FİNAL

151K 4.2K 2.4K
                                    

Selam!
Öncelikle hepinize merhaba sevgili okurlarım. Yorumlarda finalin yakın olduğunu söylemiştim ve her ne kadar ertelemeye çalışsam da artık final vaktinin geldiğini anladım. Ben de finale geldiğimiz için biraz buruk olsam da aslında bu kadar bölümde beni hiç yalnız bırakmadığınız ve hayal dünyama dahil olduğunuz için ayrı bir mutluluk duyuyorum. Hepinize bundan dolayı teşekkür etmek istedim. Ekin ve Tamay ile birlikte bugüne kadar kâh güldük, kâh ağladık, kâh sinirlenip sövdük. Onların yürüdüğü yolda hepimizin yürüdüğüne inanıyorum ve onların hikayesine ortak olduğunuz için teşekkür ediyorum. Artık onların hikayesinin sonuna geldik. Bu cümleyi kurmak biraz üzücü olsa da durum böyle. Onları özlediğim zaman -ve tabii ki siz de özlediğiniz zaman- özel bölümler yazmaya çalışacağım. Eğer bu bölüme kadar okuduysanız hislerinizi bu paragrafın altına yorum olarak bırakmanızı rica edeceğim. Umarım kırmazsınız. Sizleri seviyorum. Teşekkürler❣

Genç adam kollarının arasındaki kadının boynuna bir öpücük kondurup geri çekildi. Sevdiği kadın bunca yıl sonra tekrar kollarının arasında, olması gerektiği yerdeydi. Bundan saatler önce ayrılma eşiğinde düşündükleri ve söyledikleri şeylerin ne kadar saçma olduğunu fark ederek Tamay'ın beline daha sıkı sarıldı Ekin.

Onun bu hareketi karşısında gülümseyen Tamay, kendisine arkadan sarılmış olan adamın elini tutarak kafasını ona çevirdi.

"Bir yere kaçtığım yok sevgilim. Bu kadar sıkmana gerek var mı sence?" kolunu yavaşça gevşeten Ekin, Tamay'a yaklaşarak dudaklarına bir öpücük bıraktı. Öpücüğün derinleştiğini ve genç adamın üstüne çıkmasıyla tekrar aynı noktaya gittiğini fark eden Tamay, gülerek ondan ayrılıp ellerini genç adamın çıplak göğsüne koydu.

"Orada dur bakalım Ekin Tekindağ." onun bu hareketiyle duraksayan Ekin, bu duraksamadan memnun olmadığını belli ederek yüzüne baktı. Onun çocuk gibi yüzüne bakmasıyla kahkaha atan Tamay gülerek ekledi. "Sadece yüzünün halini merak etmiştim."

Onun cümlesiyle çapkınca gülen Ekin, tekrar öpüşlerine başlarken aynı zamanda mıncıklıyordu da. Kalçasındaki elin hareketiyle bağıran Tamay genç adamın kafasını göğüslerinden kaldırıp yüzüne bakmasını sağladı. Koyulaşmış mavi gözlerin bakışları karşısında yutkundu.

"Canım acıyor ya yapma bir daha!" sahte bir sinirle kızmasının ardından sırıtan Ekin tekrar aynı hareketi yaparak genç kadının inlemesine neden oldu.

"Bunu mu?" Tamay'ın çatılmış kaşlarla kendisine bakmasıyla daha fazla gülmeye başladı. "Zevki burada sevgilim." diyerek devam etti. Onun hareketleri karşısında ne yapacağını tam kestiremese de hislerini takip eden Tamay, olması gereken yerde olduğunu hissediyordu.

Telefonun çalmasıyla genç kadını uyandırmadan hızla telefonu açan Ekin, kim olduğuna bakma fırsatı bulamamıştı.

"Alo?" kısık sesle cevapladığı telefonun öbür tarafından Tan'ın sesini duymasıyla sırıttı.

"Anne!" her defasında olduğu gibi ağzından çıkan tek kelime 'anne' olmuştu.

"Anne değil oğlum, baba. Ba-ba!"

"Baba!" bebeğin tekrar etmesiyle gülümsemesi iyice yayıldığında Giray'ın sesinin araya girmesiyle Tamay'a bakış attı. Gayet rahat uyuyordu. Gece boyu uykusuz kaldığı için bari birkaç saat uyusun diye düşünmüştü.

"Oğlum sana sonra arayacağım dedim ya! Ne diye arıyorsun?" kısık sesle ama bağırır gibi söylediği şeyle tekrar Tamay'a döndü. Uyumaya devam ediyordu.

SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin