Yanlız Olmak

65 33 42
                                    

Soğuk...Çok soğuk.
Tepedeki güneşe rağmen karanlık.
Bir tek benim görebildiğim bir sisin ortasındayım sanki.
Evet eminim çok soğuk.Ve nedense titreyen bu beden sanki bana ait değil gibi.
Ama asıl sorun sessizlik.
Bu göl kadar sessiz olabildiğime şaşıyorum doğrusu.
Oysa şu anda çığlığımın yankı yapması gerekirken.
Tabi ya,insanoğlu öyle değilmidir ? Nerede masum bir sessizlik varsa bozması gerekmez mi.
Ama bozamıyorum.Ne yapsam da bir zerresine yerleşmiyor sessiz çığlığım.
Yahu kendim söylüyorum birde " sessiz çığlığım" diye.
Ey ahmak ! Çığlığın sessizimi olurmuş diyor kafamda ki tilkinin birisi dile gelerek.
Sonra beynimin kıvrımlarında avlanmaya devam ediyor.
Kendime itirafımdır bir zaman önce ki yanlışlarıma avukatlık etmişliğim.
Bir zaman sarhoştum evet,hemde adına mutluluk dedikleri türden.
Ne garip..
Aslında yanlız olduğunu bilmeden yaşamak.
Şimdilerde yeryüzüne serpiştirilmiş yanlız insan çehreleri en çok ilgimi çeken.
Tanımadığın diyarlarda bir tanıdığını görme hazzıdır belki de bu ilginin beni çeken yanı.
Gözün dahi temas etmediği bir kıtayı keşfetme sersemliği gibi,gökyüzünü ayna yapıp oradan kendi gözbebeklerine bakmak.
Yanlız uyarmalıyım ki,eğer böyle bir keşfe cesaret ederseniz canınız fena yanacak.
Kiminiz bir an önce tıpkı siz gibi kokan ve renkleri size benzeyen o kıtadan gemisine atlayıp kaçmak isteyecek.
Çünkü...
Her temas ruhu tırmalayan bir iz bırakacak.
Kiminiz bununla yüzleşecek.Tanıdığım bir adamda aynen böyle yapıyor.
Hakikati bulma sevdası öyle büyüyor ki içten içe yani bilseniz orada..Gidip tüm çöllerin kum tanelerinin altına tek tek bakmak istiyorken bulabilirsiniz kendinizi....

 ManifestoWhere stories live. Discover now