kemerlerinizi bağlayın, orucunuz bozulabilir ( M )

3.1K 238 355
                                    

*Medyadaki resmi gördüğüm an aklıma gelen tek kişi Elif'ti. Psksşsıapw holdmetillidie *

*Ve o beklenen oruç bozacak bölüm...*

*AMK UTANDIM ZATEN BOK GİBİ YAZDIM NEYSE DŞSJSŞ *

\\\\\\\\\\\<>\\\\\\\\\\\

Yoongi'den...

Kulağıma dolan Taehyung'un sesiyle iyice sinirleniyordum. Uzun süredir, Hoseok'un kendisini hazır hissetmesini beklemiştim ve tam onun da yoğun hissettiği bir zamanda Tae, içine sıçmıştı. Hoseok çekingen biriydi ve şu an utanıp benden uzaklaşacak diye endişeleniyordum.

"Niye kızıyorsun zeka küpüm? Sesinde garip geliyor."

Gözlerimi Hoseok'tan alamıyordum ki.Pembe tutamları yatağa dağılmış, yorgun bakışlar atan bir meleğe karşı konulması imkansızdı bence.

"Tae, seni daha sonra arayacak, daha sonra sıçacağım ağzına."

Bir şeyler söyleyen Tae'nin suratına telefonu kapattım. Hoseok hala beni izliyordu. Sevgilimin yaramaz elleri ise, tüm vücudumu dolanıyordu. Telefonu kapatmadan önce sessize aldım.

"Engelleri mi kaldırıyorsun?"

Burnumu burnuna sürterken, bana nefes olan kokusunu içime çektim.

"Hıhım." Konuşamayacak kadar yoğun hissediyordum ve bu, çok farklı bir duyguydu. Hoseok'un elleri, pantolonumun kemer kısmında dolanmaya başladı.

"Bu engeller niye hala duruyor sevgilim?"

Siktir. Bu çocukta kişilik bozukluğu mu vardı? Yoksa, mümkünatı yoktu ki, bir insan aynı zamanda hem seksi hem tatlı ve masum olabilsin. Elimi esmer göğsünde gezdirdim. Dudaklarım boynundan aşağı kayarken, elleri saçımı kavramış, tenine bastırıyordu.
Dudağım sonunda pantolon kenarına geldi. Kasıklarına baskı yapmam ile, Hoseok'un nefesi kesildi ve kafasını geriye atarak, sesli bir şekilde inledi. Kafamı kaldırıp, güzel sevgilime baktım. Pekala, acı çekecekti ve bunu anlayabiliyordum. Erkekliği şişmişti ve, ne kadar yoğun hissettiğini görebiliyordum. Pekala, bunu yapmak istiyordum. İstiyordu. Fakat incinmesinden deli gibi korkuyordum.

"Çıkar artık şunu."

Dudaklarımı teninden uzaklaştırırken, aynı zamanda pantolon da uzaklaşmıştı. Şekilli bacaklarının dikkatimi dağıtmasına izin vermemeye çalışarak, pantolonumun üstündeki ellerini tuttum ve pantolonumu çıkarmasına yardımcı oldum. Yatakta ters döndüm ve Hoseok'un kucağıma oturmasını sağladım. Kokusu hareket ettikçe yayılıyor, sarhoş olmama neden oluyordu. Gözlerini tüm bu süre boyunca benden hiç ayırmamıştı bile. Hoseok, dudaklarını boynuma götürdüğünde derin bir nefes aldım. Elleri omuzlarımda dolanıyor, kalçası hareket ediyordu. İç çamaşırından rahatlıkla onu hissedebiliyordum ve bu beni çıldırtıyordu. Islak dudakları bu sefer boynumdan aşağı inmiş, göğsümde ve köprücük kemiklerimde oyalanmıştı. Elimi tutarak parmaklarımızı birbirine kenetledi.

"Seviyorum seni." Mırıltısına karşılık veremeden, dişini köprücük kemiğime değdirmişti.

"Tapıyorum sana."
Hırıltılı cümlem, Hoseok'u daha da heyecanlandırmış olacak ki, kıpkırmızı olan dudaklarını, baksırımın lastiğinde dolandırdı. Kafam geriye düşerken, ağzımdan sesli bir inilti çıktı. Bu, çok fazlaydı. Bu, his ve bu yoğunluk çok fazlaydı. Hoseok, şekilli parmaklarıyla baksırımı aşağıya doğru çekiştirmeye başladı. Elleri titriyordu.

"Meleğimmh...ist-"

"İstiyorum Yoongi." Dedi nefes nefese. 
"Zack'in izlerini silmelisin sevgilim."

Instagram : Sope / YoonSeokWhere stories live. Discover now