27.Bölüm

135K 4K 1.7K
                                    

Hızla ilerleyerek adamlarının önüne geçen Ekin, tüm herkese susturucu takmaları için tembihte bulunmuştu. Bir işi ne kadar sessiz yaparsan o kadar iyidir düşüncesiyle hareket ediyordu. Girdikleri arazide oldukça fazla ağacın olması ve karanlık olması hem iyi hem de kötü bir durumdu. Belki de buralarda bir yerlerde adamlar bulunuyordu. Kulaklıklarını ve mikrofonlarını taktıkları için birbirlerinden haberdar olabilmeleri onların lehineydi.

Şimdiye kadar bildirilene göre evin etrafında büyük silahlı korumalar bulunuyordu. Ekin, ağaçlardan birine çıkıp çatıyı kontrol etmeleri gerektiğini söyledi. Şu an herkes bir yer bulmuş saklanıyordu. 

"Çatıda bir tane nişancı var Ekin Bey." duyduğu şeyle bir küfür savuran Ekin, işlerin daha da zorlaşacağını bilerek geldiğini kendine hatırlattı. Çok dikkatli olmaları gerekiyordu. En ufak bir hatada patlayabilirlerdi. 

"Önce çatıdakinin indirilmesi gerekiyor. Görüşü en açık ağaca çıkıp indirin adamı." Yanlarında ona uygun silah ve adam getirdikleri için şanslıydılar. Birkaç dakika geçtiğinde ağaca çıkan adamdan ses geldi.

"Görüş açık. İndireyim mi abi?" Ekin diğerlerine de hazır olmasını söyleyip o indiği an ıskalamadan diğerlerini indirmelerini söyledi. Onayı verdikten sonra sesi duyan birkaç tane adam birbirlerine bakmışlardı ki hepsinin de yere aynı anda düşmesi bir oldu. Arka taraftan dolananlar da tek tek indirdiklerini söyleyince yavaş yavaş eve ilerlemeye başladılar. 

İlk defa böyle bir şeye katılan Tufan, Enver Tekindağ'ın yanında ilerliyordu. Her zaman tecrübenin yanında yer almayı tercih etmişti. Aklı arkada kalan ablasında olsa da yeğenini kurtarmak için buraya girmesi gerekiyordu. Liseye başladığından beri babasının tuttuğu özel eğitmenler tarafından silah ve dövüş dersi aldığı için silaha pek yabancı değildi. Evin her yanı sarıldığı için kaçış yeri bırakmamışlardı. Ekin bu sefer teçhizatlı ve tedbirliydi. Fakat bu kadar az adamın olmasını tecrübesiz olmasına rağmen Tufan da beklemiyordu. 

Ön kapıya dayanan Ekin ve Alex birbirlerine onaylayıcı bakışlar attıktan sonra kapıya sıkarak tetikte bekleyen adamların içeri girmelerini bekleyip onların arkasından içeri daldılar. Alex ve Ekin'i daire içine alan korumalar etrafta bulunan herhangi bir tehdide karşı tetikte bekliyorlardı. Arkalarından içeri giren Tufan da aynı şekilde tetikteydi. 

Tan'ın tanımadığı insanları görerek korkmasını istemediği için arkalarından gelmişti. Salonu inceledikten sonra hiçbir şey olmadığını gören Ekin ve Alex çatılmış kaşlarla birbirlerine bakarken yukarı çıkan adamlar da orada kimse olmadığını söyleyip aşağı indiler. 

"Nerede bu orospu çocuğu lan!" cümlesini bitiren Ekin'in ardından duydukları silah sesleriyle duraksadılar. 

"Tamay.." ağzından dökülen isimle hızla arazi evden çıkarak arazi dışına koşmaya başladı. Arkasından gelen adamlar da aynı hızda koşuyorlardı. Arazinin çıkış kapısında gördüğü manzarayla duraksadı. Adamlarının hepsi yerdeydi. Fevzi, Tamay'ın boynundan tutup önüne siper etmiş, kafasına silah dayamıştı. Bebek ise Ekin'i asıl şok eden adamın yani Tamer Dereli'nin elindeydi. 

Korkulu gözlerle oğluna bakan Tamay, kafasını çevirip adeta taş kesilmiş ve rengi solmuş Ekin'e baktı. Babasının bu adamın yanında neden yer aldığını anlamıyordu.

"Baba?" Tamer Dereli'yi kucağında yeğeniyle gören Tufan, sarsak adımlarla Ekin'in yanına geldi. Yıllardır ortalarda gözükmeyen babası demek bu şerefsizin yanındaydı.

"Çık onların arasından oğlum! Sana bir zarar gelsin istemiyorum." bunu diyen babasından gözlerini çekip ablasına baktı Tufan. Ağlayarak kendisine bakıyordu. Nasıl böyle bir duruma gelmişlerdi? Daha bu sabah çok mutlulardı.

SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin