FİNAL: SONU HAYAL

3K 141 105
                                    

6 Yıl Sonra

"Ayaklarım altında ezilen gül yapraklarının kokusu ruhumu okşarken, gülümsemeden edemedim. Çoktan topraktan aldığı canı yitiren güllerin, yapraklarının üzerinde yürürken oldukça naiftim. Zira hayat boyu incinmemize rağmen, incitmemeyi öğrenmiştik. Mavilerime ilişen ışıltılı gözler, suretimdeki tebessümü genişlettiğinde, adımlarımı naifliğimden ödün vermeden hızlandırdım. Tenime ilk önce kokusu dokundu, biliyorum somut değildir koku ama tenime değdiğini hissettim. Tüylerim ürperdi ve tüm bedenimi gezen karıncalanma hissi içimi gıdıkladı. Kalbimdeki küçük kız çocuğunun içindeki en saf sevgi, dizlerimi titretti. Muvazenesiz adımlarla ilerleyen bedenim olduğu yere yığılacakmış gibiydi, gülüşünü görmüştüm. Tam önünde duraksadığımda elini usulca kaldırıp, yanağıma koydu. Avcunun içine yasladım yanağımı, özlemim yalnızca ikimize ait düşsel bir dünya kurdu. Kederi öteleyen, gözyaşlarına karşı kalkanı olan ve ayrılıkları, sevgi çiçekleri yetişen bahçelerdeki en verimli toprak yapan bir dünya. Sıcacık dudaklarını alnımda hissettiğimde ise yanağımdan bir damla süzülüp, gül yapraklarının üzerine düştü. Yasaklıyken, içine gözyaşı alan dünyanın gökyüzü karardı. Korkunç bir gök gürültüsünün ardından üzerimize bardaktan boşalırcasına gözyaşı yağdı. Karşımda duran heybetli bedeni bir hologram  gibi silikleşmeye başladı ve kayboldu. Dizlerim üzerine çöktüğümde, simsiyah renge bürünmüş, kurumaktan ziyade çürümüş gül yapraklarını avuçladım. Verdiği acıyı sonlandırmak için göğsümü yarıp çıkarmak istediğim kalbimin vaveylası döküldü dudaklarımdan..."

"Ozan!" Üzerimdeki ince pikeyi fırlatırcasına doğrulduğumda, elimi alnıma götürdüm. Avuç içimi ıslatan tomurcuk terlerim, yine yokluğunun kabusunun eseriydi. Çok uzun zaman olmuştu bu rüyayı görmeyeli, içinde o olduğu için kabus diyemiyordum, her ne kadar sonunda kaybolup, içimde tazeliğini koruyan o acıyla beni yapayalnız bırakıyor olsa da... Odamın kapısı usulca açıldığında gözümden henüz süzülmüş olan yaşı hızla temizledim.

"Kızım." Araladığı kapının ardından endişeli bakışlarını üzerime yönlendiren annemin sesimi işittiği aşikardı. 2 yıldır bizimle yaşıyor olsa da onu her gördüğümde garipsiyordum. Ona daha yeni yeni  anne demeye başlamıştım. Bunu hakkediyordu, onca zaman, çektiğim acıların sırtımdaki yüküyle her düşüşümde beni kaldırmıştı. Onu kovduğumda olmuştu, ağır kelimelerle yaraladığım da ama vazgeçmemişti. Hafifçe tebessüm ettiğimde, bunun iyiyim demek olduğunu anlayıp, "kahvaltı hazırladım" dedikten sonra kapıyı kapayıp, gitti. Yavaşça ayaklarımı yataktan aşağı salladım ve kısacık kestirdiğim saçlarımı sıvazladım. Uzatamıyordum saçlarımı, onun parmaklarını dolayıp, gülümsediği anlar zihnimi dövüyordu tararken sarı tutamlarımı. Ayaklarımı zeminle buluşturduğumda derin bir nefes alarak ayağa kalktım ve banyoya girip, elimi yüzümü yıkadım. Günün rehaveti, gün batımına değin üzerimde olacaktı biliyordum. Bugün beni, yıllardır bilinç altıma kazınmış gibi her uykuya daldığımda gördüğüm düşün uyandırmış olması oldukça ironikti. Ellerimi lavabonun kenarlarına dayayıp, aynadaki aksime baktım. Güçlü olmak zorundaydım, yaşamak zorunda olduğum mucizem için dik durmaya mecburdum. Siyah bluzumu ve siyah pantolonumu giyip, boynuma onun olan kırmızı fuları geçirdim. Odadan çıkıp, mutfağa gitmek için adımlarımı hızlandırdım. Üç kişi için bu ev oldukça büyüktü ama onun armağanıydı işte, içinde kahkahaların yankılansın demişti. İçinde kahkahalarımızın yankılanacağından bihaber, tıpkı onun gibi yıldız gözlere sahip olan küçük bir adamın, bu evde adını yaşatacağından bihaber...

"Annemin krepine reçel sürelim anneanne, o çikolatalı sevmiyor." Küçük adamımın sesini işitmemle, geniş bir tebessümü çehreme yerleştirmem bir oldu. Mutfağa girip, bana minik elleriyle yemem için bir şeyler hazırlayan oğlumun yanağına uzun bir öpücük kondurdum. O benim mucizemdi. O gün Tamer benden bir evladımı almıştı ama onca isyanıma rağmen, Rabbim bana diğerini bağışlamıştı. Çift yumurta ikizi olan oğlum, içimde benimle birlikte acı çekmeye razı gelip, beni terk etmemişti. 

CENNETE BİR ADIM(tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora