33

38.4K 2.5K 1.2K
                                    

Biri "Düz Bölüm,Ardıl,Oğuz,Nikah Masası"istemişti :) Umarım bu bölüm kendisini mutlu eder.

Oğuz,Ardıl'ın sınıfa girerken yüz hatları soğuk,hareketleri keskindi.İnsanlarla göz göze gelmekten kaçınmıyor,gözlerini çekene kadar duygusuz gözlerle onlara bakıyordu.

Bunu yapmasının tek nedeni okulda korkulan bir tip olabilmekti.Aksi halde,Ardıl'a ve kendisine bulaşmak isteyen onca insanla baş edemezdi.

Yine çatık kaşlarla,Ardıl'ın yanına yaklaştığı sırada Ardıl onu fark etti.Saniyeler içinde sırasından fırlayıp kollarına atladı.

"Penguenim!Hoş geldin."Ve Oğuz'un tüm çabası yerle bir oldu.

"Hoş buldum güzelim."Ardıl'ın saçlarının arasına dudaklarını bastırırken gülümsedi.

Bir insan karşısında Ardıl varken ne kadar somurtabilirdi ki?

"Gel hadi."Ardıl uzattığı elini tutarken ikisi de çevredeki tuhaf bakışların farkındaydı.Ancak elleri böylesine sıkı sıkı kenetliyken,diğer hiçbir şey umurlarında değildi.

"Nereye gidiyoruz?"dedi merdivenlerden inerken Ardıl.

En alt katta kantin ve depo vardı.Ancak kantinden sapmışlardı.Neden depoya insinlerdi ki?Yoksa...

Ardıl aklına gelen düşüncelerle gözlerini kaçırdı.

Bir kapıdan girdiklerinde,kapıyı arkalarından kapattı Oğuz.Kapının ani sesiyle yerinden sıçradı Ardıl.

"Hamileyim!"Oğuz ona şaşkın gözlerle bakarken ne zaman yumduğunu bilmediği gözlerini yavaşça açtı.

"Ne?"dedi hala ölü balık gibi bakan Oğuz.

"Şey..Annem göstermeden evlenme dedi."Ardıl kaşlarını çattı.Bu söz böyle değildi sanki.

Oğuz'un gözlerindeyse alaycı bir ifade oluştu.Ardıl'ın aklından geçenleri az çok anlamıştı.

Etrafa bakmayı anca akıl edebilen Ardıl büyük bir aydınlanma yaşadı o sırada.

"Burada resim odası mı varmış?"Oğuz sakince sevgilisine yaklaştı.Acelesiz dokunuşlarla yanağını okşadı.Hatta küçük de bir öpücük bıraktı yanağına.Ve o sihirli sözcükleri söyledi.

"Bebeğim,burası müzik odası."Ardıl omuz silkti.

"Duvara nota çizmişler ama."Oğuz başını salladı.

"Çünkü burası müzik odası."Ardıl kaşlarını kaldırdı.

"Çizmişler ama."dedi vurgulayarak. Oğuz biraz diretti.

"Matematikte yazı yazıyorsun diye sözel mi?"Ardıl pes edip hızlı bir öpücük bıraktı sevgilisinin yanağına.Elleri arasından kaçıp boş sınıfın ortasına adımladı.

"Peki neden geldik buraya?"Yüzünde bir gülümsemeyle bıraktığı yerde kalan Oğuz silkelenip yanına ilerledi.

"Göstereyim."Ardıl'ı elinden tutup küçük sahneye çıktı.Öğrencilerin çalışmak için bıraktığı sandalyelerden birine yönlendirdi sevgilisini.

Ardıl oturup etrafına meraklı bakışlar attığı sırada sahne arkasındaki gitarını alıp karşısına oturdu.

"Çalabiliyor musun?"Heyecanlı ses karşısında güldü Oğuz.

"Biraz.Biraz da söylüyorum."Ardıl'ın gözleri büyüdü.Çocuk gibiydi.

"Bu şarkı senin için."dedi gitarı elleri arasına sabitlerken.Birkaç kez tellere rastgele ele vurdu.Sonra sözlere girip,ardından gitarı çalmaya başladı.

"Nikahına beni çağır sevgilim 
İstersen şahidin olurum senin."

Ardıl göz devirirken Oğuz ifadesine kahkaha attı.

"Duygularımla oynadın."dedi düşmanca bir tavırla.Oğuz onun dizleri üzerinde duran elini tutup,öptükten sonra hiçbir şey söylemeden aslında söylemek istediği şarkıya girdi.

"Birazdan güneş doğacak
Açacak çiçek sana sormadan."

Ardıl'ın ilk anda gözleri doldu.Yüzüne kocaman bir gülüş yayılırken Oğuz devam etti.

"Birazdan gün başlayacak
Saatin çalacak hiç utanmadan"

Oğuz gözlerini Ardıl'ın dolu gözlerine çıkarınca Ardıl,mesajı almış gibi onunla birlikte nakarata girdi.

"Oysa sen bir nehirsin
Ve nehirler durmaz
Kavuşur bir an önce sevdiğine
Asla geç kalmaz"

İkisi için de değerli bir şarkıydı bu.Çünkü aynı gecede,farklı yataklarda bu şarkıyla sarılıp uyuyorlardı birbirlerine.

"İstesen gelebilirsin
Yola çıkmadan olmaz
Sabah olmadan gelsen yine
Ellerim sen olmadan ısınmaz"

Gözlerini bir an kaçırmadan şarkıyı bitirdiklerinde Oğuz gitarı bir kenara bıraktı.Ardıl'ın gözlerine takdir edilmeyi bekleyen bir yavru köpek gibi baktı.

"Beğendin mi?"Ardıl hala hayran bakışlarla onu inceliyor,ıslak ıslak olan gözleri parlıyordu.

"Çok güzeldi."Oğuz yerinden kalkınca zaman kaybetmeden o da kalkıp sevgilisinin kollarına girdi.

Alışkanlıkla tam kalbinin üzerine yasladığında başını,Oğuz'un yüzünde paha biçilemez bir gülüş oluştu.

Artık bu hareketinin anlamını biliyordu.

Ama şimdi nasıl açıklayacaktı ritmi bozulmuş kalbini?

Sizi yeni versiyonda da bu kötü şakama maruz bırakmak istedim.

Bu bölümlerde noktadan sonra boşluk kullanma özelliğim yokmuş ama satır arası yorumların gitmesini istemediğim için düzenlemiyorum. Kusura bakmayın lütfen.

Homofobikmişsin | ⚣Où les histoires vivent. Découvrez maintenant