ÖNCE BİRİNCİ KİTABI OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR!
Her hikayede bir parçanız olduğu gibi bu hikayede de parçanız, bir satır cümlenin arasında durmuş sizi bekliyor. Beren ve Demir kaldığı yerden tüm maceraları ile yeniden sizlerle.
İnstagram: https://www...
Biliyorum biraz geç bölüm attım ama vizeler beni benden aldı sandığımdan daha da zor geçti. Hatta kaldığım bir çok dersim bile oldu :/ O yüzden modum düşük ve daha çok çalışmak zorundayım. Vizeden sonra ailemin yanına gittiğim için bilgisayarım ağırlık yapmasın diye götüremedim ve hiçbir şey de yazamadım.
Telafi etmeye çalışacağım, sizinde anlayışlarınızı şiddetle bekliyorum :D ♥
Keyifli okumalar ♥
355 oy ve 350 yorum ile Yb gelecek ♥
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Beren'in Anlatımı
Bu aldığım kaçıncı tebrikti bilmiyorum ama son bir hafta tamamen tebrik yemekleri, kutlamalar ile geçmişti. O kadar özel ve güzel hissediyordum ki bunları kelimelerle anlatmak imkansızdı. Bebeğim tamamen bir aylık olmuştu ve sekiz ay kalmıştı bu heyecanlı bekleyiş ise beni benden alıyordu.
Annem ve abimlere de haber vermiştim. Kübra'nın doğumuna bir ay kalmıştı ve o doğum yapınca oraya gideceğim için annemlerin buraya gelip yorulmalarına gerek yoktu. Orada da ayrı bir kutlama havası olacaktı, şimdiden bunu tahmin edebiliyordum.
İşlerime yoğunlaştığımda odamın kapısı aniden açıldı ve elinde pastayla içeriye Ömer girdi. Gülerek ona bakıp başımı iki yana salladım, hamile olduğumu öğrendiği andan beri bana bir şeyler alıp duruyordu. Hatta bebek arabası ve bebek beşiği için bana mağaza isimleri bile vermişti.
"Ömer!" diye inledim elinde ki pastayı önüme bırakışını izlerken elimi karnıma koydum. "Şu hale bak bebeğim sayesinde değil, sizin beni bu kadar yedirmeniz sayesinde göbek yaptım."
Ömer otuz iki diş gülerek, "Elbette şişecek dayısı ona çok güzel pastalar alıyor." dedi ve önüme çatal koyarak karşımda ki koltuğa oturdu.
Tatlıdan ufak bir parça alarak ağzıma attım, "Beren." dedi Ömer boğazını temizleyerek, "Ben Asya'ya evlenme teklifi edeceğim." dedi sanki marketten su alacağım der gibi.
Yutamadığım tatlıyla delicesine öksürmeye başladım. Ömer telaşla, "Bebek ağzından çıkacak yavaş öksür." dediğinde suyumu yudumlamaya başladım.
Öksürüğüm son bulurken gözümden akan yaşı silip, "Delirdin mi?" diye bağırdım.
"Ne?"
"Ne evlenmesi? Asya kaç yaşında haberin var mı?"
"On dokuz."
Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Sen aklını kaçırmışsın, sakın böyle bir teklif düşünme!"
