ÇOCUKLUK AŞKIM ( BERDEL ) TAMAMLANDI

SÜPRİZ EVLİLİK TEKLİFİ

Miran'dan

Nur ile nişanlanalı 1 hafta olmuştu. Nişan gecesi çok güzel olmuştu. Akşam artık kalabalıktan sıkılınca Nur'a bakmıştım. Onunda sıkıldığını gördüğümde masadan kalkıp elini tutup odasına götürdüm. Ve güzel olduğunu dile getirip öpmüştüm. İkinci kez öptüğümde yine karşılık alamadım ama itmedi de benim hoşuma gitti. Sabah kalkıp elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirip aşağıya kahvaltı için indim. Bugün çok güzel bir gün olucak. Çünkü Nur'a aşık olduğumu bir kez daha anladım. Ona evlilik teklifi yapmam gerekti çünkü ileride çocuklarımız olunca onlara anlatıcağımız bir diğer güzel anımız olsun istiyorum. Annemle vedalaşıp Sude ile anlaştığımız yere gittim. Son kontrolleri yaptım ve özellikle yemeklere baktım. Çünkü Nur yemeklere çok önem verir. Mutfaktan çıkınca hemen şirkete gidip atmam gereken imzaları attım ve eve uğradım. Duş alıp mekana geçtim Sude'yi arayıp birazdan tekrar arayacağımı ve Nur'a kötüleştiğimi söylettirip buraya çağıracağımı söyledim. Oda tmm dedi garsona ne diyeceğini anlattım. Sonra Nur'u arayıp telefonu garsona uzattım.

Nur : Alo! Miran.

Garson : Alo! Merhaba hanımefendi.

Nur : Siz kimsiniz? Miran nerde?

Garson : Hanımefendi Miran bey şuan çok kötü hemen vereceğim adrese gelirseniz çok iyi olur. Durumu pek iyi değil.

Nur : Nasıl durumu iyi değil. Hemen adresi söyleyin.

Garson : ....caddesi ...... no 30.

Nur : Hemen geliyorum.

Telefonu kapatıp vermişti garson demek Nur hanım benim için endişelenmişti. Neyse gelince biraz azar yiyeceğim ama olsun sevdiğim kadın istediğini söylesin haklı çünkü. Zamani saymaya başlamıştım artık o anin gelmesini büyük bir heyecan ile bekliyordum.

🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛🕛

Nur'dan

Tam bir hafta dile kolay geçmişti. Şuan Sude yanımda oturuyorduk. Birden telefonum çaldı arayan Mirandı ama konuşan başkasıydı. Adam Miranın kötü olduğunu söyledi ve ben telaşlandım. Hızlıca kalkıp hazırlandım ve adrese gittim. Burası bir lokanta idi yanımda Sude ile koşa koşa girdim. Ama Miran sapa sağlam ayaktaydı şükür ettim Allah'a. Yanına gittim hızlıca.

Ben : Miran iyimisin birşeyin yok demi?

Miran:  İyiyim ben merak etme. Sadece küçük bir yalandı.

Ben : Nasıl küçük bir yalandı yaaa. Ben burda öldüm öldüm dirildim. Sana birsey olmasını düşünemezken sen yalan söylemeyi nasıl düşündün?

Miran : Buraya gelmen için gerekti. Özür dilerim Nur'um sakin kızma bana çünkü herşey bizim için.

Ben : Bizim için öylemi ya ben kalpten gitseydim. O zamanda bizim için derdin herhalde.

Miran : Gel şöyle oturalım. Bu arada hoşgeldin Nur Hanım.

Ben : Hoşbuldum Ağam.
Dedim ve sandalyeyi benim için çekti. Ben hayret ederken Sudenin ne ara dışarı çıktığını anlayamadım. Miranda karşıma geçip oturdu. Miranın parmağını şıklatması ile garsonun elinde yemekler ile geldiğini  gördüm. Benim için sevdiğim yemekleri yaptırmıştı. Yemekler gelince birşey olmamış gibi yemeye devam ettik. Yemekler bitti ve birden benim en çok sevdiğim şarkı "iki kalp" çalmıştı. Ayağa kalkıp önüme geldi ve elini uzatarak.

Miran : Güzel bayan benimle dans edermisiniz?

Ben : Tabiki.

Diyip uzattığı elini tutup ayağa kalktım. Ellerini belime yerleştirdiğinde bende ellerimi boynuna dolamamla elleri biraz daha sıklaştı. Beni iyice kendine çekmişti. Şuan çok tatlı bakıyordu. Birden gülme isteği geldi içimden ben galiba aşık olmam evlenmem dediğim kişiyle şuan isteyerek evleniyordum. Benim gülmemle Miranda güldü ve eğilip gülüşümden öptü. Iyice mayışmıstım nerdeyse kalp sesini dinleyerek uyuyabilirdim. Müzik bitti ve ayrıldık elimden tutup yere çöktü ve cebinden bir kutu çıkardı. Içinde tektaş yüzük vardı. Kutudan yüzüğü çıkarıp.