SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-

14.Bölüm

Birkaç saat daha orada oturan Ekin gece 4'e doğru odaya çıkacak cesareti toplamıştı. Kendi kendine bir daha böyle bir şey yapmamak için söz vermiş hatta ilgisini başka kadınlara yöneltmesi gerektiğini düşünmüştü. Asansörde zar zor tuşu bulup ona bastıktan sonra katlarına çıkmayı bekledi.

"Kızı da Hakan denen zibidiye ısındırmak gerek. Bu olaydan sonra umutlanmasın." asansör kata geldikten sonra odanın önüne gelip derin bir nefes aldı. Kartını kapıya gösterip içeri girdi. Genç kadının ışı kapatmadan uykuya dalmış olması  beklediği bir şeydi. Daha doğrusu umduğu. Çünkü öpücük hakkında herhangi bir açıklama yapmak istemiyordu. Yatağa girip kendi tarafındaki ışığı kapattıktan sonra Tamay'ın tarafında uzandığında tekrar aralarında bir çekim olduğunu hissederek hızla ışığı kapatıp ondan uzaklaştı. Daha sonra arkasını dönerek kendi kendine kızdı.

"Ne oluyor sana oğlum? Kendine gel." gözlerini kapatıp genç kadının dolgun dudaklarını düşünmemeye çalışarak uykuya kendini bıraktı. Bugün oldukça değişik ve yorucu geçmişti.

Gözlerini aralayan genç kadın belinde hissettiği ağırlıkla o tarafa döndü. Ekin'in ne zaman gelip de ne zaman yattığını hiç duymamıştı. Dünkü yol yorgunluğundan olduğunu düşündü. Aklına dün gelince elini istemsizce dudaklarına götürdü. Aynı zamanda açılmış belini saran el de tenini bir ateş gibi yakıyordu. Kalp atışlarının hızlanmasıyla gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Böyle hissetmesi doğru değildi. Sahte bir evlilik içerisinde insanlar böyle hissetmemeliydi. Derin bir nefes alıp gözlerini araladı. Belini saran eli, onu uyandırmadan üzerinden çekip kalkmalıydı. Duvardaki saate baktı. Kahvaltı saati yaklaşıyordu. Bir duş alıp ona görünmeden aşağı inebilirdi. 

Elini onun eline götürüp yavaşça kaldırmaya çalışsa da genç adamın onu daha sıkı kavrayıp kendisine çekmesiyle nefesi kesildi. Bu kadar yakın olmaları gerekir miydi? Ekin'in uykuda olduğu ve bu hareketleri istemsiz yaptığının farkındaydı. Fakat bu kadar yakınlık iyi değildi. En azından Tamay için. Ekin'in bir şey hissetmediğinden emin olsa da kendisi için aynısını söyleyemiyordu. Özellikle de dün geceden sonra. Yanlış kişiye bir şeyler hissediyor olma korkusu içini kemiriyordu. Ve eğer gerçekten bir şeyler hissediyorsa ondan uzak durmalıydı. Doğrusu buydu. 

Elini koluna atıp biraz daha zorlayarak kaldırmaya çalışsa da genç adam sıkı sıkı tutuyor, bırakmıyordu. Bu durum karşısında mecburen uyandırmak zorunda kalacaktı. Uyuyan adamın yüzüne baktı. Alnına dökülmüş olan açık  kumral saçları her zamanki düzgün halinden bıkmış ve serbest kalmıştı. Her zaman sert görünen yüz hatları uyurken bile bozulmamış olsa da bu sefer yüzünden masumluk akıyordu. Biçimli kaşlarının çatık durması Tamay'a rüyasında ne gördüğünü düşündürse de daha fazla onu izlememesi gerektiğini fark ederek düşüncelerinden sıyrıldı. 

Elini genç adamın kaslı koluna uzatıp yavaşça sarsmaya başladı. Birkaç saniye geçmeden aniden sıçrayan Ekin Tamay'ı kolundan tutup yatağa sabitledikten sonra hızla üzerine çıktı. Bu hareket karşısında şaşıran genç kadın bileklerinde hissettiği acı ile yüzünü buruşturdu. Birkaç gündür aklında olmayan Fevzi Aslanlı'yı rüyasında görüyor olması böyle bir tepki vermesine neden olmuştu. Hızlanmış nefes alışverişi ile Ekin'in kabus gördüğünü anlamıştı. Karşısındaki kişinin Tamay olduğunu fark eden Ekin bir kendi eline bir de sıktığı bileğe bakıp hızla elini geri çekip kendi gerine geçti. Kızarmış olan bileklerine ovan Tamay yerinden doğrulup oturur pozisyona geçti. Gözlerini kapatıp açarak ayılmaya çalışan Ekin başında hissettiği ağrı ile yüzünü buruşturdu. Elini şakaklarına götürürken Tamay'dan özür diledi.

"Özür dilerim. Ben... kabus görüyordum.." Yataktan hızla kalkan genç kadın birkaç parça kıyafet alırken önemli olmadığını söyleyip banyoya girdi. Kapıyı kilitledikten sonra ellerini lavaboya koyup aynadan kendisine baktı. Yanakları kızarmıştı. Her zamanki gibi yeni uyandığı için gözleri büyümüş siyah saçları dağılmıştı. Bu tiple Ekin'i uyandırmaya nasıl cesaret edebilmişti ki? Uyurken bile yakışıklı olan bir adam kendisinin şu halini görünce tabi böyle bir tepki verirdi. Suyu açıp ısınmasını beklerken üzerindekileri çıkarıp kenara attı.