ÖNCE BİRİNCİ KİTABI OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR!
Her hikayede bir parçanız olduğu gibi bu hikayede de parçanız, bir satır cümlenin arasında durmuş sizi bekliyor. Beren ve Demir kaldığı yerden tüm maceraları ile yeniden sizlerle.
İnstagram: https://www...
Selam canlar ♥ Bu bölüm hazır olduğu için atıyorum çünkü hafta biraz rahatsızdım bu yüzden yazamadım bile ne Tek Nefes'i ne de Büyük Patron'un 19. bölümünü. Şuan daha iyiyim ve umarım bölümleri yetiştiririm...
Ve, üniversiteyi kazandım şehir dışında Bilecik'de :D Eğer orada olan falan varsa bir işaret çaksın :D
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beren'in Anlatımı
Sabah uyanmamı sağlayan şey tamamen mide bulantısıydı, midem çok fazla bulanıyordu. Gözlerimi açtığım gibi direk tuvalete doğru yol aldım ve klozetin kapağını açarak kusmaya başladım. Ağzıma içki tadı geliyordu, buda midemi daha fazla bulandırıp daha fazla kusma mı sağlıyordu.
Rahatlayan midem ile sifonu çekip ayağa kalkım ve elimi yüzümü bol su ile yıkayıp dişlerimi fırçaladım, ağzımda artık nane tadı vardı bu daha iyiydi.
Tuvaletten çıktığımda irkilmiştim çünkü Demir yatağın içinde gözleri açık bir şekilde beni bekliyordu, hiçte iyi bakmıyordu. Ellerimi birbirine bağlayıp başımı önüme eğdim, öylece durduğumda Demir, "Yatağa gel." dedi bakışları kadar korkunç olmayan naif bir sesle.
Yanına gidip yatağın içine girdiğimde ise beklemediğim bir şekilde bana sıkıca sarılıp alnıma öpücük kondurdu.
"Söz vermiştin." deyip derin bir nefes aldı. "Sarhoş olmayıp bir kadeh içeceğine."
Hatamı kabul edercesine başımı aşağı yukarı sallayıp, "Sohbet çok derin olunca ben anlayamadım." dedim. "Üzgünüm."
Demir derin bir nefes alarak, "Seni o adam ile karşı karşıya getirmek istemiyorum, o adamın seni görmesini istemiyorum." dediğinde gözleri öfke ile dolmaya başlamıştı.
"Bizden ne istiyor?"
Demir beni kendisine daha sıkı bastırdı."Amacını bilmiyorum ama ona istediğini canımı alsalar bile vermeyeceğim."
Demir yavaşça ayağa kalktığında ben de kalktım ama başım döndüğü için kendime gelmem bir kaç dakikayı buldu.
"Bugün evde durmanı istiyorum, henüz kendinde bile değilsin."
Reddedercesine başımı salladım, "Hayır, beni eve kapatamazsın." dedim.
"Seni eve kapatmıyorum, dinlenmeni istiyorum sabah kustuğunu duydum. İyi olmadan seni işe yollamam."
Demir giyinme odasına girdiğinde ben de duvara yaslanıp onun giyinişini izledim. Kravatını bağlayıp ceketini üzerine geçirdikten sonra kol saatini de taktı.
