29.Bölüm

127K 4K 1.6K
                                    

Normal odaya alınan genç kadın 2 gündür yatıyor olmanın verdiği sıkıntıyla ofladı. Kaçırılma günü dahil üç gündür oğlunu göremiyor olmak üzüyordu. Fakat mikrop kapmaması için hastaneye gelmesini de istemiyordu. Sevdiği adam ile kavuşmuş olmanın verdiği huzurla geceleri gözlerini rahat kapatsa da sabahları yine de tedirgin uyanıyordu. Bu gerçekleşenlerin rüya olmasından korkuyordu.

Odadanın kapısının açılıp içeri Ekin'in girmesiyle kafasını o tarafa çevirdi. Artık şu hastane havasından çıkıp bir an önce evine gitmek ve temizlenmek istiyordu. Bir genç adamın elindeki kağıtlara bir de ona baktı. Yüzü gülüyordu. Derin bir nefes verdi genç kadın. Bu iyiye işaretti.

"Yarın çıkıyoruz. Testlerde bir sıkıntı çıkmamış. İyilşeme belirtileri de gösteriyormuşsun. Fakat bol bol dinlensin kendini zorlamasın dediler. E bu da benim görev alanıma giriyor tabi." yanına gelip alnına öpücük bırakan genç adamla gözlerini kapattı. Şu hastaneden bir çıksa kendisinden huzurlu ve mutlu kimse olamazdı dünyada. Alnından ayrılan dudaklarla gözlerini aralayıp genç adamın ışıldayan mavi gözlerine baktı. O da oldukça mutlu görünüyordu. Ayrılmadan önceki günler gibi. Aklına gelen düşünce ile hüzünlendi ve etrafın bulanıklaşmasıyla elini yüzüne kapattı.

Tamay'ın bir anda ağlamaya başlamasıyla kaşları çatılan Ekin ne olduğunu anlayamamıştı bile.

"Niye ağlıyorsun sevgilim? Bir yerinde ağrı falan mı var?" 'cık'layarak kafasını olumsuz anlamda sallayan genç kadın, elini hala yüzünden çekmemişti. Sevdiği kadına yaklaşarak elini yüzünden çeken Ekin, başka tarafa çevirdiği kafasını da çenesinden tutarak kendisine çevirdi.

"E niye ağlıyorsun o zaman?" yaşlı gözlerini kaldırıp sevgilisinin mavi gözleriyle buluşturdu genç kadın. Bir anda neden ağlamaya başladığını kendi de bilmiyordu.  Son günlerde gerçekten çok duygusaldı.

"Aklıma seni terk-"

"Şş.." dudağına değen parmakla susmak zorunda kalmıştı. Kaşları çatılmış Ekin'in bu konudan rahatsız olduğu açıkça ortadaydı. Yavaşça parmağını çektikten sonra genç kadına eğilerek yanağına bir öpücük  bıraktı. Daha sonra çekilmeden konuşmaya devam etti.

"O günleri unutuyoruz artık. Bir daha o güzel ağzından böyle şeyler duymayacağım." bir öpücük daha bırakıp genç kadının yüz hizasına geldi.

"Hem sen iyileştikten sonra ben acısını bir güzel çıkartacağım sen merak etme." göz kırparak Tamay'ın kıpkırmızı olmasına neden olurken kendisi de pişkince gülüyordu. Sevdiği kadının dudaklarından öptükten sonra devam etti.

"Ama önce yıkansan iyi olur." Genç adamın omzuna yavaşça vuran Tamay, elini boynuna dolayarak kendisine çekip yanağına bir öpücük bıraktı. Uzamış sakallarının çenesine batmasıyla rahatsızca mırıldandı.

"Bakıma ihtiyacı olan tek ben değilim bence."

*ertesi gün*

Hastaneden çıkan Tamay, kucağında Tan'ı tutan Ümran Hanım ve yanındaki anneannesini görmesiyle gülümsedi. Kendisini kötü halde görmelerini istemediği için hastaneye gelmelerine izin vermemişti. Kaç günün ardından oğlunu görmüş olmanın verdiği huzurla bebeğin mis kokusunu içine çekip yanağına büyük bir öpücük bıraktı.

"Ohh! Özlemişim seni annem!" bebeğin kucağına gelmek için kollarını uzattığını fark ederek gülen yüzünü düşürdü.

"Ama anneye gelmek için beklemek zorundasın bebeğim. Şimdilik babaya git olur mu?" eliyle Ekin'i işaret etmesiyle Tan'ın babasıyla aynı renk olan gözleri Ekin'e döndü. İki gün önce tanıştığı adamı unutmuş gibi bakıyordu. Kafasını tekrar Ümran Hanım'a çevirip onun boyun girintisine başını koydu. Küsmüş gibiydi.

SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin