26. BÖLÜM

27.2K 1.6K 52
                                    

          

Restoranın kapısında durmuş öylece bekliyordu. Otoparka mı yoksa taksiye binmek için yola doğru mu yürümeliydi?

                "Adam seni Kıbrıs da bir başına bırakıp kaçtı."

                İçinden geçen bu düşünceyle kararlı adımlarını restoranın çıkış kapısına doğru sıraladı.

                "Balım Hanım..."

                Arkasından gelen sesle bir an yerinde kaldı. Yaklaşan ayak sesleri yüreğinin ritmini değiştiriyordu. Kısa bir süre sonra beklediğinin aksine restoranın valelerinden birini karşısında buldu.

                "Balım Hanım, Onur Bey bundan sonra sizi evinize bırakma görevini bana verdi. "

                Balım yaşadığı şokla bir an ağzını açamasa da kendisini toparlaması uzun sürmedi. Adama olumlu anlamda başını sallayıp elindeki valizi sürükleyerek restoranın otoparkına yöneldi.

                "Ben bir aptalım..."

                ***

                Onur kendisini sırt üstü yatağa bıraktı. Nerdeyse iki gündür hiç uyumamıştı ve gözlerini kapattığında tek düşünebildiği Balımdı. Uyku hak getireydi.

                "Eve sağ salim ulaştı mı acaba?"

                Bu düşünce beyninde dönerken kendisini aptal gibi hissetti. başkasıyla öpüşürken gördüğü kadını düşünmeye daha ne kadar devam edebilirdi ki.

                "Hayatım ne zaman döndün?"

                Gürkanın sesiyle gözlerini açtı. Kapıyı açtığını bile duymamıştı. Aşk acısı mıydı bu? İnsan nasıl doğru düzgün bir şey yaşamadığı kadına aşık olup bir de bunun acısını çekerdi ki. Aklı almıyordu pek.

                "Dün gece."

                Gürkan yorgun görünen arkadaşını düşünceli gözlerle süzdü.

                "Pek eğlenmiş görünmüyorsun."

                "Yorgunum sadece."

                "Yarışma ne oldu?"

                "Biz kazandık."

                Gürkanın aklına dahiyane bir fikir gelmişti.

                "Eee... Kutlama yapıyoruz o zaman. Ben hemen Funda'yı arayayım."

                "Yorgunum dedim Gürkan."

                Odadan çıkmaya hazırlanan Gürkan geri dönüp arkadaşının yanına oturdu.

                "Bir şey olmadığına emin misin?"

                "Sen de Funda'yı görmek için fırsat kollamadığına emin misin? Hem sen bu gece neden evdesin?"

                "Bu aralar pek çıkasım yok. Bolca antrenman yapıyorum. Boksa merak sardım."

                Onur derin bir nefes aldı.

                "Artık uyumam lazım. Gerçekten..."

                "Tamam tamam anladık. Gidiyoruz. Kutlamayı da başka bir gün yaparız artık."  

"Kutlama olmayacak."

BİR DİLİM AŞKWhere stories live. Discover now