43

27.8K 1.8K 1.2K
                                    

Yılbaşı gecesiydi.

Oğuz, "Bir daha cennette içki içme fırsatım olmayacak."diyerek,deli gibi içmişti.

Elbette cennetten kastı Ardıl'ın yanıydı.

Şimdi ise hafifçe yağan yağmurun altında Ardıl'la el elelerdi.

Sokakta gürültü kalmamıştı.Etraf sakindi,sokağın uyanık olan tek sakinleriyse sokak lambalarıydı.

Fakat Oğuz'un sesi dağıttı bu sükuneti.

"Seninleyim!"dedi küçük bir kahkaha atmadan önce.

Ardıl gelecekleri anlayınca gülümsedi.Son birkaç saatir Oğuz Romeo kesilmişti.Durup dururken ilan-ı aşk ediyordu.

"Bunca yıl yaşadım.Hiçbir şeyden haberim olmadan."Ardıl'ın önüne geçip yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Onca sabaha uyanıp,güneşi hiç görmeden.Defalarca izleyip yıldızları, hiç düşünmeden.Bir kez okşamadan bir sokak kendisinin başını.

Ve şimdi buradayım!Seninleyim."Sesindeki minnet ve mutluluk Ardıl'ın gülümsemesini genişletti.

Oğuz dudaklarını ısırıp etrafta gezdirdi gözlerini.

İçi içine sığmıyordu.

"Sabahın beşinde kalkıp güneşin doğuşunu izliyorum,ellerini tutuyorum güneş uyanmadan.

Her gece bir yıldız seçiyorum,sen de görürsün diye içine sığdırıyorum içimi.Görüyorsun,biliyorum.

Her gün kalbimden bir odacık ayırıyorum.Seviyorum,dünyada sevilecek ne varsa.Çirkinin içinden ayırıyorum tüm güzelliği.

Sırf sen varsın diye!Sırf sen bana öyle öğrettin diye!"Önünde dizleri üzerine çöktü.

Ona kalırsa,sevgisinin ağırlığındandı.

Sevgilisinin ellerini tutup defalarca öptü.

"Ah benim güzelim,sen dünyayı sevdirirsin,dünyadan bıkmış insana."Yağmur hızlandı.Ardıl eğilip ellerini tutan elleri bu kez o öptü.

Karşısındaki sarhoş çocukla ne yapacaktı bilmiyordu.Ve asıl sorun,kalbine yaptıklarıyla ne yapacaktı?

"Hadi gidelim sevgilim,hasta olacaksın."dedi Ardıl yüzünü okşarken.

Oğuz başını olumsuz anlamda salladı.

"Gidemeyiz!Zamanımız çok kısa.Bir daha asla bu kadar genç olmayacağız.Hayatımız çok kısa,dans etmeliyiz."Ardıl kıkırdadı.Bayılmıştı sevgilisinin bu haline.

Fakat Oğuz ciddiydi.Sevgilisini ayağa kaldırıp boynuna sardı kollarını.Telefonundan gülümseten bir şarkı açtı.

Leonard Cohen'in Dance Me to the End of Love'ı. (Burada önerim şarkıyı açmanızdır.Size kalmış elbette.)

Ardıl'ın belini tuttu nazikçe.Yüzü yüzünün kıyısında,yüzlerinde kocaman birer gülümsemeyle,ritme uygun dans ettiler.

Şarkının can alıcı notlarını mırıldanmayı unutmadılar elbette.

Oh let me see your beauty when the witnesses are gone.

Cümlelerinin sonunda öptü sevgilisinin dudaklarını Oğuz.

Dance me to the children who are asking to be born.

Yağmur şiddetlendi.Sırılsıklam oldular.Yine de devam ettiler dans etmeye.

Dance me through the curtains that our kisses have outworn.

Şarkı bitti,dakikalar geçti.Onlar yine de dans etti.

Homofobikmişsin | ⚣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin