18.BÖLÜM

33.1K 1.7K 71
                                    

Erkenden gelen bir telafi bölümü olsun canımlar. Sanırım biraz hızlanacağım yazma konusunda. Yani haftada iki bölüm gelebilir. Hepinize keyifli okumalar diliyorum.💕💕💕💕

                Balım daha ne olduğunu anlayamadan elinde tuttuğu kağıtları ona doğru uzatan Onur'un üzerine bir karaltı atıldı. Ellerini ağzına kapayıp bir şaşkınlık nidası kurtulurken dudaklarından karartı etten kemikten bir insana dönüştü. Hem de tanıdık bir insana.

Arda hazırlıksız yakaladığı Onur'a iki tane yumruk atmayı başarmıştı. Geriye doğru sendeleyen Onur arabasının aynasına çarptı ve ayna ikiye katlanıp kırıldı. Olayın şokunu üstünden atan Onur yaklaşan üçüncü yumruğu hava da yakaladı. Ve üzerine doğru abanmaya çalışan adamı kolunu bükerek bir kenara savurdu.

İlk bakışta tanımıştı kim olduğunu. Tanımıştı tanımasına da bu adamın burada, Balım'ın evinin önünde ne işinin olduğuna bir anlam verememişti.

Kendisine doğru tekrar hareketlenen adama bir tekme savurdu. Karnına gelen tekmeyle nefesi kesilmişçesine iki büklüm olsa da yere devrilmeyen adam ayakta zor duruyordu. Onur adamın yanına gelip ceketinin yakalarını kavradı. Adamı ileriye doğru ittirip yüzüne iki yumruk attı.

Yere devrilen Arda'ya doğru sıktığı dişlerinin arasından arasından konuşurken öfkesine hakim olmaya çalışıyordu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Arda tek hamlede ayağa kalkıp Onur'a yaklaştığında artık ikisi de birbirinin yakalarına yapışmış öldürücü bakışlar atıyorlardı. Konuşan Arda burnundan soluyordu.

"Balım senin gibi zengin züppelerinin oyuncağı olacak bir kız değil. Uzak dur ondan."

Onur alayla gülümsedi.

"Bunu sen mi söylüyorsun? Hangi sıfatla?"

"Ben onun..."

Arda lafını tamamlayamadan Onur yarıda kesti.

"Evet eski nişanlısısın. Başka birisi için onu terk ettiğini unutmuşsun anlaşılan."

Arda'nın öfkeden gözü dönmüştü adeta. Yüzünü iyice Onur'a yaklaştırdı. Her an kafa atacak gibi duruyordu.

"Biz ayrılmış olsak bile senin gibi bir adamın onunla oynamasına izin vermem."

"Senin yaptığın gibi mi?"

Bakışlarının arasında neredeyse kıvılcım çıkacaktı. Arda'nın dudağı patlamıştı. Onur'un ise daha önce açılan kaşından tekrar kan sızıyordu. Birbirlerinin yakalarını tutan elleri sıkmaktan beyazlaşmaya başlamıştı.

"Yeter artık... Kesin şunu..."

İkisi de olup biteni yerinden izleyen Balım'a dönmüşlerdi. Ancak birbirlerinin yakalarını bırakmadılar. Balım hızla merdivenleri inip adamları omuzlarından ittirip ayırdı.

Onur'a doğru dönüp özür dilercesine konuştu Balım.

"Ben çok özür dilerim. İyi misin..."

Balım daha lafını tamamlamadan arkasından Arda'nın dalga geçer tonda ki sesi duyuldu.

"Aşkınız gözlerimi kamaştırdı doğrusu. Bu gece yaralarını sararsın artık."

BİR DİLİM AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin