Dilde şişer bazı kelimeler, gözlerin konuşmak ister, fakat bilemez hangi lisanı kullanacağını.
Hayatın en kuytu köşelerine saklanmak istersin ya hani..
Ora da da bulur seni keşmekeş.
Bir kavgamız vardı en çok bizim dayak yediğimiz.
Dudaklarımızdan kan yerine, buruk bir şikayet çıkardı sürünerek.
Şehrin çehresinde istenmeyen sivilceler kadar sığınmacıydık.
En az duvarları kadar is tutmuş gelecek hayallerimizin arka sokakları.
Bocalayan mahallelerin bir ıslıktan öteye gidememiş şairleriydik.
Ama inadına yasaklı kafiyeleri evlat edindik.
Kıpraşan perde aralarından yareni görme arzusuyla aylaklaşırdık köşe başlarında.
Kimi zaman bayat bir simitin çekiciliğinde kokardı yaren, kimi zamanda gülü kendine küstürürdü.
Babaların habersiz olduğu aşklarımızın suç ortağıydı Anneler.
Hayatın en kuytu köşelerine saklanmak istersin ya hani..
Ora da da bulur seni keşmekeş.
İşte o zaman çatlatmak istersin zamanı.
Çatlatıp ortasından çekip almak istersin sana ait olan en mutlu anı...
Ayak bileklerinde görünmez bir zincir şakırdar, kulaklarını sağır etmek istercesine...
Ama sen yinede devam edersin sevmeye.
Hemde delicesine....
Murat Gür
Not: Değerli şiir dostu,şiirimi beğendiysen şayet, dostlarınıda buraya etiketleyerek esere katkıda bulunabilirsin. Sevgi ve saygılarımla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manifesto
PoetryAşk'ın yasak bölgelerinde... Dozajı yüksek duyguların, Tehlikeli satırlarının, çözümlenemeyen yüklemlerinde ki melankolik dansıma merhaba deyin...
