AİLEMİZ BÜYÜYOR

4.8K 196 25
                                    

Nur'dan

Sabah yine gözlerimi Miran'ın kokusu ile açtım. Biraz daha yatakta durduktan sonra kalktım. Komidinin üzerinde duran telefonumu alıp saate baktığımda saat 08:00'dı. Banyhoya girip elimi yüzümü yıkadım ve rutin işlerimi hallettim. Odaya geldiğim de Miran hâlâ uyuyordu. Telefonuma birden mesaj geldi. Baktığımda Sude'nin yaklaştıklarına dair yazdığını gördüm. Hemen dolaptan kendime siyah pantolon, ekru rengi de tunik giydim. Çekmeceden de başıma başörtümü alıp taktım. Daha sonra yüzüğümü de takıp Selim'in odasına gittim. Odaya girdiğimde gözlerini ovalayarak kalkıyordu. Kurban olurum birtanem yaa.

Ben : Günaydın prensim.

Selim : Günaydın prensesim.

Diyerek yanına gelip kocaman sarıldı. Tabi ben tatlı çocuğu bulmuşum öpmeden dururmuyum? Durmam hemen kocaman öptüm yakışıklımı. Selim'i öptükten sonra banyoya gönderdim yüzünü yıkaması için. Ben de o sırada yatağını topladım. Tam Selim'in kıyafetlerini yatağın üzerine koydum ki kapı çaldı. Selim'e üzerini değiştirmesini söyleyip aşağı indim. Kapıyı açınca Sude ile Savaş'ı gördüm. Tabi Savaş'a bakarak sinsi sinsi güldüm. Sude de bu bakışımı çok iyi anlamıştı.

Ben : Hoşgeldiniz. Geçin içeri hadi.

Sude : Hoşbulduk ablam.

Diyerek içeri girdi. Daha sonra Savaş girerken konuştu.

Savaş : Abim nerde yenge?

Ben : Daha uyuyor birazdan kaldırıcam.

Başını sallayarak içeri geçti. Ben yukarı çıkarken Selim 'Sude teyze' diyerek merdivenden iniyordu. Gülerek odaya girdim. Miran bana anlamaz şekilde bakıyordu.

Ben : Günaydın hayatım.

Miran : Günaydın hatun. Hayırdır ağzın kulaklarında?

Ben : Savaşlar geldi Selim de mutlu oldu. Onun mutluluğuna gülüyorum. Hadi sende kalk artık.

Miran : Tamam hatun kalktım ama senden bir günaydın öpücüğü alamadım.

Dediğinde gülerek yanına gittim ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Miran'da memnun olmuş bir şekilde banyoya girdi. Bende yatağı toplayıp Miran için pantolon ve tişört çıkardım. Miran banyodan çıkınca aşağıdan cam kırılma sesi duydum. Korku ile aşağı indim çünkü Selim'e birşey olsun istemiyorum. Aşağı indiğimde mutfaktan ses gelince oraya gittim. Baktığımda orda sadece Savaş vardı ve bardak kırmıştı.

Ben : Off Savaş yaaa dikkat etsene ödüm koptu. Selim'e birşey oldu sandım.

Savaş : Yok yenge elim yanlışlıkla çarptı. Selim içerde Sude'nin yanında.

Derin bir 'oh' çektim.

Ben : Sen napıyorsun burda?

Savaş : Hiç yenge iddayı kaybettim ya hani, bugün herşeyi ben yapıcam. Çay bardaklarını çıkarırken elim çarptı. Hadi sen içeri git kahvaltı bende.

Ben : Yengem kahvaltı hariç hepsini yapacaksın. Biliyorsunuz abin kahvaltıyı hazır görmezse sinirlenir. Şimdi sen hazırlarsan 3 saat çıkamazsın. Sen içeri geç o yüzden abin kalktı.

Savaş : Valla doğru söylüyorsun yenge sinirini geçtim gebertir beni. Hadi sana kolay gelsin.

Diyip mutfaktan çıktı. Bende cam kırıklarını toplayıp çöpe attım. Yine ne olur olmaz diye süpürge ile çektirdim. Sonra kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Çayı demledikten sonra Sude yanıma geldi ve yardımı ile hızlıca hazırladık. Sude içeri gidip herkesi çağırırken bende çayları ve Selim'in sütünü koydum. Selim'in tabağını doldurdum ve hepsini bitirmesini istedim. O da hemen başını salladı. Bugün ben ve Sude için yorucu olacağı için hızlıca yaptık kahvaltımızı. Miran ile Selim bahçede top oynarken bizde Savaş'ın başında bekleyip yapması gerekenleri söyledik.

ÇOCUKLUK AŞKIM  ( BERDEL )  TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin