Bölüm 15:MUTLULUKTAN OLSA BİLE AĞLAMA

1.5K 113 22
                                    

Sıla'dan

"Kabulleniş, işte yaşadığım son nefes duygusunun tanımıydı bu kelime. Son satırlarımı, yaşadığım son günün gecesinde yazıyor olmaktan duyduğum gururun yanı sıra içime sızan kabullenişin zehri beni çelimsiz kılıyordu. Oysa benim senden önce, yani henüz kendimdeyken, zihnimi ve kalbimi delirtmemişken sen ne heybetli bir adam olduğumdan söz edilirdi. "Dağ gibi" derlerdi bazen, sen koca bir dağı dümdüz bir ovaya çevirmenin başarısını kutlarken, kabulleniş zehri ruhumu bedenimden ayırma tasavvurundaydı. Ve sen şu saatlerde sıcak kahveni yudumlarken kalbinin buzdan bir dağ olduğunun farkında değildin. Sevmek sana hem uzak hem kifayet giydiremediğin bir lakırdı geliyordu. Gurur değildi seninki öyle olsaydı şayet ben bunun üstesinden gelebilecek mısralar döker, gözlerine bestelediğim şarkıları yüreğine işlerdim. Nefret de değildi seninki eğer öyle olsaydı o nefreti usulca aşkın koynuna alıp, onların tutkulu dokunuşları arasından sana ulaşabilirdim. Duygusuzluk, evet tam tarifi bu olmalı senin o uçurum bakışlarının tüm zamanı yıkıma uğrattığı boşluğun tanımı bu olmalı. Yine de sana kızamıyorum sevgilim aşka bu denli kayıtsız kalmanın senin suçun olduğunu düşünmüyorum, aksine bunda çevrendeki sahte sevileri yüreğine sızdırıp seni zehirleyen yaratılışından dolayı adam denilen lakin bu sözü karakterine sindirememiş şahısların payı büyük. Yine de artık hiçbir şey elime kalemi son kez alışımın gerçeğini değiştiremez. Şuan dinlediğim piyano sesinin huzurunda son kelamlarımı döküp, bu defa şimdiye kadar beni bu sinir bozucu mantıklığın çerçevesinde yaşamaya mahkum eden aşkını yadsımak yerine iki büyülü kelime ile haykıracağım. Seni seviyorum, evet doğru şimdiye kadar döktüğüm tüm felsefik cümlelerin, tüm inkarların ve senin yüzünden delirmiş olmamın canı cehenneme, seni sevmem dışındaki her şey fütursuz. Ve beni bugün sonsuz yolculuğuma uğurlayacak olanın da bu realite olması haddinden büyük bir acı hissettiriyor. Yine de üzülmeni istemiyorum zira üzüleceğini de düşünmüyorum. Sadece bilmelisin sevgili bana söylediğin o cümlenin ne kadar yeğni ama bir o kadar da gerçekten uzak olduğunu bilmelisin. Nitekim buna ilk örnek olmayacağım, sen geçmişteki ölümcül aşklara da inanmayan inançsızlığınla kıvranırken ben inandığım şey uğruna bu naçizane ruhu serbest bırakacağım. Sana ardımda bırakabileceğim bir son sözüm var; Aşk insanı öldürür sevgili, aşk insanı aşkla öldürür..." Yazdığı günlüğün son cümlelerinde artık bir kabulleniş vardı, aşkı kabulleniş. Bu satırların ardından şimdiye kadar verilen ilaçları yutmayıp biriktiren, delirmeye kalbiyle başlayan adam, hepsini tek seferde yutarak ruhunu özgür bırakmıştı. Ve ardında "Ne öldürür insanı?" sorusuna bir cevapta o yazmıştı. Aşk, aşk insanı aşkla öldürürdü."

Kitabın kapağını okuduğum son satırların ardından kapatırken aynı ahenkle göz kapaklarımda hareketlendi ve yanaklarım bir damla yaşı misafir edip, uçsuz bucaksız bir düşünce dalgasına uğurladı. Onunla tanışmayı çok isterdim, ona artık neden yazmadığını sormak çok isterdim. Oysa öğrendiğim kadarıyla bu kitabı 19 yaşındayken yazmış, 19 yaşında bir erkeğe nazaran ne kadar olgun kelimeler ve yüreğe sızan duygular barındırıyor. Kim bilir şimdi yazsa ki şuan tahminimce 28 yaşlarında olmalı, sanırım yazdığı kitaba aşık olabilirdim. Tabi Ozan'a duyduğum aşkla kıyaslanamaz bu aşk. Ozan, onun ismini fısıldayan yüreğim bana onu özlediğini haykırıyordu. İnkar edecek değildim elbette, özlemiştim. Göçmen bir kuşun sürüsünden ayrılıp, soğuk bir ülkede mahsur kalmasıyla, sıcaklığa ve sürüsüne duyduğu özlem kadar çaresiz ve içten bir özleyişti bu. Kanatlarım olsaydı ve ben bir göçmen kuş olsaydım ve Ozan bir buzul kıtası olsaydı bile rotam değişmezdi. Güneye olmazdı istikametim, buzul bir kıtada tıpkı delirmeye kalbiyle başlayan adam gibi aşk için ölmeye giderdim. Pencereden uzaklara bakıp, o uzaklardan tam onu bulduğum esnada seslendi Mine.

"Abla!" Ne zamandır sesleniyorsa, sesinin tonunu neredeyse bağırdı denecek seviyeye çıkardığında fark edebilmiştim onu.

"Efendim Mine"

CENNETE BİR ADIM(tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora