KUTLAMA

4.9K 175 4
                                    

Nur'dan

Hastaneden çıktıktan 2 gün sonra kendime gelebilmiştim. Okula gidemiyorum Miran yüzünden. Neymiş düşük tehlikem varmış. Ağır eşya kaldırmıycam sonuçta. Şuan bunun kavgasını yapıyorduk.

Miran : Güzelim bak düşük tehliken var gitme diyorum okula. Dondur 1 ya da 2 sene birşey olmaz.

Ben : Yaa sen neden beni anlamıyorsun. Hayatım elimde ağır eşya taşıyıp durmayacağım sonuçta. Sadece derse girip çıkıcam. Sorun olacak birşey yok ki.

Miran : Sen düşük yapmayı çok istiyorsun herhalde? Gitmeyeceksin yarın gidiyoruz ve donduruyoruz eğitimini. Doğum olsun bebeğimiz biraz büyüsün öyle git. Hiç gitme dememden daha mantıklı.

Benim gözlerim dolmaya başladı çünkü artık yoruldum laf anlatmaktan. Gelip yüzümü ellerinin arasına aldı ve alnımdan öpüp sarıldı.

Miran : Güzelim sen ağla diye demiyorum ki. Bak bebeğimizin sağlığını tehlikeye atıyorsun böyle yaparak. Sadece ikinizin sağlığını düşünüyorum yapma ama böyle.

Ben : Peki dediğin gibi olsun ama istediğim zaman okula devam edicem söz mü?

Miran : Söz güzelim. Ali aradı beni onlarda toplanıcaz hepimiz.

Başımı salladım ve elimi yüzümü yıkamaya gittim. Dolaptan kıyafetlerimi alıp giyindim. Başımı da yapıp ayağıma babetlerimi giydim. Çantamı da alıp aşağı indik. Sultan annemler hazırlanmış bizi bekliyorlardı. Savaş ve Selim de gelince çıktık. 20 dakikanın sonunda gelmiştik. Araba beni basıyordu bu sıcakta. Kapıyı çaldık ve Sude açmıştı. Savaş geliyor diye her gelmemizde kapıyı o açıyordu. Hepimiz içeri girince yemeklerin kokusu midemi kötü yapınca banyoya gittim ve midemi boşalttım. Ahh ben ne yapacaktım bu mide bulantıları yüzünden. Elimi yüzümü yıkayıp salona geçtim. Salona girmeden midem bulanmıştı ve annemlerle selamlaşamamıştım. Herkesi öpüp bir yere geçip oturdum.

Annem : Kızım ayran yapıyım da iç olur mu annem?

Ben : Gerek yok annem ben iyiyim. Yorma boş yere kendini.

Annem : Yok güzel kızım ne yorulması. Hem böyle mide bulantıların daha çok olacak alış.

Miran : Valla anne her gece ve sabah mide bulantısı ile uyanıyor.

Ayşe : Geçer birşey olmaz. Bak bende öyleydim ama bu beyfendi için katlandık.

Diyerek Mehmet Can'ı, Miran'ın kucağına bıraktı. Hepimiz gülüyorduk malesef doğru. Her gün midemi boşaltmaktan bayılacak gibi oluyordum. Ama hep bebeğim içindi olması gerek. Selim hamile olduğumu öğrendiğinden beri biraz hüzünlü duruyordu ama akşam eve gidince konuşmayı aklımın bir kenarına yazıp Sude'nin yanına mutfağa gittim.

Sude : Abla hamile olmak nasıl duygu?

Ben : Güzel bir duygu ama inanamıyorum hamile olduğuma. Darısı siz evlenince inşallah.

Sude : Amin abla da ben öyle hemen çocuk yapmam. Önce mesleğimi elime alıyım daha sonra.

Ben : Öyle diyorsun ama o öyle olmuyor. Bende öyle diyordum bak hamileyim. Ve bir ara kuma tartışması oldu biliyorsun. Sende de olacak o tartışma.

Sude : Valla hiç kimse birşey diyemez. Biz koskoca ULUBEYOĞLU geliniyiz.

Biz konuşurken annem mutfağa geldi.

Annem : Hadi kızlar ne yaptınız?

Annem konuşurken yanıma geldi ve yanağımı okşadı. Sude annemin hareketini görünce göz devirerek konuştu.

ÇOCUKLUK AŞKIM  ( BERDEL )  TAMAMLANDIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora