Platonik

73 31 54
                                    

Yanaklarımı yakıyor yine güneş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanaklarımı yakıyor yine güneş.
Fakat ben güne merhaba demek istemiyorum.

Çünkü her yeni gün acımı katlayarak büyüyor ve günün sonunda o acı enkaz olup tüm kemiklerimi kırıyor.

Duvarlar arkasından boğuk kahvaltı sohbetlerinin anlamsız gülüşmeleri tırmalıyor kulaklarımı.

Bu evde ben hariç herkes mutlu...
Artık dikkatimi çekmiyor Annem'in ballandıra ballandıra anlattığı perdeler.

Çünkü onlar seni bekleyişimin bir parçasıydılar.. Onlarında hikayesi sendin.

Gerçi sen bilmezsin benim pencere nöbetlerimi.

İşte o nöbetlerde ezberlemiştim o perdelerin tüm desenlerini.

Sen köşeyi dönüşünce zaman dururdu.
Seni sevdiğimi söylerdim fakat sen duymazdın da sadece cam buğulanırdı.

Lakin sen gittin. Hemde varlığımdan habersiz, kırmızı bir kamyonete tıkıştırdığınız eşyaların üzerinde neşeli bir yüzle.

Oysa ki hüzünlü bakma ihtimalinin imkansızlığını kabullenememiştim.

Karşı apartmanda oturmanız bile yeterince uzakken bir platoniğe,
Sen aramıza şehirler koydun.

Küçük kardeşim'e gofret için şantaj yapacağı bir şeyde kalmadı sayende.

Bazen bükük bir dudakla beni seyrederken yakalıyorum, ne garip her seferinde de pencere önünde oluyorum.

Fakat senden değil de aynalarda gördüğüm gözlerimin aşağısında, burnumun hemen altında ki, hani seni görünce kitlenen o çelimsizden nefret ediyorum.

Her karşılaşmamız da sen daha cesur bakardın sanki,

Yanına gelip bir dakika demeye yetecek nefesi bulamazdım kendimde.

Çünkü kalbim göğsümü dövüyor olurdu hep.

Şimdi bir kutu var elimde her gece sarılıp uyuduğum.

İçinde de komşunuzun kızından zorla aldığım soluk bir resmin ve yemeden içmeden biriktirdiğim param.

Bakkal Ahmet abi söyledi, " İstanbul pahalı yer yeğenim" dedi.....

                    İNSTAGRAM
                     muratgur33

 ManifestoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin