20. BÖLÜM

34.3K 1.6K 43
                                    


                Bedirhan karanlık odasında gözlerini kapatmış koltuğuna yaslanmış düşünüyordu. Biraz daha genç olmayı dilerdi. En azından Balım'ın dikkatini çekecek kadar genç ve yakışıklı olmayı. Onun kendi ayaklarıyla gelmesini sağlamaya yetecek kadar.

Belki bu konuya bu kadar takmazdı Onur denen züppe böyle büyük bir tepki verip de olayı daha eğlenceli hale getirmiş olmasaydı.

Parmağıyla masaya tık tık vurmaya başladı. Bu kadını istiyordu. Sonucu ne olursa olsun istiyordu. Elinden gelen her şeyi yapmaya, önüne çıkan kim olursa olsun ezmeye hazırdı.

Kapısının çalındığını duydu. "Gell" diye seslenirken hiç istifini bozmadan aynı pozisyonda oturmaya devam ediyordu.

Gelen kişi kapıyı açtıktan sonra içeriye girip girmemek konusunda kısa bir tereddüt yaşamıştı ki Bedirhan'ın buyuran sesi duyuldu.

"Konuş..."

Adam boğazını temizleyip anlatmaya başladı.

"Abi... Kızın evinin önünde kavga eden adamı araştırmamı söylemiştin ya. Adamın kim olduğunu buldum. Daha doğrusu bir yerlerden tanıdık geliyordu. Sonunda hatırladım."

"Sadede gel..."

"Abi adam Selahattin abinin avukatı. İsmi Arda. Kızın da eski nişanlısıymış. Ayrılalı iki aya yaklaşmış. Terk etmiş kızı. Anlaşılan o da Onur YAMAN'a düşman."

Bedirhan'ın hiç kıpırdamadan aynı pozisyonda oturduğunu gören adamı sorma gereksinimi hissetti.

"Abi napalım?"

Bedirhan yaslandığı koltuktan yavaşça doğrulup adamına baktı. Oda karanlık da olsa adam Bedirhan'ın keskin bakışlarını üzerinde hissediyordu.

"Kimmiş bu Arda... Bir de yüz yüze görelim."

***

Balım içinde gerekli evrakların bulunduğu dosyayı kol çantasına yerleştirdi. Uçakları akşam beş de kalkacaktı ve o günde çalışmaya devam etmişti. Saat üç de restorandan çıkmak için hazırdı artık.

Küçük tekerlekli bavuluna Semra'nın verdiği iki takım yeni üniformayı koydu. Ve fermuarını kapattı. Küçük bavulu arkasından sürükleyerek soyunma odasından çıktı. Yolculuklarda hep tercih ettiği gibi üzerine bir eşofman, ve son günlerde Eylülünde gelmesiyle beraber serinleyen havadan korunmak için penye bir hırka geçirmişti.

Soyunma odasından çıktığında Onur'un da koridorda kendisine doğru yaklaştığını gördü. Adam yanına geldiğinde Balım'ın elinden valizi aldı.

"Eksik bir şey yok değil mi?"

"Dosyayı üç defa kontrol etti Semra."

"İnsan bütün kredilerini tüketince daha dikkatli oluyor demek ki."

Daha Onur'un lafı henüz bitmişti ki hızlı adımlarla kendilerine doğru yaklaşan Semra'yı gördüler. Hep beraber otoparka yürürlerken arkadan gelen iki kadının konuşmalarını dinliyordu Onur.

"Otel çok güzel. Yarışma cumartesi gece bitiyor. Siz Pazartesi sabah döneceksiniz. Yani eğlenmek için bir günün var. Havuza falan gir bence. Keşke bende gelebilseydim."

Patronunun sesini duyabileceğini düşünerek daha kısık sesle konuşmaya devam etti.

"Yanına mayo falan alsaydın."

BİR DİLİM AŞKWhere stories live. Discover now