SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-

5.Bölüm

Hissettiği baş ağrısıyla uyanan Ekin üzerinde yatan Sezin'i uyandırmaya çalışsa da başarılı olamamıştı. Dün geceye dair neredeyse hiçbir şey hatırlamıyordu. Tek hatırladığı şey Sezin'e mesaj attığıydı. Neden odaya çıkmayıp bu dar koltukta seviştiklerini de hatırlamıyordu.

Elini masadaki telefonuna atıp saate baktı. Saat neredeyse öğlen olmuştu. Bugün gidip Tamay ile konuşması ve kendini affettirmesi gerekiyordu. Fakat hala çok fazla uykusu vardı. Üzerinde uyuyan genç kadının da fazlaca rahatsız bir pozisyonda olduğu görünce yavaşça kaldırdı. Gözleri tam olarak bile açılmayan Sezin dengesizce ayağa kalktığında kendisi de ayağa kalkıp genç kadın kucakladı. Yukarıdaki odasına çıkması zor olacağı için aşağı kattaki yatak odasına doğru ilerleyip kadını yatağa bıraktı. Uykunun tatlı kollarına daha fazla direnemeyerek kendisini de Sezin'in yanına bıraktı. Sırt üstü uyuyan genç kadının boynuna gömülüp bacağını bacaklarının arasına attıktan sonra belinden sarıldı. Sezin'e ilk defa bu şekilde sarılıyordu.

Gözlerini aralayan genç kadın kapının çalma sesine uyanmıştı. Üzerindeki kalın battaniyeyi kenara atıp ayaklarını sürükleyerek kapıya ilerledi. İçerisinden babasının gelmemiş olması için dua ediyordu. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi ile rahatladı. Tufan elindeki poşetlerle ablasının arkasından içeri girdi. Poşetleri kapının yanına koyduktan sonra koltukta yatmaya devam eden ablasının yanına atladı.

"Günaydın tripli." Eliyle ablasının yanağından makas aldıktan sonra masanın üzerinde bulunan viski şişesine elini uzattı.

"Vaay içmişiz bakıyorum." Elini şişeye uzatan kardeşinin eline vurdu Tamay. Ablasının bu hareketiyle arkasına yaslanan Tufan bıkkınlıkla ofladı.

"Kahvaltıdan sonra dersim var zaten içemem." ablasının kendisiyle aynı renkte olan gözlerinin kendisine boş boş baktığını görünce burada ne işi olduğunu açıklamaya koyuldu.

"Tamer Dereli hazretleri emir verdi. 'Git de şu ablana bak.' Ben de geldim ne yapayım?" babasının ismini duyar duymaz sinirlenen Tamay gözlerini kapatıp tekrar koltuğa attı kendini.

"Çok mu önemsiyormuş kızını?" ablasının bu sinirli halinin normal triplerine benzemediğini fark eden Tufan ciddileşmeye başladı.

"Ne oldu dün? Babam sadece Ekin'le atıştığınızı söyledi. Yanlış bir şey mi söyledi yoksa Ekin?" şimdiye kadar kardeşinden bir şey saklamayan Tamay Ekin'in söylediği cümleyi de saklayacak değildi. Ayrıca babası hak vermese de belki kardeşi hak verirdi ona. Çünkü gerçekten haksız durumda görülmesi daha fazla sinirlerini bozuyordu.

"70 yaşındaki adamların altına yatmaya alışıkmışım ben böyle söyledi." Duyduğu şeyle kaşları çatılan Tufan sinirle yerinden sıçradı.

"Ne dedi ne dedi? Amına koduğumun şerefsizine bak! Her gece farklı kadınlarla yatıp kalkan Ekin Tekindağ mı söyledi bunu sana?" kardeşinin kendisine hak vermesi bir yana sinirlenip ayaklanmasıyla yattığı yerde doğruldu Tamay. Genel olarak komik ve eğlenceli olsa da sinirlendiği zaman gerçekten gözü hiç kimseyi görmezdi. Bunlar ikisinin ortak özellikleriydi. Yaşıtlarına göre fazla gelişmiş olan vücudu ile de Ekin'den farklı pek bir yanı yoktu.

"Tamam otur Tufan. Babamın bile duyup bir şey demediği cümleye niye üvey ablan için sinirleniyorsun ki?" Tufan ile aralarındaki ilişki hiçbir zaman üvey kardeş gibi olmamıştı ama o anda öyle bir cümle çıkmıştı ağzından Tamay'ın. Babasının bile kendisini unuttuğu zamanlarda Tamay'ı ona hatırlatan tek kişi Tufan olurdu. Bu cümleyi kurarak ona haksızlık ettiğini düşünse de laf ağzından çıkmıştı bir kere.

"Saçmalama abla! Tamer Dereli'nin pezevenklik saatine denk gelmişsin sen de anlaşılan. Yanında karısına laf atıldığı zaman gülüp geçen bir adamdan beklemediğim bir hareket değil ama sen benim ablamsın. Bir daha üvey kelimesi falan duyarsam cidden bozuşuruz. Ayrıca o şerefsiz Ekin'le de evlenmene izin vermem bunu da bil." kardeşinin korumacı tavrı karşısında istemsizce gülümseyen Tamay içinin ısındığını hissetti. Bu hayatta kendisini seven bir insanın olması gerçekten güzel bir şeydi. Hele ki aynı anadan doğmamış olan kardeşinin kendisini sevmesi. Yanına oturan Tufan'ın omzuna başını yasladı.