunaparka gidelim istersen."

Hoseok, lunapark lafını duyunca gözleri parlak bir şekilde kafasını hızlı hızlı salladı. Çocuksu halleri geri gelmişti ve bu benim onu sarıp sarmalama isteğimi arttırıyordu.

Alışveriş merkezinin çok yakınında olan lunaparka doğru ilerlerken Hoseok nelere bineceğiniz sayıklıyordu.

"Gondola binerdim ama, biraz korkuyorum ondan, korku tüneline de girmeyelim, dönme dolaba binelim. Ama hızlı trene binmeyelim, düşeriz falan şimdi, ayrıca, balerine binmeyelim. Çok başımız döner."

Kolumu omzuna dolayıp, kendime çektim.

"Bebeğim, sadece dönme dolaba olur dedin. Ve o çok sıkıcı, her şeye bin. Yanında ben olacağım."

"Doğru, sen kutsalsın, ölmüyorsun ya, işime yararsın."

Beni alaya alan Hoseok'a kaşlarımı çatıp saçlarını karıştırdım.

"Sevgiliyle dalga geçilmez, ben sana kötü gelecek bir şey yapar mıyım?"

Hoseok kafasını bana döndürdü, dudaklarını boynuma bastırdığında derin bir nefes aldım. Beni fazla zorluyordu.


Elinde üç tane pamuk şekerle oyuncaktan oyuncağa giden Hoseok'un peşinden ilerliyordum. Ağzına attığı kocaman pamuk şekeri yutmadan konuştu.

"Yoongi, saatlerdir buradayız, yoruldum yahu."

Elini tutup yanımızdaki banka oturttum. 

"Elindekileri ye, gidelim."

Hoseok beni ittirirken ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Bankın en kenarına oturmamı sağlayıp, kafasını dizime koydu ve bankta uzandı. Pamuk şekeri koparıp yerken onu izlemek beni gülümsetiyordu.

"Tanrı'm, şu emme seslerini çıkartma."

"Ne yapayım?" derken hala sesleri çıkarıyordu. "Ağzımda bu tatlı şeker dağılırken, sessiz kalamıyorum."

Elimi saçlarına çıkarıp okşamaya başladım. İpek gibiydi ve her teli ayrı bir yumuşak hissettiriyordu.  Gözlerim yine yüzünü turlarken onun kahveleri de beni bulmuştu.

Instagram : Sope / YoonSeokWhere stories live. Discover now