37

30.3K 2.2K 1K
                                    

Ardıl arka bahçenin tellerine yaslanmış geçip giden insanları izliyordu.Onu burada bulacağından adı gibi emin olan Oğuz sessizce yaklaştı yanına,onu taklit edip geçen arabaları izledi.

Son birkaç gündür Ardıl'ı gizlice izlerken yaptığı gibi.

Şimdilerde Ardıl'ı çok daha iyi tanıyordu Oğuz.Ona bakan gözlerden ne denli korktuğunu biliyordu.O fısıltılardan şehrin gürültüsüne sığındığını biliyordu.

Büyük bir şehirde yaşamalılardı ilerde.İstanbul yetmezdi,daha kalabalık olmalıydı,daha gürültülü.Daha fazla ses olsun ki,duymasın Ardıl o çirkin sözlerin hiçbirini.

Ardıl elini koyduğu telden hafifçe indirdi.

"Bu konuda bile aptalım değil mi?"Hüzünlü bir gülüş bıraktı.

"Kendisine fahişe gibi davranan çocuğa yardım edecek kadar aptal."Oğuz onun bu olgunluğuna bile hayran olduğunu söyleyecek oldu,ama ondan daha önemli bir şey söylemeliydi şimdi.

"Seni özledim."Ardıl'ın bakışları donarken yavaşça Oğuz'a döndü.

Oğuz gülümsedi.Fakat fazlasını söylemedi.Zaten Ardıl,onu kaybetmeyeceği mesajını almıştı.

Şimdi anlatmak için daha fazla cesareti vardı.Zaten tam da bu sebepten çağırmıştı Oğuz'u.

"Kaan'la lisenin ilk günü tanıştık.Anlaşması zor biri olduğunu herkes görüyordu zaten,ben de tesadüfen,yanlışıkla kapalı cama çarpınca güldü diye konuşmuştum onunla."Önemli değil der gibi elini salladı.

"Her neyse.Bir süre sonra kollarındaki morlukları fark ettim.Durup dururken titriyordu da.Uyuşturucu bağımlısıymış.Tabi benden başka kimse de kendisiyle konuşmuyordu.O yüzden kimse fark etmedi."

Kimse beni zorlamadı,o da yardım istemedi ama ben yardım etmek istedim.Sonuç olarak destek alırken yanında bulundum.2 yıl boyunca.Her şey normale döndüğünde garip davranmaya başladı ama.Sandığın gibi değil.Romantik hiçbir şey yoktu ortada.Kaan hasta bir kişiliğe sahipti sadece.

Yanında duran tek kişi ben olmama rağmen sık sık bana ihtiyacı olmadığı gibi şeyler söyleyip kavga çıkarmaya başladı.Sebebini bilmiyorum.Gurur yaptığını düşündüm.

İyileştiğine ve benden cidden uzaklaşmak istediğine emin olunca konuşmayı kestim.1 yıldır tek kelime geçmemişti aramızda.Bu yıl tekrar krizler geçirmeye başladığında beni suçladı.Haksız sayılmazdı da.Eğer yanında olsaydım,arkadaşımı yarı yolda bırakmasaydım daha iyi olabilirdi.Sana tüm bu olanları anlatmayı istedim ama bu benim hikayem değil ki Oğuz.Kaan'dan müsaade almam gerekiyordu.Ama inan bana,sana yalan söylemeyi hiç istemedim."

Oğuz gizli bir seviç duydu.Demek düşündüğü gibi Ardıl aslında yer altı dünyasından bir striptizci değildi.Onu pezevenklerin elinden almasına da gerek kalmamıştı.

"Senden bahsederken kullandığı kelimeler ne anlama geliyor Ardıl?Hiç eski bir arkadaştan bahseder gibi bahsetmiyor."Ardıl başını salladı.

"O konuda ciddiydim.Benim sana aşık olduğum için kendisinden uzaklaştığımı düşünüyor.Bu yüzden kışkırtmaya çalışıyor seni."Ardıl cümlesini bitirdikten dakikalar sonra fark etmeden yaptığı aşk itirafını algılayabildi.Çizgi filmlerdeki gibi an be an kızarırken Oğuz her şeyi bir kenara bırakıp üzerine atılmak istedi sevgilisinin.İçindeki ID kendini bir hayli zor tutuyordu.

Oğuz gülüşünü zar zor bastırdı.Gülse bile Ardıl fark edemeyecek kadar kaçırmıştı bakışlarını.Üstelik utançtan dolu dolu olan gözleriyle de kendisini göremezdi.

"Sana inanıyorum."Ardıl gözlerini büyütüp kafasını hızla ona çevirince, kemikli yüzünün avantajıyla ciddi bir ifade takındı.

"Gerçekten mi?"Bebek gibiydi.Oğuz'un güzel bebeği.

Oğuz başını salladı.
"Ama Ardıl,bir daha yalan yok.Ne olursa olsun."Ardıl hızlıca onu taklit ederek başını salladı.

Oğuz gözlerini kapatıp alnını Ardıl'ın alnına yasladı.

"Teşekkür ederim."Ardıl ellerini Oğuz'ın özlediği yüzüne koyup baş parmağıyla hafifçe okşadı.

"Ne için?"Dedi sakin bir sesle.

"Beni ikna ettiğin için."Güldü.

"Eğer sen ikna etmeseydin,eğer benden saklamanın sebebi bile birilerinin iyiliği için olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Seni affetmek için gerekirse kendimi infaz ederdim,senaryolar yazardım.Yalanlar söyler,yine seni sevmenin bir yolunu bulurdum.

Ama sen,sen olduğun için...Tüm yükümü hafiflettin birden.Hep yaptığın gibi.

Ardıl,seni sevmeden nasıl yaşanır bilmiyorum artık.Bu yüzden lütfen,lütfen beni hep ikna et."

Ardıl'ın yüzünde kocaman bir gülüş oluştu.Duygu yoğunluğu yüzünden dilinden dökülmeyen kelimeleri parlayan gözlerinden okudu Oğuz.

Ama yetinmedi.

Aklından geçen şeytani fikirle yaramaz bir bakış belirdi gözlerinde.

"Şu gerçekten de emin olalım.Aşık mısın bana?"Ardıl yine donunca gülümseyecek oldu ama ciddi ifadesini bozmadı.

"Cevap ver."Ardıl gözlerini kaçırıp başıyla onayladı.

"Ardıl,gözlerime bak ve söyle."Ciddi ses karşısında yüzüne baksa da doğru kelimeleri bulamadı.

"Söyleyemem ki."Oğuz duymuş kadar olmanın mutluluğunu yaşıyordu ama bir kez inat etmişti.

"Daha söz vereli ne kadar oldu doğruyu söyleyeceğine?"Ardıl böyle söyleyince,ciddi bir ifade takındı.

"Evet."dedi kaşlarını hafifçe çatıp.

"Söz vermiştim."Sonra toparlanıp Oğuz'un yüzünü okşayan ellerini boynuna sardı.Oğuz'un kalp ritmi ilk kez aşık olmuş bir çocuğunki gibi değişti.Yine de en az Ardıl kadar sabit tuttu bakışlarını.

Birbirlerinin gözlerine birkaç saniye baktılar.

"Sana aşığı-"Cümleyi tamamlayamadan Oğuz dudaklarına kapanıp kısa bir öpücük bıraktı.İkisinin de gözlerinde kocaman birer gülücük vardı.

Oğuz,Ardıl'ın elini tam kalbinin üzerine koydu.Düzensiz ritim karşısında gülümsemesi genişledi Ardıl'ın.

"Vazgeçtim,söyleme.Dayanmaz bu."dedi kalbini kast ederek.Ardıl yaramaz bir çocuğun bakışlarını attı.

"Ama sana aş-"Ve tekrar dudaklarını kapattı alıştığı dudaklar.Dudakları ayrıldı ve Ardıl tamamlamaya kalkınca cümlesini tekrar buluştu.Tekrar ve tekrar...

"Aşığım!"diye cümlesini tamamladığında Oğuz dönüp Ardıl'ı tellere yasladı ve nazikçe öptü.Bu sırada teller beline batmasın diye elini araya koymayı elbette unutmadı.

"Sen kazandın."dedi Oğuz gülerek.Ardıl başını salladı.

"Biz kazandık."dedi öncesinde söylediği gibi.

Oğuz kalbinde büyüyen hisle sinsi bir gülüş bıraktı.

"Ardıl."Ardıl mırıldandınca devam etti.

"Boş bir sınıf mı bulsak?"


Homofobikmişsin | ⚣Where stories live. Discover now