Seoul'e varamadım gül kokusu alamadım

2.2K 210 76
                                    


*Size karşı her zaman dürüst oldum, şimdi de olacağım. Bunu bir özür bölümü olarak görün. Bir süre iyi olacağımı sanmıyorum. İyi olduğumda, cidden yakın bir zamanda döneceğim.*

///////////////////////////////////////////////////////////////////

Hoseok'tan...


Esneyerek yatakta biraz kıpırdanarak gözlerimi araladım. Odamın büyük penceresinden güneş ışığı tam yüzüme vuruyordu. Yoongi'nin tarafındaki komidinin üstündeki saate baktım. Daha sabahın körüydü ve ben uyanmıştım! Oflayarak yanımda uyuyan sevgilime baktım. Aklıma onu biraz kızdırmak ve yaramazlık yapmak gelse de, iki gündür doğru düzgün uyumadığını hatırlayınca vazgeçtim. Telefonumu alarak kameraya girdim. Yanımda uyuyan güzel yüzlü adamın her açıdan resmini çekmeye başladım. Sürekli kamera sesi gelse de, kısmaya üşeniyordum.  Yeninden yüzüne yaklaştırdığım sırada, huysuzca homurdandı.

'' Fotoğraf çekme, bana sarıl.''

Kolunu halsizce kaldırıp boynuma doladı. Kafamı mecburen göğsüne yasladım...

Yaklaşık yarım saat, Yoongi rahat uyusun diye hareketsizce kalmıştım ve içimden ezbere bildiğim tüm şarkıları söylemiştim. Yoongi sonunda kıpırdanmaya başladığında, rahat bir nefes verdim ve ayılmasını bekledim. Gözlerini açtıktan sonra, dirsekleri üzerinde doğrulmuş, üzerime eğilmişti. 

''Çok erken mi uyandın sen?''

''Hıhım.'' diye mırıldanıp, elimi göğsüne koydum. Pekala, canım cilveleşmek istiyordu. Yapacak mıydım? Evet. Yoongi karşılık verecek miydi? Belki.

''Sen bir türlü uyanmadın.'' derken elimle boynunu okşuyordum. Yoongi sessizce aynı pozisyonda suratıma bakarken, ''Çok özledim seni.'' dedim. Yoongi gözlerini dudaklarımdan ayırarak gözlerime baktı.

''Sen ne tatlı bir şey oldun böyle sabah sabah?''

Şirin olduğunu düşündüğüm bir sırıtmayla burnumu yanağına sürttüm. ''Sana özel sevgilim.''  Yoongi bana bakmaya devam ederken elim boynundan aşağı inmiş, belinde geziyordu.

''Annenler olmasaydı keşke...'' Yoongi boynumda kokumu içine çekerken, istekle mırıldanmıştı. Tişörtünün içine giren ellerim, çıplak teniyle buluştuğunda vücudu anında tepki vermişti bile.

''Annemler uyuyordur...'' Diğer elimle, Yoongi'yi boynuma bastırıyordum. Yoongi sonunda direnmeyi bırakmış, boynumu öpmeye başlamıştı. Kıkırdayıp başımı geriye attım ve ona daha fazla alan tanıdım. 

''İz bırakırsan, babam kapıya çarptım yalanını yemez.'' 

Yoongi yaptığı işe çok mu odaklanmıştı bilmiyordum ama, bana cevap bile vermeden tişörtümü sıyırdı. Çok çabuk etkileniyor, kendine hakim olamıyordu. Bu beni gülümsetirken Yoongi, gülümseyen dudaklarımı dudaklarıyla buluşturmuştu. Alt dudağını emmeye başladığım sırada, odadan bir ses duysam da, ondan ayrılmadım. Kendini bana bastırdıktan hemen sonra dudaklarımızı ayırdı.

''Güzelim, uslu dur. Annenlerleyiz şu an.''

''Yaramazlık yapmadım.'' dedim boynuna sarılırken. ''Sen her şeye azıyorsun yahu.'' Yoongi tam cevap vereceği sırada, babamın tanıdık sesiyle kahkaha attığını duymamla, Yoongi yataktan kalkmış, yanıma oturmuştu. Ben öksürük krizine girerken, Yoongi telaş ile babama bakıyordu. Babam kapının kolundan tutmuş, hala gülüyordu.

''Ben, Yoongi'yi yaramaz sanmıştım, benim oğluma bak sen.'' Biraz daha güldükten hemen sonra birden bire ciddileşmesiyle yüzümü buruşturdum.

''Tamam, uçuğuz, kaçığız ama bu kadar da rahat olmayın yahu! Hayır bir de sabah sabah..'' 

Sabah sabah nasıl böyle enerjik olduğumuzdan filan behsederken söylenerek odanın kapısını kapattı. Kendimi yatağa bırakırken aldığım derin nefesi anca verdim. Babamın kızmayacağına emindim fakat, dediği gibi bu kadar da rahat olmamalıydık. Yoongi telaşla ellerini yüzüne çıkardı.

''Yüzüne bakamayacağım bir daha!''

Yataktan kalkıp üstümü düzelttim. Yoongi'nin çıkarttığı tişörtü üstüme geçirirken, yatağı topladım.

''Yoongi, zaten bugün gideceğiz..Sakin ol.''


Yoongi'yi 15 dakikada odadan çıkmaya ikna edebildiğimde, annem ve babam kahvaltı sofrasına bizi bekliyorlardı. Mutfaktan konuşma seslerini duyduğumda, biraz dinlemek, için yavaştan aldım.

''Sence ilişkileri ciddi mi hayatım?'' Annemin, umut dolu ama bir o kadar da tedirgin sesiyle Yoongi'ye baktım. Bana baktıktan sonra, ''Seni sadece bedenin için kulladım üzgünüm.'' diye yalandan fısıldadı. Burnundan hafifçe ittirip babamın ne diyeceğini bekledim.

''İkisi de seviyor gibi işte. Bırak, bu kadar sıkıntı yapma, Hoseok bebek değil. Eğer üzülecekse de üzülür, acıyı tadar işte.''

Yoongi. ''Gaddar yahu.'' diye mırıldanınca kıkırdadım. Annem ve babam sesimizi zaten duymuştur diye, mutfağa daldık direkt. Annem, sürekli beni el üstünde büyütmeye çalışmış, ama babam beni kendi halime bırakırdı. 

''Günaydın yavrularım.'' Annemin canlı çıkan sesine aynı şekilde karşılık vermiştim. Yoongi ise, çekingen bir şekilde babama bakmış, ''Günaydın efendim.'' demişti. Babam bana bakıp bakıp sırıtıyordu. Gözlerimi devirip annemin önüme koyduğu şeyleri yemeye başladım. 

''Gidiyorsunuz değil mi bugün?''

Yoongi yutkunarak konuşmaya başladı.

''Evet efendim, okulu daha fazla aksatmak istemedik.'' Babam çayından bir yudum aldıktan sonra, ''Daha fazla?'' diye sormuştu. İçimden küfür saydırırken, bu sefer lafa ben atladım.

''Jackson, Bam ve Mark geldi de bizim tarafa. Hep beraber topluca iki gün okula gitmedik. Takıldık.'' 

Babam ve anneme, ne kadar ciddi de olsa Zack olayını anlatmak istemiyordum. Çünkü, çok endişelenecek ve boş yere evham yapacaklardı. Kahvaltı bittikten sonra, Yoongi ile ayaklandık.

''Anne, gidelim artık.'' Annemler isteksizce kabul etmiş, bizi sıkı sıkı sarılarak yolcu etmişlerdi. Sonunda yeniden arabaya oturduğumda, derin bir nefes verdim.

''Sevgilim, sessizsin.'''

''Ben hep sessizdim güzelim?'' Sorar gibi konuşmasıyla gözlerimi devirip radyodan şarkı açtım. 

''Bugün okula gidelim meleğim. Fazla aksattık.'' Saat 11' e geliyordu ve ben okula 3. derste gitmek istemiyordum. ''Yarın gidelim işte, zaten 3 ders kaybettik.''

Yoongi mızmızlanmamı keyifle izlemiş, ''Mızmız.'' diye homurdanıp kafa sallamıştı.


///////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Bölüm kısa ama zaten özür bölümüydü. Kendinize güzel bakın.

Instagram : Sope / YoonSeokWhere stories live. Discover now