okulda sevişmeme çelınç -kaybedildi- ( M )

2.7K 209 402
                                    


*Merhaba! O kadar güzel mesajlar aldım ki bu kısa sürede. Size bir kez daha aşık oldum. Ölüyorum sizin bu mükemmel kalplerinize..*

*Bölümü bir okurum, okulda seviştir diyerek istemişti. Hala kitabı okuyor mu emin değilim ama, ona tamam demiştim ve yapayım, gönlü olsun dedim. Umarım okursun <3*

*Uzun süredir, günün sorusu yapmadım. Hadi yapayım :*

SORU : En sevdiğiniz BİR film? 

*Bir tane yazın, sizin için doldurduğum deftere sığmaz yoksa. <3*

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Hoseok'tan...

Okul bahçesine giriş yaptığımızda, uzun süre sonra bizi gören öğrenciler izlemekten çekinmemişti. Bizi ilk gören Jimin sevinçle cıvıldayarak işaret parmağı ile bizi gösterdi.

''Az daha bağır, gerizekalı. Az dikkat çekiyorduk.'' Yoongi'nin her zaman ki sabah huysuzluğu üstündeydi. Bazen insan fobisi olduğunu düşünmüyor değildim. ''Merhaba!'' diye herkese hitaben ben de bağırdım. Banka oturup, özlediğim muhabbete geri döndüm.

''Nasıl geçti annenlerle?'' Jin elindeki keki yerken merakla sormuştu.

''İyiydi, Yoongi alışmış gibiydi.''

''Alışmamak elde değildi.'' dedi Yoongi dirseklerini masaya yaslayarak. 

''Çok sempatik bir ailesi var.''

Jungkook elini Jimin'in saçlarında dolaştırırken, ''Yaşlı Hoseok'lar yani.'' dedi. Kıkırdayıp bakışlarımı Namjoon'a çevirdim.

''Sessizsin Joon. Neler oluyor?''

''Hiç.'' diye mırıldandı. Jin'e kaş göz yaparak ne olduğunu sordum. Dudaklarını oynatarak 'Hiçbir şey.' dese de, Namjoon yeniden konuşmaya başlamıştı.

''Sadece bir gün ölürsem, bu zekalarla kaç saat yaşayabilirsiniz onu hesaplıyordum.''

Hepimiz gözlerimizi devirip, 'Cidden mi?' diyen bakışlarımızı ona atarken, Yugyeom bakışları haricinde,elindeki pet şişeyi de ona atmayı tercih etmişti. Zilin çalmasıyla hepimiz sınıfa çıktık.



Yoongi'nin masaya uzattığı koluna yatmıştım ve dakikalardır saçlarımla oynuyordu. En arkada olduğumuz için mi yoksa hoca çok mu umursamazdı bilmiyorum ama, cilvenin dibine vurduğumuzu sadece hoca anlamamıştı. Yüzümü çevirerek Yoongi'ye aşağıdan bakmaya başladım. Küçük burnu buradan top gibi görünüyordu. Yanakları şişkindi ve bu gözlerinin çoğunu görmemi engelliyordu. Buna rağmen kısa ama kıvrımlı kirpiklerini görebiliyor, güzelliğini anlayabiliyordum.

''Okulda uslu dur Hoseok.'' Aslında o 'Uslu dur.' demeden önce gayet usluydum değil mi? Aklıma bu şeytani fikirleri hep o sokuyor ve gidiyordu. Sonra azgın ben oluyordum. 

''Sevgilim ne yaptım yahu?''

''Arsız arsız süzme beni.'' Yoongi'nin sırıtan suratına şaşkınlıkla bakarken, o an aslında ne kadar romantik bir bakış atmaya çalıştığımı hatırladım. Yoongi dikkatini yeniden derse vermeye çalıştığında, elimi yavaşça dizine koydum. Bakışları benim üstümde, 'Sakın.' der gibi duruyordu.

''Yok canım.'' dedim bacağına elimi sürtmeye başladığımda. ''Ne yaramazlığı?'' Elimi biraz daha yukarıya taşıdığım sırada, benim de yoğun hissettiğimi anlamam ile elimi çekmeye çalıştım. Yoongi bileğimi tutuyordu.

Instagram : Sope / YoonSeokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin