14 • Jeno

1.3K 132 18
                                    

Donghyuck'la yakınlaşmak hayatımda olan en iyi şey. Daha önce hiç bu kadar mutlu hissetmedim ve bana bu şansı verdiği için Tanrılara teşekkür ederim.

Direkt donghyuck'la öğle arasında buluşmayı planladığımız kafeteryaya yürüdüm. Onu baktım ve bana el salladı.

"Selam." Selam verdim ve gülümsedi. Ama bir şey var. En iyi gülümsemesini vermedi çünkü bu çok mecburi görünüyordu.

"Yanlış olan bir şeyler mi var, Donghyuck?" Ona sordum ve başını salladı. Ona zaman vermeye karar verdim ve annemin pişirdiği yemeği ona veridm.

"İşte, bunu ye. Çok lezzetli. Annem hazırladı." Söyledim ve elimden aldı.  "Teşekkür ederim."

"Uhm... okuldan sonra buluşabilir miyiz?" Sordum ve üzgün gözleriyle bana baktı. "Jeno.." söylediğinde bu beni endişendirdi.
"Kötü bir arkadaş mıyım?"

Onun kadar güzel birisi nasıl kötü bir arkadaş olabilirdi? O iyi bir arkadaş ve söylemek istediğim o gerçekten çok çok iyi. Eğlenceli ve komik şeyler yapabiliyor.  "Hayır. Bunu nasıl söyleyebilirsin? Bu sorunun tam tersisin, Donghyuck."

"Hiç. Sadece şey gibi hissediyorum... ben.."

"Donghyuck, ne olursa olsun asla böyle düşünme. Birkaç gündür tanışıyor olsak bile sen tanıdığım en iyi arkadaşsın."

"Peki... teşekkür ederim, Jeno."

"Rica ederim. Yemekler soğuyup taşa dönmeden önce gülümse."
Sonunda, ondan beklediğim gülümseme gelmişti.
Asla bu gülümsemenin solmasını istemiyordum. Asla ve asla.

~~

Çok sakin bölümler olabilir ama yazar ablamız böyle istemiş. İleride çok dramlar var.

The Lee's  [Tr]Where stories live. Discover now