ÖNCE BİRİNCİ KİTABI OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR!
Her hikayede bir parçanız olduğu gibi bu hikayede de parçanız, bir satır cümlenin arasında durmuş sizi bekliyor. Beren ve Demir kaldığı yerden tüm maceraları ile yeniden sizlerle.
İnstagram: https://www...
36. bölümde yorumlar o kadar az ki çok şaşkınım :( üzgünüm... Bölüm hazırdı ama yorumlar 100 bile olmadı. Kaç gündür yükselmesini bekledim ama yine olmadı :(
Umarım Büyük Patron'u unutmuyorsunuzdur ♥
370 oy ve 350 yorum ile yb gelecek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beren'in Anlatımı
(6 Ay Sonra)
Eğer dişleri yeni çıkmaya başlayan bir çocuğunuz varsa işler cidden zorlaşmaya başlıyordu. Melek bulduğu her şeyi ağzına sokmaya ve dişlerini kaşımaya çalışıyordu. Ona diş kaşımasına iyi gelecek ne verdiysem yetmiyordu, inatla kendi istediklerini ağzına götürmek istiyordu. Islak mendil paketi, altını değiştirdiğim bezler gibi...
Onun haricinde ise hayatımız normal düzeyinde ilerliyordu tek sorunumuz Eliz ve Yağız'ın düğünü ertelemesi olmuştu. Hala parmaklarında yüzükleri vardı ama düğün tarihini asla karar veremediler. Demir'in odasında yaptıkları konuşmadan sonra birbirlerine zaman tanımaya karar vermişlerdi.
Dilek ise en son sevgilisi olan Onur ile işleri ciddiye bindirmiş aileleri tanıştırmıştı. Hatta Eliz ile kavga ediyordu, ikisinin düğünü aynı zamana denk gelecek diye tırsıyor Eliz'e evlenmesi için baskı uyguluyordu.
İki haftadır kızları doğru dürüst görmemiştim ve burnumda tütüyorlardı. Aklıma gelen dahice fikirle oyuncağı ile keyifli vakit geçiren Melek'e bakıp güldüm.
"Annenin aklına harika bir fikir geldi."
Melek bağırarak ayaklarını vurduğunda gülerek onun yanaklarına öpücük kondurdum, Melek hemen saçlarımı çektiğinde, "Fırsatçı." Deyip onun elinden kurtulmaya çalıştım.
Melek'i oyuncakları ile baş başa bırakıp giyinme odasına girdim ve yaz akşamına uygun güzel bir elbise giyindim. Hızla yüzüme hafif bir makyajla hazırlanmamı bitirip Melek'i kucakladım. Melek'in mis kokulu odasına girip Asya'nın ona aldığı pembe beyaz desenli çok güzel elbiseyi giyindirdim ve kısacık saçlarını taradım. Parlak gözleri ile bana gülümseyerek bakarken ağzında tükürükler çıkarıyordu.
Melek huysuzca sesini daha da yükselttiğinde onun taklidini yaptım, buna daha çok sinirlenmiş olacak ki sesini daha da yükseltti. Gülerek onu kucakladım ve en sevdiği balık oyuncağını eline verdim. Melek balık oyuncağını ağzına götürüp tuhaf sesler çıkarttığında Melek için ufak bir çanta hazırladım. Gerekli olan her şeyi yerine koyduktan sonra küçük çantayı elime aldım.
Dikkatlice merdivenlerden inerken, "Pınar abla." Diye seslendim.
Pınar abla sesimle beraber koşarak yanıma yaklaştı," Beren Hanım." Dedi çantayı elimden alırken, "Nereye böyle?"
