derin bir nefes alın ve diyin ki; orucum bozulacak ( M )

2.9K 229 463
                                    

*Medyayı yeni kapak yapacağım. Gözünüzü alıştırın sonra şaşırmayın şakın ❤️*

Yine çılgın sizi tanıma fikirleriyle baş başayım. ❤️

Sizi tanırken, hakkınızdaki şeyleri unutmamak, ya da karıştırmamak için BİR DEFTERE SİZİ YAZIYORUM. Her sayfada bir kişi var.
HER BÖLÜM BİR SORU SORACAĞIM. CEVAPLAMAYA ÇALIŞIN ❤️

❤️ SORU : Burcunuz ne? ❤️

\\\\\\\\\\\\\<>\\\\\\\\\\\\\

Hoseok'tan...

Evin kapısından giriş yapan Yoongi, beni hızla duvarla arasına almıştı. Bahçede, Tae yüzünden aralanan öpüşmemiz aynı hızıyla devam etmeye başladı. Ellerimi boynundan indirip tişörtünün uçlarına getirdim. Tişörtünü üstünden sıyırırken Yoongi, benim üstümü çıkarmıştı bile. Dudaklarımız, susuz kalmış gibi yeniden hızla çarpıştığında gözlerim buğulanmıştı. Çok yoğun hissediyordum. Yoongi'yi, tadını, tenini bir günde özlemiştim.

"Iıhmm, Yoongi..."

Yoongi beni kucakladı. Odaya gittiğimizde, yumuşakça yatağa yatırmıştı bile. Direkt eşofmanımı sıyırdım. O da, gözlerini benden ayırmadan aynı işlemi yaparken, dudaklarımı yaladım. Çok sert öpüştüğümüz için biraz parçalanmış gibi hissetsem de şu an onun sırası olmadığını fark ettim. Yoongi yeniden üstüme uzandı. Çıplak tenimiz birbirine değerken, ağzımdan güçlü bir inilti çıktı. Islak dudakları boynuma işkence yapmaya başladığında, artık tamamen farklı bir dünyaya adım atmıştım. Elimle saçlarını çekiştirmem, beni yeterince tatmin etmediğinde, tırnaklarımı omuzlarına geçirdim. Diliyle göğsümü ıslatıyor sonra ise öpmeye devam ediyordu. Kafamı geriye bastırarak, derin nefesler almaya çalıştım. Yoongi, kirpiklerinin üstünden bana bakıyor, gülümseyip işine devam ediyordu. Dudakları ile doğru orantılı olarak elleri de aşağı kaydı. İç çamaşırımı saniyeler içinde çıkararak, birkaç saniye bedenimi süzdü. Sürekli bunu yapması beni çok utandırıyordu.

"Tanrı'm, sen...bir mucizesin."

Elleri kasıklarımın etrafında dolanıyor, daha sonra yüzünü yaklaştırıyordu. Dudağını, tıpkı ilk gecemizdeki gibi, erkekliğime değdirdi. Bu, beni çileden çıkarmıştı bile.

"Şşş, sakin ol."

Bu çocuk ne saçmalıyordu? Islak ağzını erkekliğimle doldurduğunda, inleyerek kafamı arkaya attım. Tanrı'm, bu dehşet bir şeydi. Tamam, belki de o bir inilti değil, hırıltıydı. Eliyle yaptığı işe destek oluyor, bir an önce rahatlamam için, cidden çabalıyordu. Ağzından bazen inilti sesleri geliyordu ama o bunu kesiyordu. Sayamadığım diğer dakikalarda, sonunda rahatladığımda, dili daha da aşağılara inmeye başlamıştı. Dilini, erkekliğimin çevresinde bir süre gezdirdikten sonra Yoongi yukarı doğru tırmandı ve sıratını bana hizaladı. Dudakları kızarmış ve ağız çevresi ıslaktı. Terden alnına saçlar yapışmıştı ve bu, onu bir Tanrı gibi gösteriyordu. Dudaklarına öpücük kondurduğumda, gözleri yine gözlerimden iznini almış, daha sonra ait olduğu yere kendini ittirmişti. İlke göre, az olsa bile hala acıyan deliğime küfürler yağdırdım. Yoongi, acımın dinmesi için hafifçe beklemiş, bu sırada suratımı öpüp durmuştu.

"Hareket et sevgilim."

Yoongi, komutum ile kendini hareket ettirmeye başlamıştı. Her vuruşunda saçlarım kenara uçuşuyor, kafam geriye gidiyordu. Ellerimi sıkarak büzüştürdüğüm çarşaftan ayırdım ve omuzlarına koydum.

"Ahhmm." Yoongi hızını arttırdığında, zevkten çıldıracağımı hissediyordum. Yumuşak bir yerime baskı yapmasıyla, ağzımdan ağlar gibi bir inleme çıkmış, midem kasılmış, kalbim yavaşlığını yitirmişti. Yoongi, alnıma öpücük koyduktan sonra, kendini yine aynı noktaya itince, gözlerimi kapadım. Dudaklarımı parçalayacağımdan korkuyordum. Çünkü yaklaşık 5 dakikadır, dişlerim ve dudağım tek yapı olmuştu. Yoongi, ellerimi ellerine kenetleyerek başımın üzerine sabitledi. Hareketlerinin hızlanması ile, inlemelerim artmış ve yükselmişti.

Instagram : Sope / YoonSeokWhere stories live. Discover now